8 Temmuz 2013 Pazartesi

BAYRAĞINA DİKKATLE BAK!-CEZMİ YURTSEVER

-Ayyıldızlı Türk bayrağı Osmanlı’dan bizlere armağandır.

-Bayrağımız nice tarihi olaylarda zafer ve sevincin de kaynağı olmuştur.

-Türk bayrağı tarihi onurumuzdur.

Osmaniye şehir merkezinde yürüyenlerin karşısına çıkan büyük bir Türk bayrağı, hafif bir rüzgar esintisi ile dalgalanmaya başlar.  Bayrağın görüntüsü Osmaniye’nin semasını kaplar. Yakınlardaki Gavurdağlarından, Çukurova’dan her yerden görünür.
Osmaniye’de dalgalanan Türk bayrağı aynı zamanda tarihin de hatırasıdır, yaşanan olayları hatırlatır. Bir hilal uğruna Ortaasya bozkırlarından Anadolu kapılarına gelen Selçukluların inanç, fetih ve yurt tutma mücadelesinin de  yaşatıldığını gösterir.  Osmaniye’de yaşayanların ataları olan Kınık Oğuz-Türkmen topluluğunun yok olmadığını gösterir. Osmanlı döneminde yaşanan yüzyıllar içinde Kınık şehri ve arkasından 1865 yılında aynı yerde kurulan Osmaniye şehri  de aynı kökler üzerinde yükselen ulu bir çınar gibidir.


Osmanlı’nın son döneminde yaşanan Fransız işgalinde verilen kuvayı milliye mücadelesinin destan kahramanları olan dedelerimiz hep ayyıldızlı bayrağın ve ezan sesinin susmaması için üzerlerine düşen görevleri yaptılar. Şehit olanlar, gaziler ve yaşayanların dilinden anlatılan kahramanlık destanları hep kulaklarımızı çınlattı.

Osmanlı topraklarını parçalamayı amaçlayan 1916 tarihli Saykes-Pikot gizli anlaşmasına göre Adana bölgesi ve Osmaniye Fransızların payına düşmüştü. 1918 yılı aralık ayı sonlarında gerçekleşen Fransız işgali de bu projenin bir sonucu idi.  Batılı emperyalist ve sömürgeci ülkelerin çıkarlarına göre anlaşarak imzaladıkları uygulamak istedikleri 1920 tarihli Sevr anlaşması  haritasına göre Diyarbakır’dan Osmaniye içinden geçen Ceyhan nehri sahillerine doğru çizilen sınırlar uygulanabilir olsaydı Türk varlığı ve bağımsızlığı yok edilirdi.

1922 yılı aralık ayı içinde. İsviçre’nin Lozan şehrinde süren toplantılarda bir zamanlar Osmanlı Hükümetlerinde Bayındırlık ve Savaş Bakanlığı görevleri de yapmış olan Gabriel  Noradungyan son kez Ermeniler için Çukurova’da ve Osmaniye’de “Ermeni yurdu” verilmesi teklifinde bulundu. O’nun istekleri gündeme bile alınmadı. Ancak Lozan’da ermeni amaçları doğrultusunda düşüncelerini kabul ettiremeyenler 1970’li yılardan sonra yeniden farklı yöntemlerle tarihten gelen düşüncelerini uygulamaya koydular. Ermeni terör örgütü ASALA ve PKK örgütleri bu düşüncelerin gerçekleşmesi için çalışmalarını sürdürdüler.

Gün geçmiyor ki bir zamanlar Gavur dağları veya Osmanlının son zamanında Cebelibereket olarak bilinen topraklarda askerimize saldıranların varlığı ile karşılaşıyorsak  tarihten gelen hesaplaşmanın sürdürülmek istendiğini söyleyebiliriz.

Her şeye rağmen Türk gençleri, atalarından devraldıkları tarihi miras olan “Ezan  sesleri susmaz, bayrak indirilmez” düşüncelerinin yılmaz savunucuları olarak  yaşamaya devam edeceklerdir.

Genç arkadaş! Osmaniye şehir merkezinde dalgalanan Türk bayrağına dikkatle bak! O’nu yüceltmek için çalış. Sonra Enverülhamit camisine git. Bir ezan vakti cami avlusunda yatan şehitlerin mezarlarında fatihanı oku. Ve sonra düşün! Osmaniye’nin her yerinde köylerde, dağ başlarında yatan şehitlerin başında sessizce dalgalanan Türk bayrakları için göz yaşı dökerek  şu sözleri söyle

“Allahım! Vatanımı , milletimi ve devletimi  her türlü kötülüklerden, belalardan koru”…

Hiç yorum yok: