15 Mayıs 2013 Çarşamba

MİMAR SİNAN'IN KAFATASINI ÖLÇMEK İSTEYENLER…- Cezmi Yurtsever


-Ünlü Osmanlı mimarı Sinan’ın Türk asıllı olup olmadığı tartışmaları 1930’lu yıllarda gündeme geldi.

-Afet İnan ve arkadaşlardı Mimar Sinan’ın Türk olduğunun bilinmesi için mezarındaki kafatasını ölçmeye karar verdiler.

-Bir Heyet huzurunda Sinan’ın mezarı açıldı. Kafatası yerinden alındı. Ölçüldü. Atatürk’e sonuçlar açıklandı.

-Atatürk, ölçüm sonuçlarına hayret etti.  Ve Sinan’a olan hayranlığını “Heykelini yapınız” sözleri ile açıkladı.

-Mimar Sinan’ın heykeli Ankara’da Dil Tarih’in bahçesine yerleştirildi.


-Kafatasını ölçerek Türk ırkının özelliklerini, dağılım yerlerini bulmak isteyenler 64.000 mezar açtılar.

Aradan geçen yüzyıllar sonra l ve 2 Ağustos 1935 tarihinde Mimar Sinan'ın Türk asıllı olup olmadığına karar verebilmek için "biyolojik-antropolojik inceleme" yapmak isteyenler Afet İNAN ile birlikte Süleymaniye Camisi yanın-daki türbeye geldiler. Ellerinde Avrupa'dan getirdikleri kafatası ölçer alet-ler de vardı. Mezarın toprağı kazıldı. İskeleti ve aynı anda kafatası da or-taya çıktı. Kafatasının yüz hatları gerçekten uzun kafa olduğunu gösteriyor-du. Kafatasının orta yerinden çene atına kadar yüz uzantısı ile iki kulak arası yüzün kısalık ölçümünün oranı 90 geldi. Oysa tespit edilen Türklerin kafatası ölçümü rakamı 80-85 rakamlarını gösteriyordu. Sinan'ın ki ise biraz daha büyüktü. Bilimsel terim olarak "Hiper BRAKİSEFAL" adı verildi. Afet İNAN ve arkadaşları Sinan'ın kafatasını ölçmekle meraklarını giderdiler. 2 Ağustos günü, Atatürk'ün huzurunda Sinan'ın kafatası ölçüm bilgilerini arz ettiler. Elde edilen rakamlar hayal edilen "Türk kafatası formülüne"uymadı. Ancak Atatürk'ün, Sinan'ın ortaya koyduğu eserlere bakarak onu Türklük tarihi-nin ünlü bir sanatkarı olarak görüp "heykelinin yapılmasını istemesi"de Sinan'ın kafatası ölçüsüne göre değil, ortaya koyduğu eserlere göre sahiplenilmesi gerektiği mesajını veriyordu.

Mimar Sinan’ın mezarını açarak kafatasını ölçüp Tüark ırkından olup olmadığı düşüncesini araştıranların çalışmaları sürdü gitti. Sinan’ın kafatası yerinden alınarak Ankara’ya getirildi. Antropoloji bölümünde saklandı. 1938 yılından sonra Türk ırkının özelliği için kafatası ölçüm çalışmaları yavaş yavaş önemini kaybetti. An9cak bilinen bir husus var ki Mimar Sinan’ın kafatasının kendi türbesindeki mezarına konmadığıdır.

Sinan’ın mezarının açılması ile ilgili araştırmalar, görgü ve duygu tanık-larının ortak görüşü, kafatasının "Müzede sergilenmek üzere" korumaya alındığı ve bir daha yerine konmadığı... Özetle KAYIP olduğu şeklinde. İnanmak isteme-yenler mezarını açıp bakabilirler.

Hiç yorum yok: