21 Mayıs 2013 Salı

28 Şubat soyguncuları-Bülent Erandaç

28 Şubat post modern darbesinin "askeri kanat"iddianamesi açıklanmak üzere. Duruşmaların Eylül ayında başlaması planlanıyor. Darbenin ekonomik boyutuna yönelik araştırmalarında sonuna gelindiği, olası ikinci iddianamenin 28 Şubat sürecindeki soygunları mercek altına alacağı belirtiliyor.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "28 Şubat'ın ekonomi kısmı hiç konuşulmadı. O süreçte kimler ne kazandılar? Kamu kaynakları nasıl soyuldu? 
Bunların ortaya açılmasının vakti geldi" diyerek, yeni gelişmelerin işaretini verdi.
Kurtulmuş'un, 28 Şubat darbesi soygunlarını anlatırken, şu vurgulamaları çok düşündürücü: 28 Şubat'ta işin önünde görünen askerdi. Bu girişim çok ortaklı bir şirketler birliği tarafından yapıldı. Türkiye'nin 291 milyar doları kayboldu. O dönemde kamunun kaynaklarıyla ellerini ovuşturarak kasalarını dolduran birçok aile var." 

İBRETLİK KONUŞMA 
"Rüşvetin belgesi olmaz" 
gibi bir laf dolaşır etrafta. Bakmayın siz bunlara.
Rüşvetin belgesi olduğu gibi, soygunlarında belgesi vardır. Yeter ki ciddi şekilde üzerine gidilsin. O dönem ekonominin iki kilit adamının konuşması.
2001 krizi sırasında Merkez Bankası
Başkanı Gazi Erçel ile Ziraat Bankası Genel Müdürü Osman Tunaboylu arasındaki telefon görüşmesi krizin arka planındaki acizlikleri çok açık anlatıyor. Tunaboylu,"Gazi, bugün bankaları fonladınız?", diyor. 
Erçel de, "Limitleri aşıp onlara para verdik. Endişe edilecek bir şey yok. IMF'nin mutabakatı ile yaptık."
O.T.: Yarın ne olacak?
G.E.: Her şey yerli yerine oturur.
O.T.: Yine çok iyimsersin, Gazi!"
G.E.: Osman, bu krizi yeneceğiz. Bugün döviz çıkmadı, girdi..
O.T.: Gazi, çıkmadı ama faizlerin yüzde bin 800'lere çıkması pahasına..
G.E.: Merak etme, birkaç gün içinde her şey rayına oturacak. IMF para verecek.
O.T.: Ne zaman verecek?
G.E.: Misyon gönderiyor.
O.T.: O ZAMANA KADAR AYAKTA BANKA KALIR MI? BAKALIM.
G.E.: Dert etme bir şey olmaz!
O.T.: YAPMA GAZİ. BATIYORUZ.
G.E.: Merak etme bir şey olmaz!
O.T.: Gazi, parayı kısarak dövizi tutmaya çalışıyorsun ama bankacılık bu kadar yüksek faizlere dayanamaz; batar.
G.E.: BATSIN. Bana ekonomi lazım.
O.T.: Bankalar ekonominin parçası.
G.E.: Parçası ama başka çare yok. IMF limitlerine uymam lazım.
O.T.: Bankaları feda ediyoruz?
G.E.: Merak etme Osman! Sorununuzu çözeriz. Akşamı bir görelim. Şimdi fonlama yapmaya kalkarsak döviz alırlar.
O.T.: Merak etme diyorsun saat 17.30.
G.E.: Merak etme, halledeceğiz.
O.T.: Aman! Gazi, hallet artık şunu!
(Aradan kısa bir süre geçiyor.
Tubaboylu, Erçel'i tekrar arıyor.)
O.T.: Gazi, hani bizim işi çözecektin?
G.E.: Arkadaşlar bizden döviz talep bankalarla görüşüyorlar. Sabret, sonunda bir şey kalırsa hallederiz.
G.E.: Beni bakana şikâyet ediyorsun.
O.T.: Gazi, yakışmıyor sana! Sen sattığın dövizleri geri alayım diye IMF programına göre imkanın olduğu halde, her gün açtığın APİ ihalesini açmadın, piyasayı fonlamadın; piyasalar tıkandı, kimse para bulamadı, şimdi de beni suçluyorsun!... Esas ayıp bu!..
G.E.: Ne parası vereceğim sana?
Piyasadan alıp borcunu ödeseydin!
O.T. : Gazi, piyasada para vardı da mı almadık? Hep 'Hallederiz' dedin, oyaladın; şimdi böyle diyorsun. Yakışmıyor sana.

SONUÇ: 
28 Şubat sürecinde Mesut Yılmaz başbakanlığında Devlet Bakanları, Hüsamettin Özkan, Işın Çelebi, Güneş Taner Maliye Bakanı Zekeriya Temizel ekonomiyi idare etti. 
Bülent Ecevit başbakanlığında yardımcıları Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz, Hüsamettin Özkan, krize soktukları Türkiye'nin ekonomisinin patronlarıydı. Gazi Erçel 1996'da Merkez Bankası Başkanlığı'na getirilmişti. 2001 Şubat ayında çıkan ekonomik kriz sonrasında görevinden istifa ettirildi. Erçel'in ardından kilit adam, Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp de görevinden istifa etti. Türkiye, aciz yönetenler elinde 291 milyar dolar kaybetti. Batan bankalarda heba olan devletin ve milletin parasıydı. Hortumlara göz yuman, becerisizlik gösteren koalisyon hükümetlerinin, ekonomi bürokratlarının krizlere yol açılmasında büyük rolü vardı. Soygunların masaya yatırılması ve ortaya açılmasının vakti geldi.

Hiç yorum yok: