9 Mayıs 2013 Perşembe

Arap Baharı IMF’ye Muhtaç Oldu-Mustafa Seven


Arap Baharı diye isimlendirilen hareketi hatırlıyorsunuz. Sözde bu ülkelere demokrasi getirilmesi amacıyla desteklenen hareketler, tam aksine bu ülkeleri ekonomik, sosyal ve siyasi açmazlara sürükledi. Bu sürecin siyasi ve sosyal yanı, iç karışıklıklar ve istikrarsızlıkla sonuç verirken, asıl sözde bu ülkelerin hayrına gerçekleştirilen bu hareket, Arap Baharı’nı özellikle de ekonomik anlamda kışa çevirdi. Ekonomik sorunları gün geçtikçe ağırlaşan bu ülkeler, IMF’nin kapısını çalmak zorunda kaldılar. Mısır’ın IMF ile yürüttüğü 4.8 milyar dolarlık kredi görüşmeleri sürerken, Tunus Hükümeti’nin 1.78 milyar dolarlık krediyi alabilmek için IMF’yle anlaştığı belirtildi.


Arap Baharı sonrası ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalan bu ülkelerin imdadına IMF yetişti! IMF’nin hem Mısır’da hem de Tunus’ta yürüttüğü görüşmelerde bu ülkelerle anlaşma varıldığı kaydediliyor. Bölgede yıllar boyu devam eden yönetimlerin yıkılmasına neden olan Arap Baharı pek çok ülkeyi içine alırken hala tam anlamıyla son bulmuş değil. Orta doğu ve Afrika’da son 2-3 yılı içine alan sıkıntılı dönem ekonomik anlamda ağırlıklı olarak devam ediyor. IMF’ye göre, Arap Baharı’nın vurduğu pek çok ülkede enflasyon ve işsizlik nedeniyle çok yavaş bir ekonomik iyileşme bulunuyor.

IMF beklentilerine göre, Libya dışarıda bırakıldığında bölgede yıllık ortalama büyüme yüzde 3.6 olacak. Ayaklanmalardan bir yıl öncesine dönüldüğünde ise bu büyüme oranının yüzde 4.7 olduğu gözleniyor. Yani bunlar ayaklanmadan önce daha iyi durumdaydılar. Bölge için küresel talepte yaşanan durgunluk sonrasında yeni yılda cari işlemler dengesinin GSYİH’ye oranının yüzde 4.6 olması bekleniyor. Bu dönemde ise bu oran yüzde 5.4 olarak tahmin ediliyor. Bölgede en belirgin hareket ise Libya’da gözleniyor. Muammer Kaddafi’nin öldürülmesi sonrasında Ortadoğu’da Arap Baharı’na maruz kalan ülkeler için en hızlı yükseliş Libya’dan bekleniyor. Bu da gayet normal, yani yıllık yaklaşık 55 milyar dolarlık petrol geliri olan bir ülkede ekonomik toparlanmanın zaten hızlı olması beklenir.

IMF Başkanı Christine Lagarde, Arap Baharı sürecinin kritik bir noktada olduğunu belirterek, bu ülkelerdeki derinleşen ekonomik krize dikkat çekti. Lagarde, IMF’nin, riskli bir süreç içindeki bu ülkelere, sosyal huzursuzlukları önlemek amacıyla 35 milyar dolarlık bir yardım yapabileceğinin de altını çizdi. Sırasıyla Tunus’ta, Mısır’da ve Libya’da yönetimleri deviren, Suriye’de 70 bin civarında kişinin yaşamına mal olan bir iç savaşa yol açan çalkantılar Ürdün’ü giderek daha çok etkiliyor. ”Arap Baharı” olarak adlandırılan dalgalar, bir buçuk yıldır Ürdün’ün kapısını daha sertçe çalıyor.

Kral Abdullah liderliğinde, uluslararası dengeleri iyi gözeten ve Suudi Arabistan’dan mali destek alan Ürdün, henüz çok sarsılmasa da, yol ayırımına geldiğinin farkında. Bu nedenle hükümet reform sürecini başlatmış durumda. Türkiye ise Arap Baharı yaşayan ülkelerin yeniden yapılandırılmasına toplam 2.8 milyar dolarlık destek sağladı. En yüksek destek ise, 2 milyar dolar ile Mısır’a yapıldı. Bu çerçevede, Mısır, Tunus, Libya ve Yemen’e 2.8 milyar dolar yeniden yapılandırma kredisi açıldı. En yüksek kredi iki milyar dolar ile Mısır’a açılırken, onu 500 milyon dolar ile Tunus, 200 milyon dolar ile Libya ve 100 milyon dolar ile Yemen izledi.

Türkiye’nin, Arap Baharı sürecini yaşayan dört ülkeye sağladığı finansmanın büyük kısmı, bu ülkelerin elektrik, su gibi altyapı projelerinde kullanılacak. Ülkelerin yeniden yapılandırılmasına katkı sağlayacak krediler, uzun vadeli ve düşük faizli olacak. Türkiye’nin Arap Baharı’ndan çıkan ülkelere yönelik desteği sadece kredi ile de kalmadı. Askeri ve ekonomik alanda bir çok eğitim ve hibe desteği de sağlandı. Bu çerçevede Libya’ya 100 milyon dolarlık hibe verildi. Bunun dışında yine aynı ülkelerin bürokratlarına ve uzmanlarına Türkiye’de kurslar veriliyor. Halen, elektrik, bankacılık, emniyet alanlarında bir çok Arap uzmana Ankara’da eğitim imkanı sağlanıyor.

Yani, Arap ülkelerinde değişim rüzgarları sağlamak amacıyla Uluslararası güçlerce desteklenen bu Bahar, her an kışa dönüşebilir. Dışarıdan zorlamayla yapılan değişimlerin ömrü de çok uzun olmuyor. Ne yapalım, IMF’ye de yeni bir heyecan gerekiyordu; o da bundan böyle bu ülkelere yeni reçeteler hazırlayarak sunar.

Hiç yorum yok: