13 Kasım 2012 Salı

Diktatörler velinimettir (!) M. Latif SALİHOĞLU

Bilhassa günümüz dünyasında, diktatörler, başında bulundukları milletler için birer musibet gibidirler.


Dahilde musibet hükmünde olan aynı diktatörler, hariçteki menfaat zebunları için ise, kelimenin tam mânâsıyla birer velinimet gibidirler.

Zira, o saldırgan menfaatperestler, koca bir milleti kandıramayacaklarını ve o milletin iradesinin tecelligâhı olan hür bir meclisi (şûrâyı) oyuna getiremeyeceklerini gayet iyi bildikleri için, despot şahısları hedef seçerek gayelerine ulaşmaya çalışırlar.

Evet, günümüz zalimleri, bir milletin fertleriyle tek tek uğraşma cihetine gitmezler. O işin çok zahmetli, hatta imkânsız derece olduğu açıktır.

Fakat, bir şahısla uğraşmak, onu tava getirmek, onu istenilen tarafa yönlendirmek, nisbeten çok kolaydır.

Adamın kılcal damarından girer, beyin kıvrımlarında dolaşır, nabzını ölçer, hatta bütün hissiyatını tercüme ederek, ona istediği mumalede bulunabilir.

Hâsılı, şahsı istediği şekilde oyuna getirdikten sonra, kendi yapacaklarına da kılıflar giydirerek, asıl hedefine doğru sür'atle harekete geçer.

Dün Irak'ta yapılan budur; bugün Libya'da sergilenen de aynı şeydir.

Hâl böyle iken, tutup saldırgan zalimlere ağız dolusu küfretmek, neyi halleder? Menfaat zebunlarına lânet yağdırmak, bize hangi menfaati temin eder?

Tamam, yerine göre, elbette bunlar da yapılmalı. Tam bir izzetlilik içinde zalimin yüzüne tükürmeli.

Ancak, istilâcı ecnebilere küfür ve lânet, tek başına netice almaya kâfi gelmez. Üstelik, mevcut sıkıntıyı da izâle etmez.

O halde, öncelikle ve özellikle yapılması gereken iş, hukuk ve meşrûiyet ölçüleri içinde kalarak dahilî istibdatla mücadele etmeye, diktatörlerin önünü kesmeye, totaliter rejimlerin sonunu getirmeye çalışmaktır.

Çünkü, bunlar ayakta ve hayatta kaldığı müddetçe, hariçteki zalimlerin hevesleri kesilmeyecek, hatta iştahları kabarmaya devam edecektir. Dolayısıyla da, fırsatları da kollayıp saldırıya geçmekten çekinmeyeceklerdir.


Diktatörlerin yalakası olur

Mütecâviz zalimlerin işini kolaylaştıran bir başka durum da şudur: Despot şahısların ve müstebid liderlerin etrafındaki adamlar da ekseriyetle yağcı, müdahaneci, yalaka tiplerdir.
Bunlar, zayıf karakterli, silik şahsiyetli oldukları için, başkaları tarafından da kolaylıkla satışa gelebilirler.

Ayrıca, emir kulu oldukları diktatöre doğruları olduğu gibi aktarmazlar, hatalarını yüzlerine söylemezler; öte yandan, güce taptıkları için de, karşılarında daha kuvvetlisini gördüklerinde, ya anında saf değiştirir, ya da ikili oynamayı tercih ederler.

Bunlardan da hayır gelmeyeceği için, totaliter yapıyı bütünüyle ortadan kaldırmaya ve hür iradeye dayalı bir demokratik yapıyı ihyâ etmeye çalışmak, vatan ve millet için yapılabilecek en makbul bir hizmet olsa gerektir.

 

Hiç yorum yok: