24 Kasım 2012 Cumartesi

M. Kemal: “Bu din batacak!” Kazım GÜLEÇYÜZ

Türkiye gazetesi yazarı Yavuz Bülend Bakiler, M. Kemal’in din anlayışına ve Atatürkçülüğe dair çok ilginç yazılar yazmaya devam ediyor. 


Bunlardan bazı pasajlara birlikte bakalım:
18.8.12 tarihli yazıdan: Atatürk bir İslam âlimi midir? O, dinî konularda örnek alınacak bir kişi değildir. İslamiyet konusundaki görüşleri yanlıştır.
Millî Mücadele yıllarında, cami minberlerine bile çıkarak İslamiyeti ve sevgili Peygamberimizi çok, ama çok öven beyanlarda bulunmuştu. Buna mecburdu. Çünkü halkımızı yanına almadan o büyük, o zor mücadeleden başarıyla çıkması imkânsızdı. Ama Cumhurbaşkanı olduktan; bütün kuvvetleri avucunda topladıktan sonra tavrı değişti. Hz. Muhammed’den “Arab oğlu,” Kur’an-ı Kerimden de “O Arab oğlunun yaveleri,” yani saçma sapan sözleri diye bahsetti. 
İsmet Bozdağ’ın “Paşalar’ın Kavgası”nda da, Kâzım Karabekir Paşa’nın hatıratında da vardır. 
Atatürk, Karabekir Paşa’ya demiş ki: 
“Karabekir! Kur’an’ı Türkçeye çevirtiyorum. İstiyorum ki milletimiz okusun ve o Arab oğlunun ne yaveler yediğini görsün!” 
Atatürk, İslamiyetin batacağına, yerine yeni bir dinin çıkacağına inanıyordu. Bunu Hüsrev Gerede’nin Anıları’nda okuyoruz. Hüsrev Gerede, Atatürk’ün çok yakın asker arkadaşlarından biri. Mustafa Kemal, Samsun’a 19 Mayıs 1919 tarihinde 18 kurmay arkadaşıyla birlikte çıktı. O kurmaylardan biri de Hüsrev Gerede’dir. Onun literatür yayınlarının 86.’sı olarak basılan anılarının 267. sayfasında H. Gerede, Atatürk için diyor ki: “Dindar, yani dini bütün ve inançlı mıydı? Buna doğrudan doğruya cevap vermek çok güçtür. Herhalde oruç tutan, namaz kılan cinsinden değildi.” Gerede, dinî konularda yazılar yazan Selim Sırrı Tarcan’a Atatürk’ün “Bu din batacak, ileride yeni bir din çıkacaktır. Sen bu konularda yazı yazmayacaksın, anladın mı?” diyerek mani olduğunu açıklıyor. (Sayfa; 268) 
***
19.8.12 tarihli yazıdan: Cumhuriyetin ilânından sonra İslâmın Amentüsü, yani imanın 6 şartı değiştirildi. Türk’ün yeni Amentüsü Hakimiyet-i Milliye Matbaasında bastırılarak dağıtıldı. Deniliyordu ki: 1- ”Vatanı yoktan var eden Mustafa Kemal’e, 2- Onun ordularına, 3- Onun kanunlarına, 4- Mücahit Analarına, 5- İyilik ve kötülüğün insanlardan geldiğine, 6- Öldükten sonra dirilme olmayacağına ve Atatürk’ün Tanrının en sevgili kulu olduğuna iman ederim!..” 
Beğendiniz mi? 
***
29.9.12 tarihli yazıdan: Bizde bütün hükümet darbelerinin ve muhtıraların temelinde, Atatürk, Atatürk inkılapları, Atatürkçü düşünceler vardır. Açın okuyun 27 Mayıs felaketinden sonra Cumhuriyet gazetemizde Yaşar Kemal’in ve Cevat Fehmi Başkut’un 27 Mayıs darbecileriyle yaptıkları konuşmaları. Darbeci subayların hepsi de “Atatürkçü olduklarını, Atatürk’ü çok sevdiklerini, Atatürk Cumhuriyetini ve Atatürk Anayasasını korumak için Demokrat Parti iktidarını devirdiklerini” söylemektedirler. (...) 10 yıllık DP iktidarının (1950-1960) ülkemize kazandırdıkları, 27 yıllık CHP iktidarının kazandırdıklarından en az on misli veya yüz misli daha fazladır...

Hiç yorum yok: