Birileri, bundan bir-iki ay önce Atatürk'ün "Malatyalı" olduğunu iddia ettiler ya...
Yunanistan'ın eski kuvvet komutanlarından olan emekli general Frangoulis Frangos da yeni yazdığı kitapta modaya uyup bu iddiaya yer vermiş ve sadece Atatürk'ün değil, Fatih Sultan Mehmed'in de, günümüzün bazı Türk politikacılarının da aslında Türk olmadıklarını söylemiş; yani haltetmiş!
Bundan iki sene kadar önce, Yunanlı bir tarihçinin Yunanistan'da Atatürk'ün nüfus kaydını bulduğunu ve yakında yayınlayacağını yazmıştım...
Tarihimizi çok yakından alâkadar eden hadise şöyle olmuştu:
Yunanistan'da Osmanlı zamanına ait arşivlerde çalışan önemli bir tarihçi, Müslüman nüfus kayıtlarını incelediği sırada o zamana kadar üzerine kimsenin eğilmediği bir kütükte üzerinde Mustafa Kemal'in "velâdet", yani doğum gününün de yazılı olduğu aile kaydına rastladı.
HAKLI OLARAK SAKLADI
Tarihçi, bu belge ve belge ile alâkalı diğer kaynaklar üzerinde çalışmaya başladığı sırada emekliliğini istedi, görev yaptığı şehirden ayrılıp başka bir şehre nakletti ve kopyesini aldığı doğum kaydının bulunduğu defteri de aynı arşivin hiç alâkasız, bambaşka bir yerine kaldırdı. Zira, Türkiye'nin olduğu kadar Yunanistan'ın tarihi bakımından da son derece önem taşıyan belgeyi yayınlama konusundaki akademik şerefin kendisine ait olması gerektiğini düşünüyordu ve bu düşüncesinde de haklı idi.
Üstelik yaptığı bu işi hiç saklamadı, "Öyle bir sakladım ki, aradan yüz sene bile geçse belgeyi başka birinin bulması mümkün olamaz" diyerek dostlarına ve meslekdaşlarına da anlattı, hattâ belgenin kopyesini bile gösterdi ve meslekdaşlarından "Çok haklısın, madem ki bulan sensin, yayınlama şerefi de sana ait olmalı" cevabını aldı.
Açık söylemem gerekirse, böylesine mühim bir evrakı bulsa idim ben de o tarihçinin yaptığını yapar, yayın önceliğinin bana ait olması için benzer bir tedbir alırdım!
Atatürk'ün doğum ve nüfus kaydı, şimdi Yunanlı tarihçinin yeni hayatına intibak edip üzerinde tekrar çalışmaya başlayacağı günü bekliyor...
Ama, Atatürk'ün doğum kaydının bulunması konusunda Türkiye'de de şimdiye kadar yapılmış olması gerektiği halde bir türlü yapılmamış olan bir iş var: Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü'nde muhafaza edilen kayıtların incelenmesi...
HİÇ BİTMEYEN ENDİŞE!
1904'te, zamanın Dahiliye Nezareti, yani İçişleri Bakanlığı, imparatorluk sınırları içerisindeki vilâyetlerden vukuatlı nüfus kayıtlarını istemiş daha önce yapılmış olan nüfus sayımlarını bu kayıtlara göre güncelleyerek yeni "tertib cedvelleri" hazırlamıştı.
Şimdiye kadar araştırmacılara açılmayan ve dolayısı ile üzerinde kimselerin çalışmasına izin verilmeyen bu cedveller, hâlen Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü'nde bulunuyor. Kayıtlar araştırmacılara kapalı tutuluyor, zira üzerlerinde çalışıldığı takdirde "millî menfaatlerimize zararlı olabilecek neticelerin ortaya çıkabileceği", açık söylemem gerekirse dışarıda "işgalci" olarak yorumlanacağımız sonucuna varılabileceği endişesi taşınıyor.
Türkiye'nin ilk modern nüfus kayıtları olarak kabul edilen 1904'teki tertib cedvelleri de, bürokraside eski zamanlardan kalma işte bu tuhaf korku yüzünden hâlâ kapalı! Dolayısı ile 1904'teki çalışma öncesinde Selânik'ten istenen kayıtların İstanbul'a gönderilip gönderilmediği, gönderildi iseler bu kayıtlarda Atatürk'ün ailesinin de bulunup bulunmadığı konusu hâlâ incelenmiyor ve tarihimiz Yunanlı bir tarihçinin masasının başına geçip çalışmaya başlamasını beklemek zorunda kalıyor!
Hep merak etmişimdir: Memleketin dört bir tarafındaki üniversitelerimizin "Cumhuriyet Tarihi" bölümlerindeki üstadlar ne ile iştigal ederler?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder