8 Aralık 2012 Cumartesi

Hırsız yüzünden Venedik'le 16 yıl savaşmıştık-Erhan Afyoncu

Venedik'le 1463-1479 yılları arasında meydana gelen savaşın kıvılcımını Atina paşasının parasını çalarak Venedik'e sığınan bir hırsız ateşlemişti

Osmanlılar ile Venedikliler ilk defa 14. yüzyılın sonlarından itibaren karşı karşıya geldiler. Rekabetin temelinde, Karadeniz ve Akdeniz havzalarını birbirine bağlayan ticaret yolları üzerindeki hâkimiyet mücadelesi vardı. Bu yüzden iki devlet birçok defa savaştı. Genç tarihçilerimizden Ahmet Önal, 1463-1479 savaşının ilginç sebebini bir yazısında anlatır.

Hain ilan edildiler

15. yüzyıl başlarında yüzlerce Venedik ticaret gemisi Akdeniz'i her yönden kaplıyordu. Doğu Akdeniz ticaretinin neredeyse tamamı Venedikliler'in elindeydi. Venedik'in hayat damarı olan bu ticaretinin güvenliğini sağlamak her şeyden daha önemliydi.

İstanbul'un fethinden sonra herkes savaş çığlığı atarken Venedik kendi çıkarı için Osmanlı ile barışa yanaştı. Venedik'in Osmanlı İmparatorluğu'yla, daha sonraki bütün ilişkilerinin temelini oluşturacak anlaşma 1454'te imzalandı. Venedik, diğer Hristiyanlar tarafından hain ilân edilme pahasına 1460'ta Osmanlılar'la barış anlaşmasını yeniledi.

Osmanlılar 1460'ta bir seferle Mora'yı, yani Venedik'in arka bahçesini ele geçirdiler. 1463 baharında Bosna'ya giren Fatih Sultan Mehmed bu ülkeyi Osmanlı topraklarına kattı. Bu sırada Hersek ve Karadağ da Osmanlı hâkimiyetini kabul ettiler. Böylece Venedik'in Dalmaçya'daki mülkleri, hatta İtalya'nın tümü tehdit altına girmişti.
Son gelişmelerle birlikte savaş kaçınılmaz olmuştu. Venedik'in tek başına Osmanlılar'la baş etmesi neredeyse imkânsızdı. Haçlı seferleri çağrılarına bu zamana kadar kulaklarını tıkayan Venedik, bütün Hristiyanlar'ın kendilerini desteklemesi için papadan aracılık talep etti.

Hırsız savaşa yol açtı

Bu sırada Mora'da yaşanan bir hadise barut fıçısının fitilini ateşledi. Osmanlılar'ın Atina paşasının kölelerinden biri, bir rivayete göre efendisinden 10 bin, başka bir rivayete göreyse 100 bin akçe çaldıktan sonra o dönemlerde Venedik'e ait olan Koron'a kaçtı.

Koron'un Venedikli yönetiminin meclis üyesi olan Girolamo Valaresso, bu köleyi evine aldı. Hatta Valaresso'nun kölenin yanında getirdiği şeylerin yarısını kendisine ayırdığı da söyleniyordu. Ancak Osmanlılar ile Venedikliler arasında hâlâ geçerli olan anlaşmaya göre, diğer tarafın topraklarına kaçan hırsızlar ve eşkıyalar, çaldıkları eşyalarla birlikte karşılıklı olarak iade edilecekti.

Atina paşası, antlaşma gereği parasının geri verilmesini ve kölesinin de teslim edilmesini istedi. Koronlular, kaçan kölenin Hristiyan olduğunu söyleyerek paşanın talebini geri çevirdiler. Buna öfkelenen paşa, Mayıs 1463'te Venedikliler'e ait Arhos önlerine geldi ve Latinler'in idaresinden nefret eden bir Rum rahibin de yardımıyla neredeyse hiçbir kılıç darbesine gerek kalmadan Arhos'u zaptetti. Mora Sancak Beyi Turahanoğlu Ömer Bey de akıncılarıyla İnebahtı ve Modon civarlarındaki Venedik mülklerine saldırdı.

Venedik'in 28 Temmuz 1463'te Osmanlı İmparatorluğu'na harp ilân etmesiyle taraflar arasında 1479'a kadar sürecek olan savaş başladı. Osmanlı aleyhine büyük bir ittifak kuruldu. Ancak Fatih bütün düşmanlarını teker teker mağlup etti. Bosna Beyi İskender Paşa'nın Kuzey İtalya'ya girip, Venedik şehrinin karşısına kadar ilerlemesi Venedik'i dehşete düşürdü. Osmanlı akıncıları, ertesi yıl Friuli'de göründüler. Fatih Arnavutluk'a girerek Akçahisar'ı teslim ve İşkodra'yı ablukaya aldı. Venedik, başka bir çaresinin kalmadığını görerek Fatih Sultan Mehmed'den barış istedi. 26 Ocak 1479'da İstanbul'da imzalanan anlaşmayla savaş sona erdi.

At yüzünden çıkan savaş

Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk yıllarındaki en amansız rakibi kendini Türkiye Selçuklular'ının mirasçısı olarak gören Karaman Beyliği idi. Karamanoğulları ile Osmanlılar birçok kez savaştı. Zeynep Dramalı, iki devletin savaşında ilginç bir hikâye anlatır.

İkinci Murad kız kardeşini verdiği Karamanoğlu Taceddin İbrahim Bey'e yardım edip, tahta çıkmasını sağlamıştı. Fakat İbrahim Bey diğer Karaman beyleri gibi Osmanlı düşmanıydı ve hiç olmayacak bir sebepten iki devlet arasındaki barışı bozmuştu.

Dulkadirli Beyi Nasirüddin Mehmed Bey'in bütün Anadolu'ya nam salmış bir atı vardı. Karamanoğlu İbrahim Bey, methini duyarak Dulkadiroğlu'ndan atı istedi, fakat Mehmed Bey atı Osmanlı hükümdarı İkinci Murad için yetiştirdiğini söyledi. Karaman beyi, bunun üzerine kendine tabi bir Türkmen aşireti olan Varsaklar'dan birkaç adam göndererek atı çaldırttı. Nasirüddin Bey durumu İkinci Murad'a bildirince, sultan bir elçi göndererek atı Karamanoğlu'ndan istedi, fakat İbrahim Bey elçiye hakaret edercesine, "Efendiniz böyle bir ata binebilir mi" diye sordu.

Osmanlı elçisi, İbrahim Bey'in padişaha hakaret eden cevabıyla dönünce, zaten Sırplar'la işbirliği yaptığı için cezalandırılması düşünülen Karaman Beyliği'ne sefer açıldı. İkinci Murad, Macar tehlikesi sona erdirilince, kendisine yaptığı hakaretin ve Hristiyanlar'la kurduğu ittifakın cezasını vermek için Karaman Beyliği'nin üzerine yürüdü. Sultan kısa sürede Konya, Akşehir ve Beyşehir'i ele geçirdi; İçel'e kaçan Karamanoğlu'nu aramaya başladı.

İbrahim Bey, hükümdarlığının sona ermek üzere olduğunu görünce, dönemin önemli âlimlerinden Mevlana Hamza'yı İkinci Murad'a elçi olarak gönderdi. Mevlana Hamza, Osmanlı hükümdarının huzuruna gelerek Karaman beyini affettirmek için dil dökünce, padişah "Senin hatırın için Karaman beyinin günahını affettim, fakat İbrahim Bey'in makamına gelmesi bizim sayemizde olmuştu. Şimdi İbrahim Bey'i azledip, kardeşi İsa Bey'i Karaman beyi yapmaya karar verdim" dedi. Mevlana Hamza, sultanın sözleri üzerine ayaklarına kapanarak İkinci Murad'ı "İbrahim Bey'i beyliğin başında bırakmaya" ikna etti. Sultan, danışmanı tarihçi Şükrullah'ı Karamanoğlu'na elçi olarak gönderip barış yaptı. Ancak Karamanoğlu bir müddet sonra yine Hristiyanlar'la işbirliği yaparak, Osmanlı'ya karşı yeni bir ittifakın içine girecekti.

En çok Venedik'le savaştık

Osmanlı İmparatorluğu'nun en fazla Rusya ile savaştığı zannedilir. Ancak Osmanlı İmparatorluğu en çok, İtalya'nın bir şehir devleti olan Venedik ile Doğu'daki askeri ve ticari üsleri yüzünden savaşmıştır.

Uzun Venedik savaşları

Venedik'le Çelebi Mehmed zamanında 1415'te deniz savaşıyla karşı karşıya geldik. Daha sonra İkinci Murad döneminde yine savaştık. İki devlet arasında sırasıyla 1463-1479, 1499-1502, 1537, 1570-1571, 1644-1669, 1684-1699 ve 1715-1718 yılları arasında uzun süren savaşlar meydana geldi.

Hiç yorum yok: