18 Şubat 2013 Pazartesi

GOOGLE VE CIA HANGİ FİRMAYA MİLYONLARCA DOLAR YATIRIR? = Recorded Future


İnternette veri madenciliği çalışmaları ile olayların ne zaman ve nerede gerçekleşeceğini tahmin edebilen Recorded Future (Kaydedilen Gelecek) gibi şirketlerin kullandıkları teknoloji, yeryüzünü tamamen kontrol altına alacak ve insanı buradan söküp atabilecek bir güç mü?

SANTİAGO ZABALA

13 Ekim 2012 Cumartesi

Filozofların genellikle teknolojik yenilikleri yorumlamakta geç kaldığı ya da tam tersine erken davrandığı söylenir. Eğer erken yorum yapmışlarsa, yorumları kehanet gibi görünür. Geç kalmalarının nedeni ise genellikle yenilikleri dikkatle incelemeyip analiz etmeyi tercih etmeleridir ve bu tür keşifleri öngördüklerinde, bu durum dünyanın izlediği yola dair duydukları ahlaki bir endişeden kaynaklanır.
Diğer bir deyişle, filozofların öngörüleri, yazılım firmalarının internetten bilgi tarayarak ve bu sayede, bizim özgürlüğümüzü bir çerçeveye oturtarak geleceği tahmin etmesi ile aynı şey değildir. Aksine, filozofların kavrayışları yeniliklerin yaşamımız üzerindeki varoluşsal sonuçları üzerinedir.
Teknolojik yeniliklerin varoluşsal koşulları biçimlendirmesi, muhtemelen Martin Heidegger’ın en büyük endişelerinden biridir. Kendisinin dediği gibi, “Olağanüstü durum eksikliği, tek olağanüstü durumdur.” Bu durumda, insan, tamamen kontrolden çıkmış bir teknolojik güçle “sınırlandırılmış” (“Ge-stell“) yeryüzünden tamamen “sökülmüş” olurdu.
Oysa CIA ve Google’ın hizmetine milyon dolarlar yatırmasından sonra, Wired dergisi MIT Technology Review ve diğer medya kuruluşları tarafından övgüyle bahsedilen yazılım firması Recorded Future (Kaydedilen Gelecek), müşterilerine tam da buna benzer bir hizmet sunuyor: gelecekte oluşacak olağanüstü durumların önceden hesaplanabildiği bir dünya. Fakat bu yeni kuruluş nasıl işliyor? Alman filozof, böyle bir hizmetin verilmesinden ötürü neden endişelenirdi?

Recorded Future

Recorded Future, Gothenburg merkezli ve Londra’da, Boston’da Arlington’da ve New York’ta da ofisleri bulunan bir şirket. Bilgisayar uzmanları, istatistikçiler ve dilbilim uzmanlarından oluşan ve geleceği “hesaplayan” 20 kişilik bir ekibe sahipler. Yahoo, Google ve Bing gibi arama motorları, diğer web sayfalarına ulaşmak ve onları sıralamak için linkleri (bağlantıları) kullanırken, Recorded Future, blog, web siteleri ve twitler gibi binlerce ulaşılabilir bilgi kaynağını kullanıyor ve gelecek olaylar ile ilgili insanlar, faaliyetler ve kurumlar arasında ilişkileri gösteren “görünmez linkleri” bulabilmek için (gerçek zamanlı) bu bilgi kaynaklarını tarayarak, araştırmayı daha derine götürüyor. 
Pek ilgili olmasa da, bu tarama, gelecek haftanın hava durumunu tahmin etmek için diğer hava istasyonlarının araştırılması işlemi gibi düşünülebilir. Bu firmanın birkaç saat içinde analiz etme ve ilişki kurma yeteneğine ve sahip olduğu verilerin miktarına baktığımızda, firmanın, genel tüketicinin kullandığı internetten daha iyi verilere ulaşım hakkı olduğu çok açık.
Yarın havanın yağmurlu olup olmayacağının tahmin edebileceğimiz bilgiler, hava durumu ile ilgili sitelerin sayısı ile sınırlı, fakat Orta Doğu’da yaklaşan ABD karşıtı gösterileri, siyasi, ekonomik ve askeri yönleriyle işleyen sonsuz sayıda internet sitesi mevcuttur.
Olası gösteriler ile ilgili kişiler (Beşar Esad), yerler (Suriye) ve faaliyetler (askeri müdahale) ile ilgili veri madenciliğinden sonra, Recorded Future algoritmalar kullanarak gösterinin nerede ve ne zaman olacağını tahmin etmeye çalışıyor.
Olması beklenen bir gösterinin, sadece Ortadoğu ile değil, Güney Amerika ve Kuzey Afrika ile de bağlantılı şekilde, firmanın güçlü arama motorları ile takibinin yapılışını gösteren bir örnek video firmanın internet sitesinde mevcut. Google ve CIA’in bu firmaya milyonlarca dolar yatırımda bulunması, yukarıda bahsedilen örnekte olduğu gibi bu yöntemin belirli çıkarları korumak için kullanılacağının göstergesi.
Recorded Future’ın farklı ücret seviyeleri de, büyük ihtimalle müşterilerinin satın almayı umduğu verilerin kalitesi ve miktarına göre belirleniyor. Bu kıstasa ek olarak, en güçlü ve en zengin insanlara benzer hizmetler sunan firmalar da ücreti etkileyen faktörlerden.

Olağanüstü durum eksikliği

Felsefe gözüyle bakıldığında, tüm bunların sahip olduğu en ilginç özellik, gösterilerin tahmin edilebilir olması değil, teknolojinin insanı dünyadan silmesi ve söküp koparması. Bu, insan varlığına, insan kontrolünün çok ötesinde bir güç veriyor. Güvenli, rahat ve hesaplanabilen koşullar, bizim yarar sağlayamayacağımız, hatta içinde kurbanlar olarak bulunacağımız fonksiyonel ve rasyonel bir toplumun yaratılmasına izin veriyor.
Bu varoluşsal ikilem, webde halihazırda bulunan verilerin, kıtlığı ve hastalıkları engellemek gibi faydalı bir şekilde düzenlenmesi için kullanılabilmesinden ileri gelmiyor. Daha çok özel bir firmanın, her şeyi, yani insan eliyle yaratılacak her şeyi bilmesinden kaynaklanıyor.
Biz, sadece Recorded Future müşterilerinin çıkarları çerçevesinde, özgürce yaşanabilecek bir çağa girmiş bulunmaktayız. Fakat “olağanüstü durum eksikliğini” tam anlamıyla gözler önüne seren bir varoluş biçimi nasıl özgür olabilir?
Heidegger’in açıkladığı gibi, “olağanüstü durumlar” bir şeyler düzgün çalışmadığı zaman ortaya çıkmaz. “Her şey işlediğinde… ve her şeyi daha da fazla işlemeye sevk ettiğinde”, olağanüstü durumlar ortaya çıkar. Bu mantık çerçevesinde, ödeme gücüne sahip olanların çıkarları açısında kritik öneme haiz bir durum ortaya çıktığında, Recorded Future, müşterisini önceden uyaracak ve onlar da, önceki durumlarını koruyabilmek için tedbirler alacaklar.
Özetle, Heidegger, 50 yıl önce dünyanın “olağanüstü durum” eksikliğinden endişe ederken, Recorded Future (ve onun gibi firmalar) tarafından kullanılan gelecekten kaçınmayı ve dünyayı değiştirmeyi amaçlayan teknolojilerin ortaya çıkışını kastediyormuş.
İngilizceden çeviren Arif Özden.
Yazının orijinali için
* Zabala, Barcelona Üniversitesi’nde Felsefe ICREA Profesörü. Hepsi Columbia University Press’ten yayınlanmış kitapları: The Hermeneutic Nature of Analytic Philosophy (2008), The Remains of Being (2009) ve Hermeneutic Communism (2011, G. Vattimo ile birlikte).
Kaynak:

WİKİLEAKS,  CIA VE RECORDED FUTURE. . .

02. 08. 2010/ CEYDA KARAN
ceyda. karan@radikal. com. tr
Geçen haftanın en enteresan iki haberinden ilki,  30′larında insanların internette kurduğu. . .
WikiLeaks,  CIA ve Recorded Future. . . Belli tarihlerde belli kodlarla tarama yapan Recorded Future,  internetteki iletişim ağını saptıyor.
Geçen haftanın en enteresan iki haberinden ilki,  30’larında insanların internette kurduğu WikiLeaks grubunun‘Afganistan Savaş Günlükleri’ başlığıyla açıkladıkları belgelerdi.  İkincisi ise önde gelen arama motoru Google’un yatırım kolu Google Ventures ile CIA’in yatırım kolu In-Q-Tel’in ‘Recorded Future’ adlı bir şirkete yaptıkları yatırıma dair.  İki vakıa da günlük yaşamımızda payı her gün artan sanal âlemin gidişatına dair insanı derin düşüncelere sevk edecek cinsten. . .
Atlamış olanlar için WikiLeaks olayını özet geçeceğim,  zira haber genişçe çıktı.  Lakin Recorded Future milletçe bu işlere ‘meraksız’ olmamızdan mıdır,  nedir,  küçük ve yetersiz çevirilerle geçiştirildi.
Sızıntılarda öngörülemeyecek ne var ki?
WikiLeaks,  Afganistan işgalinde 2004-2009 yıllarına ait ‘çok gizli’ statüsündeki 93 bin belgeden 74 bin kadarını New York Times,  Guardian ve Der Spiegel’e de sunup onların verdiği linkler eşliğinde manşetlere çıkmayı başardı.  Peki ne vardı belgelerde? ABD ve NATO güçlerinin Afganistan’daki sivil katliamları; Taliban’ın yenilmesinin‘imkânsızlığına’ dair raporlar; Pakistan istihbaratının bölgede ‘daimi oyuncu’ gördüğü Taliban’la derin işbirliği; ABD’nin Taliban liderlerine suikast için gizli birlik kurması. . .  Sızdırma,  Vietnam Savaşı’nın sonunu getiren ‘Pentagon Papers’la kıyaslanır oldu olmasına da bütün bunlarda pek bilinmeyen,  öngörülemeyecek bir şey de yok.  Bu işe kızan ABD Genelkurmay Başkanı Mike Mullen,  Wikileaks’in Avustralyalı kurucusu Julian Assange’a,  Amerikan askerleri ve işbirlikçi Afgan sivillerin ölümüne yol açabilecekleri iddiasıyla ‘Elinizde kan var’ ithamı dahi getirdi.  Gelgelelim New York Times muhabirleri Mark Mazetti ve Eric Schmitt,  belgelerin yayımı öncesi zaten Beyaz Saray’a gidip yönetime brifing vermiş,  yayımlayacaklarını bir güzel anlatmış ve sorumlu davranıp ‘ulusal güvenliğe’ halel getirmedikleri için ‘takdir’ de toplamış.  Yani konvansiyonel medyanın refleksleri ‘bildiğiniz gibi’.  Dikkat çekici olan,  dünyadaki ‘yeni medyanın’ tezahürü WikiLeaks.  Sorulması gereken geleneksel soru elbette ‘Onlara bu belgeleri kimin,  hangi amaçla sızdırdığı’. . .
Semantik arama. . .
İkinci gelişme internetin giderek bilginin ‘tek kaynağına’ dönüştüğü bir dünyada,  çok daha düşündürücü yanlar içeriyor.  Google’ın daha önce CIA ile işbirliklerini ve kişisel bilgi mahremiyetine dair aldığı eleştirileri biliyorduk.  Fakat Noah Shachtman’ın 28 Temmuz’da Wired dergisinde çıkan haberi,  bize CIA’in Google’la ortaklaşa‘RECORDED FUTURE’ (KAYITLI GELECEK) adında 16 kişinin çalıştığı küçük bir şirkete 10’ar milyon dolar yatırdığını müjdeledi.  Google,  ‘semantik search’ü (semantik arama) kullanıp siteler arasında kalite sıralamasına göre sonuçları döktüğünden hiçbir arama motoru eline su dökemiyor.  Google,  normalde siteler arasındaki haberleşme derecesini birkaç ayda bir güncellerken,  Recorded Future bunu her an yapabiliyor.  Bu şirket insanların internet faaliyetlerini,  aralarındaki bağlantıları on binlerce site,  blog,  twitter hesabını hallaç pamuğu gibi atarak ortaya dökebiliyor.  Herhangi bir vakıadaki kişilerin,  olayın nerede,  ne vakit gerçekleştiği ve bittiğine (uzamsal ve geçici analiz) ve metinlerdeki tona (dil bilgisinden yola çıkarak yapılan hissiyat analizi) bakılıyor.  Veriler arasındaki bağlantılar didiklenerek istihbarat algoritmaları kuruluyor.  Ve gelecek öngörülerinde bulunuluyor.

Nasrallah,  Peres,  Scud. . .

Olaydan bahsettiğimde heyecanlanan Radikal Dış Haberler’deki ‘internet ve teknoloji gurum’ Osman Kaytazoğlu,  hemen Recorded Future’un örnek istihbarat çalışmalarını bulup çıkarttı.  Birisi İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in Hizbullah’ın elinde Tel Aviv’i vurabilecek Scud füzeleri bulunduğu iddiasıyla ilgili. . .  Recorded Future,  Peres’in iddiasından bir ay öncesini temel alıp interneti taramış.  Hizbullah lideri Nasrallah,  Tel Aviv,  Ben Gurion Havaalanı,  Peres,  Scud gibi kodlar girilmiş.  Bu kodlar değiştirilerek yeniden ve yeniden tarama yapılıp belirli bir sürede siteler arasındaki haberleşmeler,  link vermeler,  kullanılan üslup izlenmiş.  Sonuç: ‘Hizbullah Tel Aviv’deki Ben Gurion havaalanını tehdit ediyor.  Burayı ancak Scud füzesiyle vurabilir’.  Yani Peres’i teyit ediyorlar. . .
Gelecek öngörüsü örnek çalışması ise Somali’deki İslamcı Şebab hareketinden.  Daha önce Fransız barış gücü askerlerine saldırıdan hareketle bir analiz yapan Recorded Future,  Şebab’ın bir sonraki hedefinin bir Amerikalı barış gücü askeri olduğunu buluyor!
Osman’ın esprisi şu oldu: “12 aylık yazılarını çıkarıp Ceyda Karan’ın sonraki yazısında hangi konuyu işleyeceğini de bulabilirler!” İşte buna pes denir!
Doğrusu bütün bunlar hem heyecan verici,  hem de ürkütücü geldi bana.  Zira sizi bilmem,  ama benim yaşamaktan memnun olacağım,  Lübnan’da Hizbullah’ın İsrail’le saldırı/misilleme sarmalından çıkacağı; Somali’de Amerikalıların öldürülmesine gerek kalmayacağı bir zihniyetin hâkim olacağı bir dünya. . .
Kaynak:
http://www. radikal. com. tr/Radikal. aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1011331

NOSTRADAMUS’TAN GÜNÜMÜZE. . .

Okuyucuların ilgisini çekmeyen, Türk toplumunu enterese etmeyen enteresan ve çarpıcı bir yazı sn. Mert’ten. Ancak yazarın da bu konularda fazla bir bilgi birikimine sahip olmadığı anlaşılmaktadır. Zaten yazar da toplumun bu işlere meraksız olduğunu belirterek çok doğru bir teşhiste bulunmuştur. . WikiLeaks’ın adı geçen basın kuruluşlarına verdiği belgeler 2009 yılına kadar gizli belgeler adı altında iken, Beyaz saray ve CİA’nın isteği üzerine 2009 sonrası açıklanmıştır. Yani belgelerin bir gizliliği kalmamıştır. Yazarın belirttiği New York Times muhabirleri Mazetti ve Schmitt ellerinde olduklarını iddia ettikleri belgeler hakkında Beyaz Saray yönetimine brifing vermeleri basit bir oyunun bir parçası idi. B. Saray’ın ekonomi başkanı Larry Summers ve üst düzey yetkililerin düzenlediği bir oyun. HeleGoogle’un eski genel politika şefi Andrew McLaughlin’in Beyaz Saray yardımcısı olduğunu da belirtirsek üçgeni tamamlamış oluruz. Açık kaynak istihbari bilgiler daima medyanın ilgi odağı olmuşlardır. Bu medyaya bilerek sızdırılan bilgiler görünür teknoloji adı altında web sitelerinde yayınlanır. Tüm bu bilgiler ışığında yazılan yorumlar, yanlı veya yansız görüşler bir saat gibi kısa bir zaman dilimi içinde milyonlarca kez taranır’ Sn Mert’in belirttiği‘Recorded Future’ yeni bir şey değil. Bu yıllardır var olan ancak bilinmeyen yüksek hızlı bir arama ve bilgileri istifleme motorudur. Kurucusu ve CEO’su Christopher Ahlberg’dir. . . Bu arama motoru veriler arasındaki bağlantıları kurarak geleceği görebiliyor’ Bazılarına inanılmaz gelebilir ancak, 2010’un Nostradamus’u diyebileceğimiz bu öngörüler her zaman gerçek çıkmışlardır. Gerçi bilmek gerçeği değiştirmez. Belki de o bilinen gerçekleri değiştirme gücüne de sahip değiliz (şimdilik) ama, en azından gerçekleri doğru yere, doğru bir şekilde haykırabiliriz. Bu da insanın dışarıyı, dünyayı, hayatı nasıl algıladığı ve algıladıklarını kabul edip sindirilmesi ile ilgilidir. İnsanın öğrendiği her şeyi bilinçaltına kabul ettirmesi gerekmektedir. Eğer bilinçaltı yeteri erginlikte değilse dış dünyadaki olayları olduğu gibi değil kendi korku ya da arzularına uyumlu halde bilinçaltının istediği şekilde bilincini yönlendirerek kabul edecektir. . Hele bir de kişi, işinin ehli olmayan sorumsuz kişilerin iktidarda olduğu bir ülkede yaşıyorsa. ((örneğin iyi niyetli bir gülümsemeyi cinsel davetiye saymak, ya da kendisi ile ilgili olmayan kızgın bir bakışı tehdit olarak algılamak, ya da herhangi bir bilimsel gerçeği,  korkularından dolayı kafirlik ve yalancılıkla suçlamak gibi ))’O nedenle bu saate kadar böylesi çarpıcı ve enteresan bir yazıya sadece 2 yorum yapılmış olması (o da suçlama) bilimsel gerçeklerin bilinçaltında kabul edilmediğinin göstergesidir’ Cumhurbaşkanımız Peres’in 21 mart tarihindeki Hizbullah ve Hamas’ın elindeki ‘SCUD’ füzelerinin sayısını vererek yaptığı açıklama, zaten İsrail’de çok geçerli olan ‘Recorded Future’ , sisteminden elde edilmiştir. . Bu sistemin mucidi olan İsrail’li bilim adamları bu teknolojiyi geliştirerek bir adım ileri gitmişlerdir. Geleceği sezinleyen kişilerin en ünlüsü 1. 500 ‘lü yıllarda yaşayanDoktor Michele de Nostradamus’un gerçek kehanetlerine nasıl ulaştığı tarafımızdan bugün bilinmektedir.  Kendi ölümünü bile bir gece öncesinden bilen Nostradamus’un İspanya İç savaşını,  Enver Sedat’ın suikasta kurban gideceğini,  Sovyet devrimini,  Hiroşima’ya atılan atom bombasını 1500’Ierde yazdığı üzere bilmesi,  bizlere artık çok şaşırtıcı gelmemektedir.  Geleceğe ilişkin kehanetlerini bugün okumak ise adeta bir tarih kitabını okumaya benzemektedir. . Dikkat edilmesi gereken tek konu,  cümle kuruluşlarında geçmiş zaman yerine,  gelecek zamanın kullanılmış olmasıdır.  Kraliçe Marie Antoinette ve Angouleme Düşesi’nin Temple zindanındaki hali, Türkiye’de Cumhuriyet’in kuruluşu ve Mısır’ın kaybedilişi, Hitler’in iktidara gelişi, Sovyetlerin Afganistan’ı işgali, Çernobil nükleer santral kazası, SSCB ve ABD arasındaki barış görüşmeleri, 1719 devrimi ve SSCB’nin kuruluşu hakkında Nostradamus’un iddiaları gerçekleşince ‘kahin’ olarak görülmüş idi. Oysa, bugün Nostradamus’un kahin değil bir bilim adamı ve kayıtlı gelecek hakkında ön görüleri olduğunu söylersek yanılgıya düşmeyiz’.
Sn. Osman Kaytazoğlu’nun espri olarak algılanan ‘12 aylık yazılarını çıkarıp Ceyda Karan’ın sonraki yazısında hangi konuyu işleyeceği de bulunabilir’ söylemi espri değil, gerçeğin ta kendisidir’ Size de hiç ürkütücü gelmesin Sn. Karan. . Ürkmesi gereken kötüler zaten kendilerini bilirler. Unutmamanız gerekenin’. Kötüye yapılan iyiliğin onu daha cüretkar yaptığını ve sizin korkak olduğunuzu düşünmesine yol açacağıdır. . (shalom).

Hiç yorum yok: