8 Temmuz 2013 Pazartesi

Servet ve iktidar-Abdurrahman Dilipak

Allah (cc) servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirir, çevirir. O, bizi mallarımızı, canlarımızı ve sevdiklerimizi kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir..
Öyle zaman olacaktır ki, bize hayır gibi gelende şer, şer gibi gelende hayır olabileceğini göreceğiz.
Bu bir imtihan sürecidir.. Sonuçta bütün bu çabalarımız sonucu, ya kendi cennetimize sırtımızda tuğla taşıyor olacağız ya da kendi cehennemimize sırtımızda odun!
Kimse malına ve gücüne güvenmesin.. Hepsi geçicidir.. Bu dünyanın bir de öbür dünyası vardır. Bu dünyada yaptığımız, yapmadığımız, söylediğimiz, söylemediğimiz her şeyin hesabını vereceğiz.. Allah her şeyi görmekte, bilmekte, duymaktadır.
Mal ve evlat ya da iktidar, gün gelir, dua ile istenen belaya dönüşebilir.. “Yetim malı” hükmündeki kamu malı konusunda ihtiyad etmek gerek.
Dünyayı ve toplumu dönüştüreyim diye çıktığınız yolculukta, bir bakmışsınız siz dönüşmüşsünüz.. Anatolia France’nin Thais’i bu anlamda ilginç bir roman..
Kimse aklına, parasına, gücüne güvenmesin.. Ölümlü insanlara umud bağlamayın.. Siz doğruya, dürüste, mazluma yardımcı olun yeter.
Şehvet, para, iktidar, makam önümüzdeki zor imtihanlardır. Kimse nefsine aldanmasın.. Düşman içimizde.. Nefsimiz, Şeytanın ajanı olabilir. Onun içindir ki, “Rabbım beni bana bırakma, beni nefsimle baş başa bırakma” denmiştir..
Hiçbir şeyi ihtirasla istememek gerek. Sabırlı olmak gerek.. Haşa Allah’ın yetmeyen gücüne güç yetirecek, O’nu iktidara zorlayacak değilsiniz..
Biz “Derin yapılar”dan çok çektik çekmesine de, bir anda nasıl da derinleşiverdik.. Azıcık servet sahibi olunca dostlarımızla nasıl da aramıza soğukluk giriverdi. Herkese neler anlatıyorduk oysa..
Bu işin hacısı, hocası yok.. Bazı konularda kendi nefsin de dahil kimseye güvenmeyeceksin. Bir ihtiyad payı bırakacaksın hep.
Torpil ve rüşvet nasıl da kuşatıyor çevremizi.. Kimi çetesi adına, kimi cemaat bağlantıları ile, adeta köşe kapmaca oynuyor.. Rüşvetini gizlemek için ona din kisvesi, hayır kisvesi giydiriyor bir de!
Hani işi ehline verecektik?..
Daha önce de yazdım: Servet ve iktidarın dönüştürücü bir gücü var.. Herkes bunu, önce başkalarını dönüştürmek için ister, ama daha sonra bu dönüştürücü güç, önce kendine sahip olanları dönüştürür..
Aynada kendinize bakın, çevrenize bakın, ne kadar dönüştüğünüzü anlarsınız.. Hayallerinizi ve uğraştığınız işlere bakın, dostlarınıza bakın bir.. “Ava gideyim derken av olursunuz” bazan..
Vakıflar, dernekler, şirketler nasıl da bir anda derinleşiveriyor..
Birtakım dini grublar nasıl da derin yapılarla kol kola giriveriyorlar, kimi zaman..
Tekrar söylüyorum: Para ve iktidar ilişkisi, eğer kendinizi kontrol etmezseniz sizi bozar..
Nasıl da cemaat milliyetçisi, memleket milliyetçisi, örgüt milliyetçisi oluveriyoruz hemen.. Nasıl da her şey para ilişkisine, indirgeniveriyor.. Farkında olmadan, ideolojik anlamda olmasa bile, metodik anlamda Kemalistleşiyoruz..
İktidara çok fazla bel bağlıyorsunuz.. Eğer Tayyib Erdoğan Hz. Ömer devrinde görev yapıyor olsaydı, Hz. Ömer onu azlederdi. Çünki birileri nerdeyse başarıyı ve kurtuluşu Allah’tan değil de Tayyib Erdoğan’dan bekliyor olacak. Hz. Ömer,  Halid b. Velid’i azlederken; “Neredeyse zaferi Allah’tan değil, Halid b. Velid’den bekliyor olacaklardı, onun için…”
Bu Tayyib Erdoğan’ın suçu, günahı değil.. “Muhtar bile olamaz” denilen “içimizden biri”ni, bizim dışımızdan birilerinin de eliyle Allah getirip bu hükümete baş yaptı.. Onun eli ile birçok güzellikler de gerçekleşti. Ama aynı Allah (cc), Hz. Ali’ye iktidar vermemişti. Hz. Ebu Zer’e de servet vermedi.. Hz. Süleyman’a krallık ve servet verdi, ama çocuk vermedi..
Bütün bunlar birer imtihan vesilesidir. Bunu hiç unutmayalım. Aklımızdan hiç çıkarmayalım bunları..
Erdoğan için dua ediyorum: Allah’ım bizleri kendi yolundan ayırma. Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil. Bizim ellerimizle zalimleri cezalandır ve mazlumlara yardım et. Allah’ım bizlere hayırlı bir ömür ve hayırlı bir ölüm ver.. Bizi huzuruna kabul eyle. (Amin)
Allah bir şeyi gerçekleştirmek isterse, esbabını da halkeder. O’nun için güçlük yoktur..
Bu arada kim Allah indinde yerini görmek istiyorsa, kendisini neyle meşgul ettiğine baksın.. Selâm ve dua ile..


Hiç yorum yok: