Batı’nın televizyona çıkıp ahkam kesenleri, kaleme sarılanları, İslamofobilerini “özgürlükçü, tarafsız, liberal” gibi sözcüklerle cilalayan yorumcular, düşünürler, siyasileri Arap Baharının bir yalan olduğunu, demokrasi yerine kargaşa getirdiğini öne sürüyorlar. Gönüllerinden geçeni kusanlarsa, İslam’ın hoşgörüden yoksun, uzlaşmadan uzak olduğu için demokrasinin Müslüman ülkelerde hiçbir zaman uygulanamayacağını söylüyorlar.
Bu görüşler gerçeği yansıtmıyor. Herkesin pembe bulutlar üzerinde koşuşturduğu, hayaller kurduğu, Arapların sokaklara döküldüğü ve üç diktatörü alaşağı ettiği günler uzaklarda kaldı. O sokaklara dökülenlerin büyük bir çoğunluğu hayal kırıklığına uğradı; yaşamları belki de eskisine oranla çok daha kötü.