23 Ekim 2012 Salı

SAMANi DEVLETI'NDE TÜRKLER'iN ROLÜ - Erdoğan Merçil

                                                         SAMANi DEVLETİ'NDE TÜRKLER'iN ROLÜ - Erdoğan Merçil 

Genelde kabul edilen rivayete göre Samaniler'in atası Sasani ailesinden Behram Çubin olup, bu aile İranlı bir aile idi. Buna karşılık İlhanlı veziri Reşid ed-Din Fazlullah (1248-1318) Cami el-Tevarih1 adlı eserinde Samaniler'in Türk asıllı olduklarını ve Oğuz boyuna mensup bulunduklarını öne sürmektedir, Cami el-Tevarih'de bu olay;"Oğuz hükümdarı Dukur Yavku'nun ölümün den sonra Saman Yavku ki asilzade idi. Maveraünnehir'de padişahlığa yükselttiler. Ona İranlılar Saman-Huda derler.O bütün Samaniler'in atasıdır "şeklinde geçmektedir. Ayrıca Osmanlı tarihçilerinden Muslihuddin Lari de Cami el-Tevarih'den naklen bu bilgiyi vererek Samaniler'ln Türk olduğunu kabul etmektedır. Bu konu üzerinde en çok duran Türk tarlhçisi ise Şemseddin Günaltay olmuştur . O,yazmış olduğu 'İslam Dünyasının İnhitatı sebebi Selçuklu istilası mıdır? ' başlıklı makalesinde2 Reşid ed-Din ve Ları'ye dayanarak Samaniler'in Türklüğünü Ispata çalışmıştır. Ancak devrin kaynaklarında bu hu susta herhangi bır bilgi olmaması nedeniyle bu rlvayetin doğruluğu şimdilik mümkün görünmemektedir.

Samanoğulları hanedanının ortaya çıkışıyla ilgili tarihi bilgiler , Saman'ın Abbasiler'in Horasan valisi olan Esed b. Abdullah el-Kas ri (723-727/Kuseyri )'nın teşvikiyle müslüman olmasıyla ilgilidir.Nitekim Saman'ın daha sonra oğluna valinin ad ı Esed'i vermesiyle bu tarihi olayın gerçek olduğu anlaşılmaktadır. Öte taraftan 819 tarihinde bır Iisyanın bastrılmasına yardımcı olmaları sebebiyle Horasan valisi (Gassan b. Abbad) tarafından Esed'in dört oğlunun mükafatlandırıldığını görüyoruz. Bunlardan Nuh
semerkant'a, Ahmed Fergana'ya Yahya şas'a . İlyas ise Herat'a tayin edllmiştir . Böylece bu tar ihte n sonra Ceyhun ötesinde Samanoğulları iktidarı başladı . Ancak samani Devleti'nin resmen tanınması 261 874-875 yılında oldu. Bu tarihte Abbasi halifesi el-Mu'temid,
Saffariler'den Yakub b. Leys'in muhalefetlne rağmen Maveraünnehr'in yönetlmini resmen Samaniler'den Nasr b. Ahmed'e vermlştl. Öte taraftan samani Devleti 'nin gerçek kurucusu ise İsmail b. Ahmed oldu. Kaynaklarda kendisinin üstün yöneticilik nitelikleri anlatılmakta, hatta yöneticiliği idealize edilmekteydi.Nitekim İsmail, samani ülkesini her yönde büyütmüş ve genişletmişti. Bu sırada Türkler Yakın Doğu 'ya ilk kez gelmiyorlardı.Emevi halifeleri döneminde Doğu Horasan 'da ve Maveraünnehir'de Araplar Türkler'e karşı savaşırlarken birçok güçlükler ile karşılaşmışlardı3. Abbasiler devrinde Ise (749-1258) Türkler İslam devletinin gerek askeri ve gerekse Idari kadrolarında etkin bir biçimde görev almışlardı. Bilhassa Türk aristokrat zümrelerine mensup beyler ile Afşin , İhşid, Bayçur oğulları gibi aileler İslam dinini kabul ederek Abbasi Devleti'nin hizmetinde yer almışlar " ve kendileriyle beraber birçok Türk kitlelerini de bu devletin hizmetine çekmişlerdi , Öte taraftan Abbasi Devletinin IX. yüzyılın ortalarında merkezi otoritesinin zayıflaması sonucu, bu İslam Devleti'nin uzak köşelerinde bir takım yeni hanedanların doğmasına yol açmıştı . Bu devrede ortaya çıkan ilk sülale Horasan'da hüküm süren Tahiriler(827·873) idi. Ayrıca Sistan'da hüküm süren Saffariler (867· takr. 1495)'de göze çarpıyor . Daha sonraki devrede ise karşımıza Abbasiler üzerinde otorite kuran Büveyhiler çıkmaktadır.Bu saydığımız devletlerin askeri kadrolarında da Türkler görev almıştır 4 .


Bu sıralarda büyüyüp gelişen Samani Devleti'nde de Türkler büyük bir güce sahiptirler. Bu devlet içindeki güç dengesini kendi lehlerine çevirmeyi iyi bilen Türkler'in bu durumu tarihimiz açısından incelenmeye değer görünüyor. Ancak samaniler'in iktidarlarının ilk dönemlerinde ülkenin sınırlarını genişletme çabalarının sebeplerinden biri de gayri müslim Türkler arasında müslümanlığı yaymaktı. Samaniler daha önce Tahiriler'in Maveraün-nehir'e yaptıkları akın ve fetih hareketlerine katılmışlardı. İsmail'in zamanında ise Uşrusana, Samani hakimiyet sahası içine alınmıştı. Bu olaylardan sonra şehirde genel düzen yeniden sağlanmış ve bazı değişiklikler yapılmıştı. İsmail 280 893-94 tarihinde Türk illerine doğru gazaya çıkmış, ganimet olarak on-onbeşbin kadar esir ve sayılamayacak kadar çok mal ve hayvan almıştır5.İsmail bu sefer sırasında Taraz (Talas)'ı fethetmiş ve bu Türk şehri müslümanlığı kabul etmiştir. Yine İsmail devrinde bu kez Türkler'in Maveraün-nehir bölgesine geldiklerini görüyoruz. Emiri İsmail bu kalabalık Türk grubu üzerine büyük bir ordu gönderdi.Gayri Müslim Türkler'e karşı gönderilen bu Samani ordusuna halktan da kalabalık bir gönüllü kitlesi katılmıştı . Bu savaşta da samani ordusu Türkleri mağlup ederek bol ganimetlerle geriye dönmüştü (291/903-904) . İsmail 293 905-906 yılında da Türk illeri üzerine bir sefer yaparak birçok şehirleri fethetti.6



"..Bu seferlerde müslüman savaşçılar, Samanoğulları'nın başarı kazanmalarında önemli bir faktör idiler. Bütün bu olaylar sırasında Samanoğulları Ülkesinde köle ticareti gelişmiş ve hükümet için önemli bir gelir kaynağı olmuştu. Bu ticarette savaşçı özelliklerinden ötürü Türk köleleri de çok değerliydiler. Samaniler köleleri gulam müessesesi içinde askeri ve idari hizmetlere hazırlamak üzere okullar açmışlardı. Zamanla bu Türk gulamlar hem sayıca arttılar. hem de nüfuzlarını arttırdı!ar. 375/985 yılında  Maveraün-nehir'de köle başına yirmi veya otuz dirhem gibi düşük bir fiyat biçildiği anlatılmaktadır, Bunun sebebi samanoğullarının çok sayıda köleye sahip olmaları yüzünden köle ticaretini tekelleştirmeleri , piyasada ise köle fazlalığı sebebiyle fiyatların düşmesıdir. Bu durumda Samaniler'in hizmetindeki Türkler'in sayısının oldukça fazla olduğu görülmektedir. "7


Mizamü'l-Mülk eseri Siyasetname'de 8 samaniler sarayında gulam olarak adlandırılan kölelerin nasıl eğitildikleri hakkında ayrıntılı bilgi vermektedir."Bu saray okulunda gulamlara verilen eğitim, onları ileride devlet yönetiminde önderlik yapacak şekilde hazırlıyordu . Daha sonra bu Türk resmi görevlilerin ve komutanların kendileri de dışardan köleler getirterek gulam olarak yetiştiriyorlardı. Böylece orduda ve devlet yönetiminde Türklerin önemi gittikçe arnyordu"9. Buna rağmen kanaatimce samani yönetiminde ismi geçen ilk Türkler asilzade sınıfından olmalıdır. (Abbasi Devleti'nde böyle idi).  Nitekim bu devletin idaresinde görev alan ilk Türkler'den biri Karetegin  isficabi idi. Onun muhtemelen asıl bir Türk ailesinden ve İsficabi şehri hakimi olduğu anlaşılıyor.Karategin ilk olarak 287 900 tarihinde karşımıza çıkıyor ve Emir İsmail b. Ahmed'in Safflari'lerden Amr b. Leys ile yaptığı savaşa katılıyor . Bu savaşı Samaniler kazanmış, Karategin daha sonra önemli görevler almıştı. Sözgelişi Cürcan valisi oldu (h. 307 919-20). Ali evladı taraftan olan Leyla b. Numan'ın ölümü ile sonuçlanan savaşa katıldı (6 Safer 309 ' 16 Haziran 921). Samaniler'den Emir II. Nasr'ın kardeşi Yahya saltanat davasına kalkıştığı zaman, Karategin de bu sırada Belh valisi idi ve Yahya ile birleşmişti. Ancak  Karategin bu mücadeleyi kaybetti . Samani Emiri II. Nasr daha sonra onlarla anlaştı ve her ikisini affetti. Karategin ise 320/ 932 yılında güney Afganistan'daki Büst ve Ruhhac bölgesine hakim oldu. Onun buradaki hayatı uzun sürmedi. Karategin ya Zilhicce 320 veya 321/ 933 tarihinde Büst şehrin de ölmüş olmalıdır. Onun cenazesi İsficab'a nakledilip orada, kendisinin yaptırdığı Karategln Rıbatında  gömüldü. Karategin, İmam Yusuf b. Cafer en - Nişaburi için Nişabur'da bir medrese dahi yaptırmıştı. Ayrıca  onun İsficab şehrinde vakfettiği  bir ç arşı vardı . Bu şehrin fakirlerine çarşı gelirlerinden yedi bin dirhem dağıtılacaktı .

Karategin'in ölümünden sonra bu ailenin idaresi oğlu Mansur' un eline geçti. O aynı zamanda Samani askeri teşkilatında da görev almıştır. Mansur'u ilk tesbit edebildiğimiz olay, Rey'e yapılan bir sefer nedeni iledir. Samani emiri Nuh b. Nasr tahta geçtikten sonra 944 tarihinde Beyşehrini Büveyhiler'in elinden almak üzere bir ordu gönderdI. Bu orduya Mansur b. Karategin de katılmıştı . Daha sonra samanilerin Horasan emiri Ebu All b. Muhtac isyan etmiş ve olaya Mansur b. Karategin de katılmıştı . Emir Nuh bu olaylarda kendisine destek olması ve bağlılığı sebebiyle Mansur'u mükafatlandırdı ve onu Horasan valisi tayin etti. Mansur'un karıştığı önemli olaylardan birisi Temmuz Ağustos 950 tarihinde Emir Nuh'un emriyle Rey'e gönderilmesi idi. Mansur Büveyhller idaresindeki Rey'e giderek Saamaniler adına bu şehri istila etmişti . O daha sonra askerleri üzerinde inz batı temin edemediğini gördü. Askerler ona danışmadan Istediklerini yapıyorlardı. Mansur bu olaylar nedeniyle birkaç defa Emir Nüh'a müracaatla bu görevden azledilmesini Istedi. Nihayet samani Emiri
Nuh onun bu istediğini kabul ve Ebu All b. Muhtac'ı tekrar Horasan orduları kumandanı tayin etti. Mansur b. Karategin bu sıkıntılı günlerinden sonra çok yaşamadı ve Ağustos-Ey lül 951 tarihlerinde öldü. O da İsficab'daki Karategin Rıbatı'na babasının kabrinin yanına gömüldü.

Karategin ailesinden tesbit edebildiğimiz üçüncü şahıs Mansur'un oğlu Ahmed'dır. Ahmed de babası ve dedesi gibi samani Devleti'nin hizmetinde görev yapmıştır .10

Samaniler'in hizmetinde görev yapan Türk ailelerden biri de Simcuri ailesi idi. Bu ailenin kurucusu Simcur ed-Devati (Devati; Devetdar : Divit taşıma ve muhafaza görevi) olu11, isminin manası Kesin olarak anlaşlamıyor. Ancak ismin sonundaki cür(çur) 'un Türkçede rütbe ve ünvan olarak has isimlerin sonunda kullanılması, Simcur'un türkçe bir ad olduğunu açıkca gösteriyor.Simcür'un doğum tarihi veya ailesi hakkında şimdilik bir bilgiye sahib değiliz . Ancak onun samaniler'in daha İslamı kabul etmemiş Türkler üzerine yaptıkları akınlar veya Türk kabilelerinin birbirlerini yağmaladıklan sırada ele geçirilmiş ve Buhara'ya getirilerek satılmış olması muhtemeldir (Söz gelişi Sebüktegin gibi) . Simcür, samani emiri I. İsmall b. Ahmed'in gulamı idi ve ilk defa onun zamanında göreve tayin edilmişti. Simcür'a da Karategin gibi 900 yılı civarında görev verilmiş ve Herat'da harac işleri ile ilgilenınişti. Simcür Devati'nin ölümü hakkında kaynaklarda herhangi bir bilgi tesbit edilemiyor. Ancak olayların akışından onun 318-324 tarihleri arasında öldüğünü ileri sürebiliriz.



Simcür ailesinin ikinci reisi ibrahim b. Simcür12 idi. İbrahim Nisan-Mayıs 948'de öldü. Sem'ani Kitab el-Ensab adlı eserinde onun edib, alim ve adil bir kimse olduğunu zikrediyor. Daha sonra Simcürilerin   başına İbrahim'in oğlu Ebu'l Hasaan13'ın geçtiğini görüyoruz. Onun Samaniler'in nüfuzlu bir emiri olduğu anlaşılıyor . Nitekim Samani emiri I. Abdülmelik b. Nüh onu, önemli bir görev olan Horasan Sipehsalarlığına tayin etmişti. Ebu'I-Hasan Simcüri Mart-Nisan 989'da öldü . O, valilik ve öteki memuriyetleriyle ilgili olarak görev yaptığı otuz yıldan fazla bir süre için de Samani emir'leri ve halk ondan memnun kalmışlardı. Müslümanlar onun valiIiltl zamanında emniyet ve bolluk içinde yaşamışlardı . İlim muhiti ile ilgilenmiş ve onlan daima desteklemişti . Simcüriler'in dördüncüsü Ebri Ali14, Ebu'l-Hasan'ın oğlu idi. Ebu Ali de Horasan emiri tayin edilmişti. O bu mevkli resmen elde etlikten sonra sür'atle durumunu kuvvetlendirmeye başladı. Bağımsız denilebilecek kadar kuvvetli bir duruma geldikten sonra Samani Devletini ortadan kaldıracak bir müttfik aradı. Bu maksadla Karahanlı Buğra Han Harun b. Süleyman ile gizlice anlaştı. Ancak Buğra Han 992'de Buhara'yı ele geçirince Ebü Ali'ye hiç iltifat etmedi. Ebü Ali de başka bir müttefik arayıp , kendisine yeni ortaklar bulurken,samaniler ise Gazneli hanedanının atası Sebüktegin ve oğlu Mahmüd ile ittifak yapmışlardı . Böylece kuvvet dengesi bır süre daha samaniler lehine devam etti . Nitekim Ebü Ali kardeşleri ve kumandanlardan onsekizi ile tutuklanmış ve Sebüktegin'e gönderilmişti . Ebü Ali ve beraberindekiler tutuklu bulundukları Gerdiz kalesinde öldüler (977) .



Simcüriler'in sonuncusu Ebu'l-Kasım b. Ebu'I-Hasan15 idi .
Ebu' l-Kasım da samaniler ve Gazneliler ile mücadele ve daha sonra
Samani devletini diriltmek isteyen İsmail el -Muntasır ile Ittifak etmişti . Neticede Ebu'l-Kasım da beraberinde yine bir Türk kumandan,
Tuztaş olduğu halde Gazneliler'e esir düştü ve Gazne'ye gönderildi.( Ocak -Şub at 1002) ve muhtemelen orada öldü.


Netice olarak Samaniler'in hizmetinde bir gulam olarak yetişen Simcür (Gazneliler gibi) babadan oğula geçen bir beylik kurmuş ve bu aile Horasan'ı ele geçirerek Nişabur'u bağımsız beyliklerinin merkezi yapmak istemişlerdi. Ancak onlar Samani Devleti'nin
çöküşünden yararlanmaya ve gayelerine erişmeye muvaffak olamadılar. Bunun sebebi de Simcüriler'den daha kuvvetli bir Türk devleti olan Gazneliler'in ortaya çıkması idi


Simcüri ailesi ferdlerinin daha sonra Anadolu'ya geldiğini görüyoruz. Nitekim XIII . yüzyılın ortasındaki olaylarda Tercüman Taced-din Simcüri 'nin de ismi geçmektedir. Ayrıca Celaleddin Karatay'ın vakfiye!eri içinde de şahit olarak Simcüriler'e rastlıyoruz.


Bu vakfiyeler Karatay'ın Kayseri yolu Zamantı nahiyesindeki kervansaray ve Konya'da ki medresesi için düzenlenmişti. Bu bakım dan Simcüriler'in Orta Anadolu'da yerleştiği antaşılıyor.






X. yüzyılın hemen başlarında Samaniler'in hizmetinde görülen Türklerden biri de Bars adlı bir kumandandı. Bars Samaniler devrinde Büyük Haciblik mevkiine kadar yükselmiş ve Emir İsmail tarafından Gürgan valisi tayin edilmişti (295/907-908) .İbn el-Esir onu Bars el-Kebir olarak tanımlıyor, ayrıca onun Emir İsmail öldükten sonra toplanan vergileri göndermekten vazgeçtiğini,samani tahtına geçen Ahmed'in batıya yürümesiyle de Ba ğdat'a gidip Abbasiler'in hizmetine girdiğini zikrediyor. Daha sonra oğlu İbrahim de Samanilerin hizmetinde çalışmıştı. Nitekim Emir Nüh isyan eden Abdullah b. Eşhas üzerine ibrahim b. Bars kumandasında bir ordu göndermişti . Ancak bu ordu yolda giderken kumandanları İbrahim vefat etti (332/943-44) . Yine Bars'ın kardeşi Ahmed de Emir Nüh'un hizmetinde idi. O Muhtaciler'den isyan eden
                                          Dipnotlar 

• Bu yazı Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat fakültesinde konferans olarak verilmiştir.
1 Reşid ed-Din Fazlullah, Cami et Tevarih,Ateş nşr. Anka ra 1952 . II cild . 4. cüz s . 3 .
2 Ş . Günaltay . İslam Dünyasının inhitatının sebebi Selçuklular mıdır ? Belleten. sayı. .'5-6 , Ankara 1938. s. 73 ·88.
3 Bu münasebetler  için bk. H .D. Y ı l dız, İslamiyet ve Türkler. İstanbul 1976.
4 Bk. E. Merçil ,İlk Müslüman Türk Devletleri Ankara 1991. s. 1-2 
5İbnül Esir İslam Tarihi El Kamil Fi'tarih tercümesi (çev.A.Ağırakça) cilt VII , İstanbul 1986,s.388 
6 Bk. İbnül Esir cilt VII .s.444 ve 457 
7 R.Frye " Samaniler" Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi , VII .İstanbul 1988 , s.64-65
10 Bu aile hakkında fazla bilgi için bk. " . Merçil " Karategin Ailesi" Türk ültürü araştırmaları Ankara 1988
11 Bk. E.Merçil Simürciler I.Tarih Dergisi s.XXXII ,1979 s.71-88
12 Bk. E.Merçil Simürciler  II.Tarih Enstitüsü Dergisi , s.X-XI İstanbul 1981 ,s 91-96
13 Bk. E.Merçil Simürciler  III. Tarih Dergisi s.XXXIII , İstanbul 1982,s115-132
14 Bk. E.Merçil Simürciler  IV. Belleten sayı 195 ,Ankara 1986,s.547-567
15 Bk. E.Merçil Simürciler TV.Tarih Enstitüsü Dergisi sayı XIII,İstanbul 1988 s.123-138
16. Bk. E.Merçil Simürciler Gazneliler Devleti Tarihi ,Ankara 1989 ,s.1-4

Hiç yorum yok: