18 Temmuz 2013 Perşembe

İnönü dersleri-Taha Akyol

LİDERLERİMİZ arasında dehşetli bir kavga sürüp gidiyor.Hangisi haklı? Böyle ‘takım’ tutar gibi değil de başka bir açıdan bakamaz mıyız?Yüzyıllık siyasi hayatımız böyle kavgalar içinde geçmedi mi? Çok değişik dönemlerin farklı tecrübelerini yaşamış İsmet Paşa’dan bahsedeceğim.Yıl 1966... 
27 Mayıs darbesinin yarattığı devrim-darbe nöbetleriyle çıldırdığımız yıllar. Başbakan Demirel “Morisson”dur, Amerikan uşağıdır, “tek yol devrim”dir... İnönü, Menderes’in katilidir... Falan filan... O günün kavga terimleri böyle.10 Kasım 1966’da, Anıtkabir ziyaretinden sonra, Ankara’da Büyük Sinema salonunda ‘devrimci’ bir toplantı düzenlenmiştir;  27 Mayıs cuntacılarından Mucip Ataklı gibi, basından İlhan Selçuk gibi radikaller ve son olarak İsmet Paşa konuşacaktır.


‘Düşmanlık yok’

TOPLANTIDAN sonra İsmet Paşa, ünlü “Defterler”ine aynen şunları yazmıştır:“10 Kasım 1966 Perşembe:Anıtkabir-Merdivenden inerken Demirel ile yan yana.Saat 17.30 Büyük sinema:Konuşanlar: Yücel Akıncı, Mucip Ataklı, İlhami Soysal, İlhan Selçuk, Muammer Aksoy. Hepsi birbirinden ölçüsüz sert. En son ben.Demokrat rejimdeyiz. Uzlaşma var. Düşmanlık yok.” (Cilt 2, s. 981)Bu sözlerin hiç yoruma ihtiyacı var mı?!Ve işte o zamanki Başbakan Demirel’le anamuhalefet lideri İsmet Paşa’nın fotoğrafı:

Bu fotoğrafın da yoruma hiç ihtiyacı var mı?

Kötü mü ettiler?İTİRAZLARI duyar gibiyim: İsmet Paşa değil miydi Takrir-i Sükun’u uygulayan, 27 Mayıs darbesine yol açan? Bu konuları iyi araştırmış, kitaplarını yazmış biri olarak belirtmek isterim: Radikalizm cinnetine kapılmış 1960’lar Türkiyesi’nde daha vahim olaylar olmasını Demirel ve İnönü’nün bu ılımlı davranışları önledi. Bugünkü siyasi kavgada hangi “cephe”de olursak olalım bu gerçeği görmeliyiz. Yaşanmışlardan ders alıp “Uzlaşma var, düşmanlık yok” tarzını benimsemekle kötü mü ettiler? 1970’lerde Ecevit ve Demirel yüz yüze bakamayacak kavgalara daldılar, binlerce genç birbirini öldürürken uzlaşıp cumhurbaşkanı bile seçemediler, 12 Eylül darbesi geldi...Sonra Demirel ve Ecevit dost oldular; Ecevit, Demirel’in cumhurbaşkanlığı süresini uzatmak için bile çalıştı!Keşke daha önce o kadar çatışmasaydılar, dememek mümkün mü?!Bugünkü CHP’lilere de sormak isterim: Dün ölüm yıldönümünde andığınız İsmet Paşa hangi eylemci gençleri 
“Haytalar!” diye eleştirmişti, hatırlıyor musunuz?!

Tarihin dersleri

BUGÜNKÜ PKK sorunu, 1960’lar ve 70’lerdeki terör sorunundan daha mı önemsiz?! Siyasetin normalleşmesine daha mı az ihtiyacımız var?!Hadi liderlerimizin belirli vesilelerle böyle kol kola girmesini beklemeyelim, ama hiç olmazsa gelişmiş demokrasilerde liderler birbirleriyle nasıl mücadele ediyorsa, öyle ölçülü davranmalarını beklemek hakkımız değil mi?TV’lerde kavgalı programların reyting getirmesi gibi bu çatışmacı siyasetin oy getirdiğini düşünüyor olabilirler... Ama ancak uzlaşarak çözülebilecek temel sorunlarımız çözülemiyor; çözümsüz kaldıkça büyüyor! Tarihimizde öfkeli çatışmaların nelere yol açtığını, ılımlı uzlaşmaların neler kazandırdığını düşünmek gerekmiyor mu?Tarihe bugün kılıçlarımızı bilemek için mi, dersler çıkarmak için mi bakmalıyız? Galiba önce buna karar vermek gerekiyor.

Hiç yorum yok: