8 Temmuz 2013 Pazartesi

SABANCILAR’IN ÇUKUROVA’DA ZENGİN OLMALARI-Cezmi Yurtsever

-Osmanlı’nın çöküşünden sonra kurtuluş savaşı ve izleyen yıllarda Adana’da servet önemli olarak el değiştirdi.

-Hacı Ömer sabancı, hemşerilerinin desteği ile kısa sürede zenginleşti.

-Atatürk’ün Adana’da yaptığı bir konuşmada saban tutan elleri övmesi ile Sabancı Soy ismini aldılar. 


Çukurova’daki Fransız işgalinin sona verdiği 5 Ocak 1922 tarihinde Fransız askeri malzemesini taşıyan son tren Adana’dan ayrılarak Tarsus üzerinden Mersin’e doğru gitti.  Aynı günlerde Kayseri’nin Akçakaya köyünden Hacı Ömer Efendi, Ceyhan ilçesine geldi. Sonra Adana şehir merkezine yerleşti. Ve hemşerisi olan Kayserili işadamı ve tüccarlar ile buluştu.

Milli mücadele yıllarında Anadolu ve Rumeli’nin birlikte kurtarılması için düzenlenen Sivas Kongresinde ülkenin  bağımsızlığa ulaşması ve gelecekte yapılacak çalışmalar için de önemli kararlar alınıyordu. Sivas Kongresi sonrasında Mustafa Kemal paşa, Kayserili Milletvekili Nuh Naci Bey ile görüşerek özellikle Çukurova’da işgalin sona ermesinden sonra boş kalacak fabrikaların işletilmesi için Kayserili olan deneyimli insanlardan yararlanmak gerektiği üzerinde görüşmeler yapmıştı.

1923 yılı 15 ve 16 Mart tarihlerinde Mustafa Kemal’in Adana gezisi esnasında  Kayseri kökenli tüccarlar Adana’da önemli çalışmalar yapıyorlardı.  Özellikle azınlıkların kurduğu fabrikaların çalıştırılması veya çiftliklerin işletilmesi gibi.  Nuh Naci, Has, Özgür aileleri işbirliği yaparak  1906 yılında Aristidi Kozma Simon adındaki Rum’un kurduğu çırçır-perese ve bez fabrikasının işletilmesini 1927 hazineden 240 bin tl ödenmesi şartıyla  aldılar. Ve fabrikanın adı Milli Mensucat olarak değişti.

Milli Mensucat Fabrikasının makinelerinin yenilenmesi için Mustafa Kemal, 23 Ekim 1933  Bakanlar kurulunu toplayarak milli Mensucat’ın işletilmesine destek verilmesi kararını aldı(2). Ve Milli Mensucat Fabrikası Adana’da pamuğa dayalı sanayinin gelişmesinde öncü rolünü oynadı.

Kayseri’den Adana’ya geldiğinde hamallık, işçi simsarlığı, Kayserili hemşerilerinin desteği ile pamuk alım satımından para kazanan ve zengin bir tüccar olan Hacı Ömer Efendi, 1934 yılında Türkiye’de Soy ismi kanunu uygulamaya konduğunda  yıllar önce – 15 Mart  1923  tarihinde-Atatürk’ün Adana’yı ziyaretinde söylediği “Kılıç tutan eller yorulur,  bizim için Saban tutanlar daha ö nemlidir” sözlerini hatırlayarak “SABANCI” soy ismini aldı.  Hacı Ömer sabancı 1930’lu yıllarda Adananın önde gelen tüccarları arasında idi.

1951 yılında  1 milyon Tl sermayeli BOSSA şirketi kuruldu.”Bossa” sözcüğünün anlamı 2Birlik Olarak Sanayi Sahasına Atılalım” olarak açıklanır. Ancak bir başka görüşe göre de Şirketin ana ortakları olan Bosnalı ailesi ile Sabancı ailelerinin isimlerinin “BOS-SA” olarak  birleşmesi olarak açıklanır.

BOSSA, öncelikle Taşköprü’nün doğu yakasında Karşıyaka’da bulunan Bosnalı Salip Efendi’nin un fabrikasının makinelerini yenileştirmekle işe başladı. 1950’li yılarda Amerika’nın Marşal yardımlarından destekler alarak kısa zamanda gelişti. Adana’da pamuklu sanayinin önemli kuruluşlarından olan BOSSA bez üretimine başladı.

Özetle söylemek gerekirse SABANCI ailesinin tarihi kimliği olan SABANCI sözcüğü Çukurova çiftçisinin alın teri ile üretimini hatırlatır.

Hiç yorum yok: