27 Mayıs 2013 Pazartesi

PALAOĞLU SÜLEYMAN’I VURDULAR HIRLAĞIN HANI YANINDA-Cezmi Yurtsever

-Palaoğlu Osmaniyede yaşayan Tacirli aşiretinin bey ailesine mensup idi.

-Fransızların Osmaniyeyi işgalinde Süleyman 20 yaşının içinde idi. V e emrinde 300 civarında çete kuvveti vardı.

-Palaoğlu Süleyman Osmaniye şehir merkezinde ve Ermeni Hırlakyan’ın otelinin önünde bir sabah vakti vuruldu, şehit düştü.

Genç olduğu kadar cesur idi. Hayatının baharında ve de yeni evlenmişti. Hayalleri vardı, o günlerde. Osmaniye’nin köklü Türkmen aşiretlerinden Tacirli’nin bey ailesine mensup idi. Ovalık yerde çiftlikleri,  şehir merkezinde de evleri bulunuyordu.” Dünyada sahip olunan mal ve mülk insanın kendisine emanettir” derler ya… İnsanın canı da öyle.Düşman işgali altında ne mal ne de mülk kalır sahip olunan. Hiç beklemedik bir anda kuş olup uçar…


Palalı obası Tacirli aşiretinin önde gelen ve bey ailesi olarak da bilinen bir kolu. Tacirli’nin tarihi hikayesi ise bambaşka…Yüzyılar süren isyan ve kavgaları ile tanınan, bilinen bir aşiret idi Tacirli.

1865 yılında Çukurova’da ve Osmaniye yöresinde Fırka-i Islahiye reformu yaşandı. Tacirli aşireti Ceyhan nehrinin doğu sahillerindeki köylere yerleşti. Aşiretin bey ailesinden olan  Palaoğulları’nın köyde çiftliği olduğu gibi şehir merkezindeki Rızaiye mahallesinde de evleri konakları vardı.

Şehir merkezinde Hırlakyan adındaki Ermenilerin Han, dükkan ve iş yerleri vardı. Zengin insanlardı Hırlakyanlar. Aslen Maraşlı idiler. Ve Osmaniye şehir merkezinde de işyeri açmışlardı. Beraberlerinde Ermenileri de getirerek yerleştirmişler, zengin oldukları gibi  etrafları ile birlikte güç sahibi de olmuşlardı.  Bilinen bir başka önemli olay da 1919 yılı  kasım ayı içinde Fransız askerleri Maraş’a girdiğinde, Türk bayrakları kaleden, Hükümet binasından, binalardan indirilmişti. Ve o günlerde Hırlakyan ailesinin evinde Fransız kumandan ve askerler için bir balo düzenlenmiş, kumandan Andre ile dans etmek isteyen Ermeni Hırlakyan’ın kızı Virjini “Kumandan sizinle dans edemem. Karşı kaledeki Türk bayrağı indirilmedikten sonra” demiş ve isteğini açıklamıştı.  Maraş kalesindeki Türk bayrağı yerinden indirildi ve bu olay Maraş Ulucami’de bir cuma günü namaz kılan halk tarafından protesto edildi.  Kaleye  hücum eden Maraşlılar, Fransız bayrağını indirerek yerine Türk bayrağı dikmişlerdi.

Fransızların Osmaniyeyi işgali esnasında Hırlakyanlar’ın hanına Fransız bayrağı çekilmiş. Burası düşmanın önemli bir karargahı olarak kullanılmaya başlanmıştı.

1920 yılı içinde ve de Mayıs ayından sonra

Rızaiye mahallesinden Palaoğlu Süleyman, genç ve cesur yiğit Tacirli delikanlısı yanına topladığı aşiret gençleri ve arkadaşları ile birlikte kuvayı mlliye saflarında çete olmuştu.  Bir sabah vakti, yanına arkadaşlarını da alarak sessizce Hırlakyanlar’ın hanının karşısına geldi. Elindeki silah ile karşı tarafa atış yaptı.  Kısa sürede Han tarafından yağmur gibi kurşun yağmaya başladı.  Bir kurşun Süleyman’ın göğsüne isabet etti.   Yanında bulunan Şevket adındaki arkadaşına “Benim öldüğümü kimseye duyurmayın” derken şehadet kelimesi getirmeye başladı. Süleyman’ın yaralı bedeni yakında bulunan bir han binasına çekildi ve orada son nefesini verdi.  Süleyman, Osmaniye şehir merkezinde Türk bayrağını indirerek Fransız bayrağı çekenlere karşı hayatını ortaya koyarak verdiği mücadelede hayatını kaybetmişti.  Süleyman şehit olduğunda geride 1 yaşında bir kızı vardı, henüz bebek olan.  Kızı aradan geçen yıllara rağmen, kaybettiği babası için gözyaşları döktü. Tek tesellisi onun fotoğrafı idi.

Şimdi Osmaniye şehir merkezinde Cumhuriyet meydanında yürüyenler, köşe başında Süleyman’ın şehit düştüğü yerden de geçeceklerdir. Bir an için durup da Süleyman’ın burada şehit olduğunu düşünürler  ve Fatiha okurlarsa aziz kahramanımızın ruhunu şad etmiş olurlar.

Hiç yorum yok: