9 Nisan 2013 Salı

Özal suikastı-Adli Tıp'a tehdit-Bülent Erandaç

Özal suikastı
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 17 Nisan 1993'te hakkın rahmetine kavuştu. Rahmetliye, Başbakan olduğu sırada 1988 yılında yapılan silahlı suikast ve Cumhurbaşkanı iken aniden ölümü üzerindeki şüpheler, aradan yıllar geçmesine rağmen kaldırılamadı. Son olarak Ergenekon davaları sanıklarından emekli Org. Hurşit Tolon'un sürpriz şekilde şüpheli olarak ifadesinin alınması heyecan yarattı. Kamuoyu, Özal'a yapılan suikastın ve şüpheli ölümünün arkasında ne olduğunu araştıran Ankara savcılarına güveniyor.


Türkiye'de "Derin devlet var mı?" tartışmaları sürerken, Ankara Savcıları Kemal Çetin ve Mustafa Bilgili'nin, titizlikle sürdürdüğü soruşturmaların, derin devletin "çekirdek kadro ve planları" üzerinde yoğunlaştığı duyuluyor. Rahmetli Özal'a yönelik derinliği olan suikast ve ölümü üzerinde, savcıların hangi noktaya ulaştıklarını öğrenmek için bir seri temasta bulundum.
Temaslarım sonucu, "son durum raporu" şöyle: Başbakan Turgut Özal'a 1988 yılında suikast yapıldı. Genelde bu olayın sigara ve silah kaçakçılığını engelleyen Özal'a mafya tarafından yapıldığı iddia edilirdi. Yeni bilgiler ışığında, suikast olayının arka planında, Özal'ın Çankaya'ya çıkmasını engellemek olduğu ve bu işin bir derin devlet işi olduğu noktası ağırlık kazandı. Özal'a suikast planı, 18 Haziran 1988'de devreye sokuldu.
Kurşunu atan Kartal Demirağ'ın, 'Özel Harp Eğitimi' alması ve derin ilişkileri, savcı Uğur Tönük'ün o birimin başında bulunan bir General (S.Y.) tarafından ikaz edilmesi (korkutulması), suikastın bir derin devlet işi olduğu kanaatini yükseltti.

SONUÇ: Ankara savcıları, şüpheli ölüm üzerinde titiz çalışmalarını sürdürüyor. Kopuk kopuk ifade, açıklama, belge ve kozmik oda bilgileri ışığında, Balyoz, Ergenekon, Sarıkız, Ayışığı darbe dosyaları çerçevesinde savcı konuyu, 'stratejik' şekilde inceliyor. Yakında kamuoyunu şaşırtacak gelişmeler olabilir.


Adli Tıp'a tehdit

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümü üzerindeki sis perdesi aralanıyor.
Zaman aşımının durdurulması, Ergenekon bağlantılı'Derin Devlet' araştırmaları, Özal'ın Çankaya çekirdek kadrosunun çelişkili ifadeleri ve Hacettepe hastanesi doktorlarının şaşırtan ifadeleri Özal'ın zehirlenme olayına yeni boyutlar kazandıracak özellikler gösteriyor.
Rahmetli Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, dün by-pass (kalp) ameliyatı oldu. Riskli ameliyat öncesi TAKVİM'e dikkati çekici açıklamalar yaptı:
Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu zehirlenme olayını belirledi. Onun için babamın mezarı açıldı. Zehirlenmeye işaret eden bulgular çıktı.
Adli tıp bulgulara ulaşmasına karşın nedense işi kapatmaya yöneldi. Bazı ihbarlar aldım.
Adlı Tıp uzmanları tehdit edilmiş.
Hacettepe'de kan şişeleri yok edildi.
Zaman aşımı kalktığı için zehirlenme olayı derinlik kazanma şansı bulacaktır."
Ahmet Özal'ın bahsettiği Çankaya ifadelerini, Hacettepe hastanesi doktorlarının şaşkınlık yaratan konuşmalarını ve son Adli Tıp raporunu okudum. Gözüme çarpan çelişkileri gözden geçirelim. Son kararı aziz milletimiz versin: Özal'ı ölüm dakikalarında yaşanan çaresizliği, devletin tepelerinde yaşanan Çankaya-hükümet kopukluğunu, zehirlenme şüphesini yaratan gelişmeleri içeriyor. 
Semra Özal, "Köşkte eşime, doktor ve sağlık personeli olmadığı için acil müdahale yapılamadı" dedi. GATA hazırlıklı iken herhangi bir hazırlığın yapılmadığı Hacettepe hastanesine gidilmiş olmasının MÜDAHALEDE GECİKİLMESİ sonucunu doğurduğunu düşünüyorum. Köşke adam sokularak eşimin zehirlenmiş olabileceği yolundaki iddialar doğru olabilir.
Eşim bütün ısrarlara rağmen, o günkü siyasi iktidarla (Demirel hükümeti) olan münasebetleri nedeniyle, Köşk'e acil sağlık ünitesi kurulmasına rıza göstermedi.
Cumhurbaşkanı Özal'ın vefat anında yanında bulunan başyaver Aslan Güner (Sonradan GenelKurmay 2. Başkan ve Harp Akademileri komutanlığından yükselemeyerek emekli edildi). Vefatın olduğu sabah arandım.
Gata-Şarlak paşaya haber verin dedim. Köşke gelince rahmetli Özal'ı yerde sırt üstü yatarken gördüm. Başında Semra Özal, Kadir Efeoğlu, Remzi Karaca, korumalar ve hizmetçi kızlar vardı. Bu sırada Remzi Yaver bana canlılık anlamında, "bir şey yok" dedi. Ben gelmeden önce nabza baktığını söyledi.
Çnkaya doktoru Prof. Hilmi Özkutlu:
Özal'ın Asya gezisinde yediği yemekler kontrol edilmedii. Ayağındaki morarmanın gut hastalığı ile ilgisi yok. Şarlak paşanın bu konudaki beyanları doğru değildir.
Hacettepe'de cumhurbaşkanımızın nabzına ben baktım. Kısa süre kalp masajını ben yaptım. 
NABZI ATMIYORDU.
AMBULANSIN GİTTİĞİ GÜZARGAHTA TRAFİK YOĞUNLUĞU YOKTU.
Hacettepe doktoru Mustafa Kadri Altundağ:
Hastanedeki görevliler, Cumhurbaşkanının ziyaret edeceğini düşünerek protokol 7 nolu kapıyı hazırlamışlar. Cumhurbaşkanı 7 nolu kapıya getirilmiş, ancak burada rahatsız olduğu söylenince acile yönlendirilmiş. Solunum yoktu. Bize geldiğinde 20-25 dakika önce kalbinin durmuş olduğunu düşünüyorum'' 
SONUÇ: Atom enerjisi Çekmece Nükleer araştırma merkezi laboratuarları Özal'ın üzerinde rapor hazırladı. 
TOPRAK VE KEMİK HASSAS ÖİÇÜM SONUCU:Arsenik 7,0 ug/l,Kobalt 1.0 ug/l,,Alüminyum 16.90 ug/l, Kadmiyum 0.50 ug/l. Daha birçok madde. Ağır metal bulguları araştırmasında dokulardaki CD miktarının mezar etrafındaki toprak örneklerindeki CD miktarı ile uyumlu olmadığı anlaşılmıştır. Kemikte Kadmiyum tuzları bulunduğu kesinleşti. Yaptığımız ICPMS analizinde 0.046 PPM CD bulunmuştur.
Zaman aşımı kalktı. Karanlıklar aydınlanacak.
Bakalım altından neler çıkacak.
KARAR AZİZ HALKIMIZIN.

Hiç yorum yok: