17 Kasım 2012 Cumartesi

Milli Şef ve İsrail.. ABDULLAH MURADOĞLU

Türkiye başından beri, İngiliz mandası altındaki Filistin'in bağımsızlığını savunmuştu. Atatürk 1937'de TBMM'de yaptığı konuşmada bakın neler demişti:
"İslam'ın mukaddes yerlerinin Hıristiyanların ve Musevilerin nüfuzunun altına girmesine mani olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz"
Kudüs fatihi Selahattin Eyyubi'yi de hatırlatan Atatürk, bu toprakların yabancı hâkimiyet ve nüfuzunun altına girmesine müsaade etmeyeceklerini vurguluyordu.
Hakikaten Atatürk'ten sonra da Türkiye Filistinlileri desteklemeye devam etmiş ve Birleşmiş Milletler'in Filistin'i taksim planına da karşı çıkmıştı.
Fakat ne olduysa oldu, hangi eller, hangi localar devreye girdiyse girdi, işin rengi değişti.
Birileri İsmet Paşa'yı ikna etmişti.
Türkiye, Amerika ve Fransa'yla birlikte 1948'de BM'de teşkil edilen "Filistin Uzlaştırma Komisyonu"na üye seçildi.
Oysa Arap devletleri bu komisyonun tarafsızlığına inanmıyordu ve haksız da değillerdi..
Komisyonda Türkiye'yi CHP Milletvekili, eski İttihatçı ve gazeteci Hüseyin Cahit Yalçın temsil ediyordu.
Osmanlı döneminde "Türkiye Büyük Locası"nın kurucularından Hüseyin Cahit, Atatürk'e Suikast Davası'yla ilgili olarak Ankara İstiklal Mahkemesi'nde de yargılanmıştı.
Bu davadan beraat eden Yalçın, Atatürk'ün sağlığında bir kenarda kalmıştı.
İstiklal Mahkemesi'nde "beni sağır bir kin takip ediyor" diye ima ettiği İsmet Paşa'nın Cumhurreisi olmasının ardından siyasete dönmüştü.
Milletvekili seçilmekle kalmamış, Milli Şef'in en yakın yardımcısı olmuştu.
Hüseyin Cahit'in siyasi ricatı eski dostlarını dehşete düşürmüştü.
Atatürk'ün 1935'de kapattığı "Mason locaları" da İsmet Paşa devrinde, 1948'de açılmıştı.
Ne tesadüf, Türkiye'nin Filistin politikasının değişmesi de aynı yıla denk geldi.
Uyuyanlar mı uyanmıştı yoksa başka şeyler mi olmuştu bilinmez.
***
1948'de Filistin Uzlaştırma Komisyonu'nda Hüseyin Cahit'in tutumu Arap basınında hayli yer tutuyordu.
Hüseyin Cahit, Yahudi müzakerecilerden daha fazla Yahudi menfaatlerini korumakla itham ediliyordu.
Tabii ki tesadüftür, "Hürriyet" gazetesi 1948'in Mayıs ayında yayımlanmaya başladı.
28 Mart 1949'da Türkiye İsrail devletini tanıyan ilk müslüman ülke olmuştu.
30 Mart 1949'da Hürriyet'te "İsrail Hükümeti" başlığıyla yayımlanan yazıda İsrail'in kurulmasından duyulan sevinç ifade edilerek "Biz başta olmak üzere bütün devletlerin arzusu, Filistin'de nihayet sükunun avdetinden ibarettir. Bu çalışkan komşumuzun yakın zamanda çabalarının semeresini göreceğine ve Asya'da küçük bir İsviçre gibi verimli bir devlet haline geleceğine eminiz" deniliyordu.
Filistin'e sükun geleceğini düşünmek bir aldatmacadan ibaretti ama halkın hiçbir devlet kararına etkisi olmadığı Milli Şef'lik ortamında halkın da dua etmekten başka yapacak bir şeyi yoktu.
***
Hüseyin Cahit,1950 seçimlerinden sonra siyasi hasmı olan "Demokrat Parti" hükümeti'nden Filistin Karma Komisyonu'nda üyelik vazifesini istemekten çekinmedi.
Bir süre daha görevine devam ettiyse de DP içindeki homurtular da yükseliyordu.
Bu yüzden üyeliği de fazla sürmedi.
1954 seçimlerinde de halk bu meşhur gazeteciyi milletvekili seçmeyerek cezalandırdı.
Hüseyin Cahit, Filistin Karma Komisyonu'ndaki üyelik görevinde niye bu kadar ısrarcıydı?
Hürriyet gazetesi o dönemde niye bu kadar açıktan İsrail'i destekliyordu?
CHP Hükümeti ve İsmet Paşa niye eski politikasından radikal bir şekilde vazgeçmişti?
Bunlar aydınlatılması gereken birer sır herhalde.
Bugün, Hükümeti topa tutup İsrail'i destekleyen şehvetli yazılar kaleme alanları görünce aklıma o eski Hürriyet ve Hüseyin Cahit Yalçın geldi.
Hükümetler, devlet politikaları, gazete patronları değişiyor ama bazı şeyler hiç değişmiyor işte.

Hiç yorum yok: