Başbakan Erdoğan dün çok önemli bir gerçeği paylaştı ve şunları söyledi; “Mısır’da yaşanan gelişmelerin arkasında İsrail var... Elimizde belgesi mevcut... 2011 seçimleri öncesinde Fransa’da yapılan bir oturumda Adalet Bakanı ile bir entelektüel konuşuyor, O da Yahudi... ‘Mısır’da Müslüman Kardeşler seçimi kazansa da onlar kazanamayacaktır. Çünkü demokrasi sandık değildir’ diyor’’....
Sevgili dostlar, Erdoğan’ın ortaya koyduğu konuşmayı unutmayın ve lütfen Mayıs-Ağustos 2013 arasında Türkiye’de bazı yazarlar, akademisyenler ve sanatçılar tarafından ısrarla her ortamda ifade edilen şu cümleyi hatırlayın; DEMOKRASİ SANDIK DEĞİLDİR... Tesadüfe bakın cümle yani Türkiye ve Mısır’da icra edilecek “darbe denemeleri veya darbelerin” motto’su aynı!
Konuyu fazla uzatmadan Türk kamuoyunun, özellikle oynanan oyunu görmeye çalışan her Türk vatandaşının, dikkatini bu gerçeklere çekmek ve İsrail’den çıkan “motto’nun” nasıl sahaya indiğini herkesin sorgulamasını istiyorum... Bir noktanın daha altını çizeyim; Türkiye’de “411 el kaos’a kalktı” manşeti dahil birçok “karışıklık planının” arkasında parmağı olan bir Alman gazeteci (X gazetesi genel yayın yönetmeni) 2011-2013 arasında “demokrasi sandık değildir” motto’su ile “sandıkta yenilemeyecekse KAOS ile gider” başlıklı AK PARTİ’yi” devirme planı ile ilgili fikirlerini Türkiye’deki bazı arkadaşlarıyla sürekli paylaşıyor ve konu hakkında toplantılar yapıyorlar... Ne tesadüf ki; bu yayın grubu ve Türkiye’deki iştirakleri Başbakan Erdoğan’a son iki yıldır sürekli saldıran ve itibarsızlaştırma kampanyasını yöneten gruplardan biri!
Sonuç: Türkiye’deki “deneme” ile Mısır’da yaşananların “aynı senaryonun parçası” olduğu artık delilleri ile sabit! Türkiye’de başarılı olamadılar hatta “bütün işbirlikçileri” ile açığa çıktılar ama Mısır’da yollarına kan dökerek devam ediyorlar! Bu noktada önemli soru şu; İslam Dünyası’nın iki önemli direği olan Türkiye ve Mısır neden hedef seçildi, arkadaki makro oyun planı ne? Bu soruya cevap bulmamız, kıyıya vuran dalgaları atlatmaktan çok daha önemli!