13 Kasım 2012 Salı

28 Şubat’a Vakıf olmak için! - EMİN AKDAĞ



28Şubat sürecine, sebeplerine, kahramanlarına ve sonuçlarına vâkıf olmak için altı çizilesi üç cümle size. İlki Vakıflar Bankası’nın eski genel müdürlerinden Hasan Kılavuz’a ait: “12 trilyon sermayeli Vakıfbank’ı 1997’de 81 trilyon kârla bıraktım. 2001’de ise 900 küsur trilyon lira zarar etti.”
İkincisi ise dönemin Doğru Yol Partili (DYP) ekonomi bakanı Ufuk Söylemez’e: “Bugünkü iktidar ‘biz Milli Görüş gömleğini yeniden giydik’ dese bugün bile başına geleceklerden korkarım.” Üçüncüsü de 1990-2003 yılları arasını fetret kelimesiyle niteleyen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) önceki başkanlarından Ahmet Ertürk’e: “Hepimizden tahsil edilen vergilerin yüzde 66,4’ü faize gidiyordu.”  Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nda söylediler bunları. Kılavuz’a göre Refahyol hükümetinin havuz sistemi en doğrusuydu. Anavatan Partisi (ANAP) lideri Mesut Yılmaz’ın kurduğu kabine bunu lağvedince işler tersine döndü: “Diğer bankalar için de bu yapıldı.” Peki, operasyonun arka planında kim vardı? Söylemez’in cevabı çok açık: “ABD için millicilik en tehlikeli şeydir.” ‘Kötü akış durdurulamaz mıydı?’ sorusu da mühim tabii ki öte yandan. İzahı, Ertürk’ün ifadelerinde: “Ekonomi çöküşe giderken, siyasi aktörler sadece durumu seyretti. Türk milletinin sağduyusuyla (Kasım 2002’de) problem çözüldü.” Yönettiği bankadan özellikle belirli kişilere kaynak aktarıldığını vurguluyor Kılavuz: “Murakıpların bankayı denetleyen raporları dikkate alınmadı. Mesut Yılmaz’a bizzat gittim, ‘bankanın kaynaklarının yarısını 20 holding kullanıyor’ dedim, ikaz ettim. O ise hoşgörüyle karşıladı.” Şu görüşü de seslendiriyor ayrıca: “2001’de bankalara el konulurken de bir sürü oyun oynandı. Devletleştirip ayakta tutup satsalardı daha kârlıydı.” Kurtarıcı gözüyle getirtilen Kemal Derviş’in ülkeye zarar verdiğini de ileri sürüyor: “3,5 milyar dolar parayı IMF’den alabilmek için 5 bankayı kapattılar, bu bankaların Hazine’ye zararı IMF’den alınan paradan fazlaydı.”
 

Hiç yorum yok: