18 Kasım 2012 Pazar

SİBİRYA TATAR TÜRKLERİ VE DİLLERİ Ercan ALKAYA


ÖZET
Bu çalısmada, bugün üç yüz bine yaklasan
nüfuslarıyla Batı Sibirya’nın Tümen, Baraba, Omsk gibi
bölgelerinde yasayan Sibirya Tatar Türkleri ele alınmıstır.
Sibirya Tatar Türklerinin tarihi gelisimi, Türk dünyası ve
Tatar Türklüğü içindeki konumu, nüfusları, kültürel
değerleri anlatılmıs ve dil özellikleri (ses bilgisi, sekil
bilgisi ve söz varlığı) hakkında ana hatlarıyla bilgi
verilmistir.


1. Sibirya Tatar Türkleri

Bugün Sibirya’da Batı Sibirya olarak adlandırılan bölgede
Tümen, Baraba, Omsk gibi bölgelerde dağınık olarak yasayan Sibirya
Tatarları, üç yüz bine yaklasan nüfuslarıyla önemli Tatar gruplarından
birini olusturmaktadır.

Tarihî olarak Sibir Hanlığının devamı olan Sibirya Tatar
Türklerinin yüzyıllar boyunca yasadığı coğrafya, MÖ 3 . asırdan
itibaren Hun, Göktürk, Uygur, Kimek, Kıpçak gibi Türk boylarının
idaresinde bulunmustur. Bu Türk boyları, Batı Sibirya Tatarlarının
eski ataları olarak kabul edilmektedirler. Bu boylar içinde Kıpçaklar,
Sibirya Tatarlarının etnik sekillenmesinde en önemli etnik tabaka
olarak rol oynamıslardır1. Tumaseva, Sibirya Tatarlarının etnik esasını
Kimek-Kıpçak kabilelerinin teskil ettiğini ve 9.-11. yüzyıllarda Batı
Türk ve Uygur kağanlıklarının yıkılmasından sonra Sibirya
Tatarlarının olusum sürecinin meydana geldiğini belirtmektedir2.
Sibirya Tatarlarının etnik sekillenmesinde Tatar kabileleri her
zaman asıl rol oynayan unsurların basında gelirler. Tatarlar; Göktürk,
Uygur, Kimek kağanlıkları içinde de yer alıp, bu imparatorlukları
meydana getiren grupların en önemlilerinden olmuslardır. Altın Orda
devrinde Sibirya Tatarlarının arasına İdil-Ural Tatarları da katılır. Bu
münasebetler İbak ve Köçüm Han zamanında yoğunlasır3. Bunun
dısında Sibirya Tatarlarının sekillenmesinde Kazak, Kırgız, Nogay,
Özbek, Oğuz, Uygur gibi Türk boylarının etkisi olduğu da
bilinmektedir4.

Çesitli Türk kavimlerinin etkilesme süreci, bundan sonra da
devam etmistir. Kazak, Nogay, Özbek ve Uygur Türkleri, Sibirya
Türklerinin olusmasına katkıda bulunurlar5. Bu iliskiler özellikle, 13.
asırdan baslayarak canlanır. Sibirya dısından gelen Tatarların etkisi,
Sibirya Hanlığı kurulduktan sonra, 16. asırdan itibaren artmıs; Sibirya,
Rusya’ya bağlandıktan sonra daha da etkili olmustur. Bu etki halen
daha devam etmektedir. Bunun neticesinde Tatar edebî dili, Sibirya
Tatarları arasında yaygınlasmıstır. Nasilov, Sibirya bölgesi

Türkçesinin olusumunda Oğuz, Kıpçak ve Karluk-Uygur dil
özelliklerinin birlesmesinin önemli payı olduğunu belirtmektedir6.
D. G. Tumaseva “Könbatıs Såbårdegå Törki Kabile-Iru
Atamaları” adlı yazısında Sibirya Tatarlarının olusumunu onomastik
verilere göre incelerken, Sibirya Tatarlarının tesekkülünde 1. Fin-
Ugor ve Bulgar-Ugor, 2. Eski Türk ve Eski Kıpçak, 3. Kıpçak-Nogay
kabileleri olmak üzere üç tabaka belirlemistir. Tumaseva, bilhassa Saz
yöresi ağzında Ugor, Altay, Kırgız tesiriyle birlikte eski Oğuzca
özelliklerin de bulunduğunu belirterek bu tesirin Oğuz asıllı Uz ve
Peçenek boylarının etkisiyle olması gerektiğini söyleyerek, Sibirya
Tatarlarının olusumunda Oğuz unsurunun bulunduğunu da
vurgulamıstır7. Abdulkadir İnan, Oğuz boylarıyla Kıpçakların çok eski
çağlardan beri komsu, hatta karısık olarak yasadıklarını belirtip 11.
yüzyılda eser veren tarihçi Gardizi’ye atfen İrtis boylarındaki Kıpçak-
Kimekler zümresinde bir Bayındır boyu bulunduğunu kaydetmekte ve
Kıpçak-Oğuz bağlantısına değinmektedir8. Mustafa Öner de Sibirya
Tatar Türkçesinin söz varlığının eski ve çağdas Oğuzca verilerle
karsılastırmalı olarak ele alınmasının gerektiğini belirterek, Oğuz
etkisine dikkat çekmistir9.

Kazan Hanlığı yıkıldıktan sonra, Kazan Tatarlarının Batı Sibirya
topraklarına gruplar halinde göç etmeleri birkaç asır devam eder.
Kazan Tatarları, Sibirya Tatar köylerine de yerlesir, kendi köylerini
kurarlar. İdil-Ural bölgesinden yapılan bu göçler, 20. yüzyıla kadar
aralıksız devam eder. 1921’li yıllarda bas gösteren açlık felaketi
sonrasında da İdil-Ural bölgesinden Sibirya’ya önemli oranda göç
olur10. Yukarıda adı geçen etnik grupların birkaç asır kaynasıp
yasamaları neticesinde X-XII. asırlardan itibaren Sibirya Tatarları,
müstakil bir etnik topluluk olarak sekillenmeye baslar.

Sibirya, bugün Rusya Federasyonu’nun Asya’daki en büyük
parçasını olusturmaktadır. 12 milyon km2’nin üzerinde bir
yüzölçümüne sahip olan bu bölge, Türkiye’nin 15 katından daha fazla

bir alanı kaplamaktadır. Bu alan batıdan doğuya doğru Ural
dağlarından Bering’e kadar 7 bin km, kuzeyden güneye Kazakistan’a
3.5 bin km’dir. Sibirya bölgesi kendi içinde Batı Sibirya, Doğu
Sibirya ve Uzak Doğu Sibirya olmak üzere üç bölgeye ayrılmaktadır.
Sibirya Tatarlarının yasadığı bölge Batı Sibirya içindedir. Altay Krayı,
Kemerovo, Novosibirsk, Omsk, Tomsk ve Tümen Oblastlarının
bulunduğu Batı Sibirya bölgesinin yüzölçümü 2.428.000 km2’dir11.
Altay Krayı dısarıda tutulursa, Sibirya Tatarlarının yasadığı alan
2.166.000 km2’lik bir alana tekabül etmektedir. Baslıca 1. Tobol-İrtis,
2. Baraba, 3. Tomsk Tatarları olarak üç grupta topladığımız Sibirya
Tatarları muazzam büyüklükteki bu alanda dağınık olarak
yasamaktadırlar.

Sibirya Tatarlarının yasadığı coğrafyanın batısında İdil-Ural
Türkleri (Tatarlar, Baskurtlar), batı, güney ve güneybatısında Kazak
Türkleri, güney ve güneydoğusunda Güney Sibirya Türkleri (Altay,
Hakas, Tuva Türkleri) bulunmaktadır. Bu coğrafyanın kuzeyinde ise
Ruslar bulunmaktadır. Etnografik ve tarihî bakımdan simdiki Tatar
Türklerinin ayrılmaz bir bölümü olarak, Batı Sibirya’nın uçsuz
bucaksız topraklarında ömür boyu bu bölgelerin öz halkı olup yasaya
gelen Sibirya Tatarları bugün Tümen, Omsk, Novosibirsk, Tomsk,
Kemerovo bölgelerinin köylerinde ve aynı zamanda Batı Sibirya’nın
Tümen, Omsk, Novosibirsk, Tomsk, Tobolsk, Tara, Baraba
sehirlerinde yasmaktadırlar. Sibirya Tatarlarının yasadığı köyler Ob
nehrinin kolları olan İrtis, İsim, Tobol, Çulım, Tom, Om, Tura, Tavda,
İset ırmaklarının havzasında bulunmaktadır12.

D. G. Tumaseva’nın ve F. Yusupov’un çalısmalarından
hareketle Batı Sibirya’da yasayan Tatarlar 1. Tobol-İrtis Tatarları, 2.
Baraba Tatarları, 3. Tom Tatarları olmak üzere üç kısımda
değerlendirilmektedir. Tobol-İrtis Tatarları kendi içinde Tümen,
Tobol, Saz yöresi, Tevriz ve Tara Tatarları olarak bese ayrılmakta ve
Sibirya Tatarlarının en kalabalık grubunu meydana getirmektedirler.
Baraba Tatarları, simdiki idari yapılanmaya göre temelde Novosibirsk
eyaletinin Çan gölü çevresinde bulunan Baraba, Çan, Kuybısev ve
Venger rayonlarında13; coğrafi olarak da Ob ve Tura nehirlerinin
yukarı kısımlarıyla bu nehirlerin kollarında, yine Çana gölü

dolaylarında ve Kulundin bozkırında yasamaktadırlar14. Tom Tatarları
ise, bugün Tomsk eyaletinin Tomsk (Çatlar ve Evisteliler),
Novosibirsk ilinin Kolıvan (Çat Tatarları), Kemerovo ilinin Yurga
rayonunda (Kalmaklar) yasamaktadır.

Sibirya bölgesi sert iklim sartları dolayısıyla Rusya
Federasyonu’nun yüzölçümünün % 70’ini kaplamasına rağmen
toplam nüfusun (150 milyon) ancak % 20’sini (30-35 milyon)
barındırmaktadır. 1987 yılı verilerine göre Sibirya nüfusunun yaklasık
15 milyonu da Batı Sibirya bölgesinde bulunmaktadır. Nadir Devlet,
Sibirya’da yasayan tüm Türk unsurunun Rus nüfusunun 1/30’u kadar
olduğunu belirtmektedir*. Nadir Devlet, 1996 yılı için Sibirya
Türklerinin nüfus tahminini vermis ve Sibirya’daki Türk nüfusunu
1.017.938 olarak vermistir. Bu Türk nüfusunun 150.000’i de Batı
Sibirya Tatarları olarak gösterilmistir. Nadir Devlet’in 1996 yılı
tahminlerine göre verdiği Sibirya’daki Türklerin nüfusu söyledir:
Yakut 428.988, Tuva 245.296, Batı Sibirya Tatarları 150.000, Hakas
90.435, Altay, 81.249, Sor 16.970, Dolgan 5000 (toplam 1.017.938)15.
Sibirya bölgesindeki Türkler üzerine değerli çalısmaları bulunan
D. M. Nasilov Sibirya’da yasayan Türkleri; Yakut, Tuva, Hakas, Sor,
Altay, Dolgan, Çulım, Tofa ve Sibirya Tatarları olarak dokuza
ayırmaktadır. Nasilov, tamamını 900.000 olarak belirlediği Türk
unsuru içinde bulunan Sibirya Tatarlarının 1989 yılı itibariyle
nüfuslarının 190.000’e yakın olduğunu kaydetmektedir16.
Tevfik Eydi, 1979’da Sibirya Tatarlarının sayısının (yerlesik
Tatarlar ve sonradan gelen Tatarlarla birlikte) 263.000’i geçtiğini
söylemektedir17. 2002 yılında yayımlanan “Tatar Entsiklopediya
Süzlågå” adlı eserde Tümen, Novosibirsk ve Tomsk bölgesinde
yasayan Sibirya Tatarlarının toplam nüfusu 277.600 olarak
(Tümen/Tobol-İrtis 227.400, Novosibirsk/Baraba 29.400, Tomsk/Tom

20.800) gösterilmistir18. Bu, mevcut rakamlar içinde en fazla olan
rakamdır.

Erdal Sahin, Rusya Federasyonu’nun 2000 yılında federal
bölgelere bölümlenmesinde Batı Sibirya Tatarlarının yasadığı yerlerin
iki ayrı federal bölgede yer aldığını belirterek, Batı Sibirya
Tatarlarının yoğun olarak bulunduğu Tümen sehrinin Ural federal
bölgesinde, Omsk, Tomsk, Novosibirsk sehirlerinin de Sibirya federal
bölgesinde kaldığını söylemistir. 2002 nüfus sayımına göre Tümen
bölgesinde 250.245 Tatar yasamaktadır. Sibirya federal bölgesinde
Omsk’ta 48.115, Tomsk’ta 20.147 ve Novosibirsk’te 27.880 olmak
üzere toplam 253.058 Tatar bulunmaktadır19.

En az 14. yüzyıldan beri Müslüman olan ve 300.000’e yaklasan
nüfuslarıyla Sibirya Tatar Türkleri Türk dünyasında tarihten beri
İslamiyetin en canlı yasandığı yerlerden biri olmustur. Sibirya’da
yasayan Türk boyları dikkate alındığında İslami geleneklerin en fazla
benimsendiği ve yasatıldığı boyların arasında Sibirya Tatar Türkleri
gelmektedir. Sibirya’da İslamiyetin yayılma tarihi kesin olarak
belirlenememekle birlikte Batı Sibirya’nın 9. yüzyılın baslarından beri
İslam ülkesi olan Bulgar Hanlığı ve 8. yüzyıldan beri Müslüman olan
Harezm ile münasebette bulunduğu bilinmektedir20.

Sibirya Tatar ağızları bugün Tatar Türkçesinin üç büyük ağız
grubundan biri olarak kabul edilmektedir. Talat Tekin ve Mehmet
Ölmez’in birlikte hazırladığı çalısmada Kıpçak (tawlı/ayak) grubu
içinde gösterilen Tatar Türkçesinin birçok diyalekti olduğu ve bu
diyalektlerin de 1. Batı (Miser vb.) diyalektleri, 2. Orta diyalekt
(Kazan Tatarcası vb.), 3. Doğu diyalektleri (Batı Sibirya diyalektleri:
Tobol, Tevriz, Kazanlık, Baraba, Tümen, Tara, Tom ve Buharlık)
olduğu belirtilerek Sibirya Tatar ağızlarının tamamı Tatar Türkçesinin
ağızları içerisinde değerlendirilmistir21.

Bugün Sibirya Tatar ağızları içinde gösterilen Tobol, İrtis, Tara,
Tümen, Baraba gibi ağızlar, 20. yüzyıla kadarki sınıflamalarda farklı
lehçe grupları içinde gösterilmekteydi. Ancak, Tatar ağızları üzerinde
özellikle 1950’li yıllardan sonra yapılan ağız araştırmaları ve
incelemeleri sonrasında Tatar Türkçesinin üç büyük dialektinin

“Kazan (Orta), Miser (Batı), Sibir (Doğu)” olduğu ortaya kondu22.
Böylece çesitli sınıflandırmalarda adı geçen ağızların Tatar
Türkçesinin Doğu ağızlarını olusturan Sibir dialektinin içerisinde yer
aldığı belirlenmis oldu.

Sovyetlerin ilk döneminde yapılan çalısmalarda da Sibirya Tatar
Türkçesinin ağızlarının kendi içinde sınıflandırılmasında bazı
farklılıklar dikkati çekmektedir. İlk çalısmalarda daha çok Tobol-İrtis
ağızları Batı Sibirya ağızları olarak kabul edilirken, daha sonraki
çalısmalarda (özellikle D. G. Tumaseva ile birlikte*) Baraba ve Tom
yöresi ağızları da Batı Sibirya ağızlarının kapsamına dahil edilmistir.
Tumaseva’nın “Dialektı Sibirskix Tatar, Kazan 1977” adlı
çalısmasında Sibirya Tatar ağızlarını üçe ayırmaktadır: 1. Tobol-İrtis
Bölgesi ağızları (Tümen, Tobol, Saz yöresi, Tevriz ve Tara), 2. Baraba
Ağzı, 3. Tom ağzı. Ferit Yusupov “Såbår Tatarları” baslıklı
makalesinde Sibirya’da yasayan Tatarları Tumaseva’nın
sınıflandırmasına uygun olarak Tobol-İrtis Tatarları, Baraba Tatarları
ve Tom Tatarları olarak üç bölüme ayırmaktadır23. “Tatar Tålånån
Dialektologik Süzlågå” adlı ünlü çalısmada da Tatar Türkçesi, 1. Orta
dialekt, 2. Batı (Miser) dialekti, 3. Doğu (Batı Sibirya) dialekti olmak
üzere baslıca üç ağız bölgesine ayrılmaktadır24.

Orta dialektin konusucuları büyük çoğunluğu Tataristan,
Baskurdistan, Mari, Udmurt ve Çuvas özerk cumhuriyetleriyle Rusya
Federasyonuna bağlı Kirov, Ryazan, Perm, Sveerdlovsk, Çilebi gibi
bölgelerde yasamaktadırlar. Batı (Miser) dialektinin konusucuları ise
Gorkiy, Ulyanovsk, Penza, Saratov, Kuybısev, Volgograd, Orenburg
bölgeleriyle Tataristan ve Baskurdistan cumhuriyetlerinin çesitli
yerlerinde bulunmaktadırlar. Doğu dialektinin konusucuları da Batı
Sibirya’da Tümen, Omsk ve Novosibirsk gibi yerlerde
yasamaktadırlar25.


2. Sibirya Tatar Türkçesi
Sibirya Tatar ağızları kendi içinde Tobol-İrtis (Tümen-Omsk),
Baraba (Novosibir) ve Tom (Tomsk) olmak üzere üç ağız grubuna
ayrılır. Konusulduğu coğrafya ve konusur sayısı itibariyle en büyük
grubu Tobol-İrtis bölgesi ağızları olusturur ve kendi içinde Tümen,
Tobol, Tara, Tevriz ve Saz yöresi olmak üzere bes büyük alt gruba
ayrılır. Baraba Tatar ağızları kendi içinde bir bütünlük olusturur. Tom
yöresi ağızları ise kendi içinde Eviste Tatarları, Çat Tatarları ve
Kalmak Tatarları olmak üzere üçe ayrılır.
Sibirya Tatar Türkçesi, Tatar Türkçesinin bir ağzı olmakla
birlikte bulunduğu coğrafya itibariyle Baskurt, Nogay, Kazak, Kırgız,
Karakalpak gibi Kıpçak lehçeleri ve Tuva, Hakas, Altay gibi güney
Sibirya lehçeleriyle ses bilgisi, sekil bilgisi ve söz varlığı bakımından
ortaklıklar göstermektedir. Tobol-İrtis ağızları Tatar edebi diline daha
yakındır. Baraba ve özellikle Tom bölgesi ağzı edebî dile yakın
olmakla birlikte Kazak, Kırgız, Tuva, Hakas, Altay gibi Türk
lehçelerinden etkilenmistir.

Sibirya Tatarlarının ağızları birbirleriyle kendi içlerinde büyük
oranda ortaklık gösterir. Bes asırdan fazla bir zaman içinde Kazan
Tatarlarının tesiri neticesinde her ağız Tatar Türkçesinin diğer
ağızlarına, daha çok Orta ağız konusmalarına yani edebî dile
yaklasmıstır. Ağızların ünlüler sistemi Tatar edebî dilinin sistemine
ayrıca yakındır. Yine, eski ve çağdas Türk lehçelerinden farklı olarak,
ünlülerin tarihî gelisimi Tatar ve Baskurt Türkçelerine yakındır.
Birçok arkaik özellikte bu görünüsün hâlen daha tamamlanmadığı
görülmektedir. Tatar edebî dili ve onun birçok ağzı ile ortak noktaları
olmasına rağmen, Sibirya Tatar ağızları, Tatar Türkçesinin ağızlar
sistemi içinde ses ve sekil özellikleri bakımından özel bir yere
sahiptir. Sibirya Tatar ağızlarının en karakteristik bazı ses ve sekil
özelliklerini kısaca su sekilde göstermek mümkündür.






































































































* (Yrd. Doç. Dr.) Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü. el-mek:
ealkaya@firat.edu.tr
1 D. G. Tumaseva, “Könbatıs Såbårdegå Törki Kabile-Iru Atamaları”, Uluslararası
Türk Dili Kongresi 1992 Bildirileri (26 Eylül 1992-i Ekim 1992), TDK Yay.,
Ankara 1996, s. 87-88.
2 D. G. Tumaseva, “Sibirya Tatarlarının Dili ve Eski Türk Abideleri”, 3. Uluslar
arası Türk Dil Kurultayı 1996, TDK Yay., Ankara 1999, s. 1613.
3 Ferit Yusupov, “Såbår Tatarları”, Miras, 2003/12, Kazan 2003, s. 29.
4 Ferit Yusupov, agm., s. 29-42.
5 Leysen Sahin, “Sibirya Türk Toplulukları Tarihi”, Türkler, 20. C, Yeni Türkiye
Yay., Ankara 2002, s. 734.
6 D. M. Nasilov, “Sibirya Türk Halkları (Etnik Azınlıklar) ve Dilleri, Sibirya
Arastırmaları (Haz. Emine Gürsoy-Naskali), Simurg Yay., İstanbul 1997, s. 52.
7 D. G. Tumaseva, agm., 1996, s. 85-92.
8 Abdülkadir Đnan, “XIII.-XVI. Yüzyıllarda Mısır’da Oğuz-Türkmen ve Kıpçak
Lehçeleri ve ‘Halis Türkçe’”, Makaleler ve Đncelemeler, C. II, TTK Yay., Ankara
1998, s. 82.
9 Mustafa Öner, “Sibirya Tatarcası Söz Varlığı Üzerine Notlar”, 46. Uluslararası
Altayistik Konferansı Bildirileri /Altay Dünyasında Gündelik Hayat, 22-27
Haziran 2003 (Proceedings Of 45 Meeting Of The Permanent İnternational Altaistic
Conferance, June 22-27, 2003), TDK Yay., Ankara 2007, s. 343.
10 Tevfik Eydi, Ah Tugan Kavmåm Gaziz!, Kazan 1999, s. 161-162.
11 Nadir Devlet, “Sibirya’daki Halkların Demografik ve Ekonomik Potansiyelleri”,
Sibirya Arastırmaları (Haz. Emine Gürsoy-Naskali), Simurg Yay., İstanbul 1997, s.
27.
12 Ferit Yusupov, agm., s. 29.
13 L. V. Dmitriyeva, Yazık Barabinskix Tatar, Leningrad 1981, s. 8; Ferit Yusupov,
agm., s. 37.
14 A. P. Dulzon, “Sibirya Türklerinin Etnolingüistik Dağılımı” (Çev. F. Sema
Barutçu-Özönder), Tuncer Gülensoy Armağanı (Haz. Ahmet Buran), Kayseri 1995,
s. 103.
* Sibirya’daki asıl Rus nüfusu 19. yüzyılın son çeyreğinde yoğunlasmıstır. 1882-1900
yılları arasında Sibirya’ya 1.5 milyon Rus gelmis ve zamanla Rus nüfusu bütün
Sibirya’ya yayılarak ezici bir çoğunluğa ulasmıstır. bk. Aleksandır A. Trakanov,
Sürgünler Diyarı Sibirya (Çev. Sadullah Cenkçi), Kardesler Basımevi, İstanbul
1950, s. 68.
15 Nadir Devlet, agm., s. 45.
16 D. M. Nasilov, agm., s. 51.
17 Tevfik Eydi, age., s. 162.
18 M. X. Xesenev vd., Tatar Entsiklopediya Süzlågå, Kazan 2002, s. 468, 658, 660.
19 Erdal Sahin, Batı Sibirya Tatarlarının Hayatını Konu Edinen İlk Roman: İrtes
Tañnarı (İrtis Tanları), Türk Dünyası Arastırmaları, S. 159, Aralık 2005, s. 165.
20 Abdülkadir İnan, “Sibirya’da İslamiyetin Yayılısı”, Makaleler ve İncelemeler, C.
II, TTK Yay., Ankara 1998, s. 273.
21 Talat Tekin-Mehmet Ölmez, Türk Dilleri, Simurg Yay., İstanbul 1999, s. 99.
22 Ferit Yusupov, “Tatar Dialekt Dilini İnceleme Tecrübesi”, IV. Uluslararası Türk
Dili Kurultayı (24-29 Eylül 2000) Bildirileri II, TDK Yay., Ankara 2007, s. 2089.
* Tumaseva, kendisine kadar yapılan çalısmalarda Sibirya Tatar ağızlarının; Tümen,
Tobol, Tara, Baraba gibi adlarla anlıdığını ancak kendisinin çalısmalarıyla Sibirya
Tatar ağızlarının 1. Tobol-İrtis (Tümen, Tobol, Tara, Tevriz, ve Saz), 2. Baraba, 3.
Tom Tatarları olmak üzere üç grupta belirlendiğini kaydetmektedir. bk. D. G.
Tumaseva, “Sibirya Tatarlarının Dili ve Eski Türk Abideleri”, 3. Uluslar arası Türk
Dil Kurultayı 1996, TDK Yay., Ankara 1999, s. 1161.
23 Ferit Yusupov, agm., s. 35-39.
24 L. T. Maxmutova (Red.), Tatar Tålånån Dialektologik Süzlågå, Kazan 1969, s. 613.
25 D. G. Tumaseva, Könbatıs Såbår Tatarları Tålå, Kazan 1961, s. 7; G. X. Exetov,
Tatar Dialektologiyesi, Kazan 1984, s. 29.
26 Ercan Alkaya, Sibirya Tatar Türkçesi, Turkish Studies Yay., Ankara 2008, s. 51-
52.
27 G. X. Exetov, Tatar Dialektologiyeså, Kazan 1984, s. 123.
28 Ercan Alkaya, age., s. 70-71.
29 X. Ç. Alisina, Tobolo-İrtısskiy Dialekt Yazıka Sibirskix Tatar, Kazan 1994, s.
18; G. X. Exetov, age., s. 129.
30 L. Celey, Tatar Dialektologiyeså, Kazan 1947, s. 80; G. X. Exetov, age., s. 129;
D. G. Tumaseva, age., 1961, s. 27; X. Ç. Alisina, age., s. 21.
31 Ercan Alkaya, “Miser Tatarları”, Türkler, 20. Cilt, Yeni Türkiye Yay., Ankara
2002, s. 61.
32 D. G. Tumaseva, age., 1961, s. 47-48.


















Hiç yorum yok: