2 Temmuz 2013 Salı

Alkolizm Rusya'yı nasıl çökertiyor? - SÜLEYMAN YAŞAR

Ruslar, dünyanın ilk yapay uydusu Sputnik'i 1957'de uzaya fırlattı. Ardından 1961'de uzaya giden ilk kozmonot Yuri Gagarin'in, ABD'den önce uzaya çıkıp, uzaydan dünyayı ilk gören insan olması Kremlin'e büyük bir özgüven ve iddiacılık getirdi. Tabii bu özgüven ve iddiacılık beraberinde Rusya'nın temeline dinamit koyan alkolizm salgınını ortaya çıkarttı.

Yapılan hesaplamalara göre 1940-1980 arasında Rusya'da işgücünün üçte biri alkolizm nedeniyle kayboldu. İşte bu verileri dikkate alan Mikhail Gorbachev, 1985'te Moskova'daki alkol satan ve imal eden işyerlerinin yüzde 90'ını kapattı. Ve yılda 400 bin kişinin aşırı alkolden ölümünü engellendi. Fakat alkol yasağına kızan sokaktaki adamın isyanı üzerine 1991'de tekrar alkol lisansları dağıtılmaya başlanınca Gobachev'in politikası çöktü.


Hemen bu çöküşün göstergesi olan rakamları verelim... Sosyalizmin son 16 yılında Rusya'da 36 milyon doğum, 24.6 milyon ölüm olurken, kapitalizme geçişin ilk 16 yılında 22.3 milyon doğum, 34.7 milyon ölüm oldu. Ve nüfus hızla azalmaya başladı. 

Peki niye anlattık bütün bunları? Çünkü The Wall Street Journal gazetesinde dün Oliver Bullough'un imzasıyla yayınlanan haberde, Birleşmiş Milletler'in tahminlerine göre 2050'de Rusya'nın nüfusunun 30 milyon kişi azalarak 116 milyona gerileyeceği ileri sürülüyor. Böylece Rusya'nın nüfusu Kanada'nın nüfusuna eşitlenecek.

Gelelim alkolizm ve nüfusun azalışı konusunda Rusya devlet başkanı Vladimir Putin'in endişelerine... Askere alınacak gençlerin arzında birdenbire azalma olunca bu durum Putin'i endişelendirdi. Putin, hemen kolları sıvayıp demografik çöküntünün nedenlerini ortadan kaldırmak için teşvikler tasarladı. Ailelere nüfus artışı için devlet yardımı olarak parasal ödeme yapılmaya başlandı. Fakat başarılı olunamadı. Gorbachev döneminde anti-alkol kampanyası ile sağlanan doğum oranlarındaki artışa ulaşılamadı. Putin'in genç nüfusa ücretsiz tedavi, çocuk bakımı, okul hizmeti türünden ayni devlet yardımları da sunmasına rağmen nüfusta belirgin bir artış yok; hatta artması düşünülürken geriliyor. Bu gelişme üzerine Putin gençleri teşvik amacıyla, tarih sayfalarının Rusya'nın düşmanları Napolyon'a, Hitler'e karşı ülkesini koruyan Rus erkeklerin kahramanlıklarıyla dolu olduğunu hatırlatıyor ve "Şimdi Rusya'yı tehlikeli düşmanlara karşı korumakta güçlük çekileceğini" ileri sürüyor. Oysa Rus erkeklerinin son yıllardaki tek aşkı votka.

Gelelim Rusya'daki mevcut tablonun görünümüne... Gorbachev döneminde en üst noktası olan 70 yaşa ulaşan ortalama yaşam süresi 2012'de 69.7 yıla geriledi. Oysa ortalama yaşam süresi ABD'de 78, İngiltere'de 80, Japonya'da 83, Türkiye'de ise 75 yılı buluyor.

Anlayacağınız Rusların işi zor, özgüven ve iddiacılığın ortaya çıkardığı bir sorun olduğu ileri sürülen alkolizm ülkeyi zorluyor.Rusya'nın nüfusunun azalması aslında Türkiye için de sorun. Çünkü küreselleşen ekonomide mal sattığınız pazarların demografik yapısının bozulması ihracatı azaltıyor, büyümeyi zorlaştırıyor.

Hiç yorum yok: