21 Ocak 2013 Pazartesi

“Arapların Gandisi” Abdusselam Yasin-Taha Kılınç


“Arapların Gandisi” Abdusselam Yasin

Arap dünyasının en batıdaki ucunda yer alan Fas (Arapçadaki ismi 'Mağrib'dir bu yüzden: Güneşin battığı yer), geçtiğimiz hafta çok kalabalık bir cenaze törenine sahne oldu. Başkent Rabat'ta bulunan tarihi Sünne Camii'ndeki törenin, en az 1999'da ölen Kral 2'nci Hasan'ın cenazesi kadar geniş katılımlı olduğu ifade edildi. 

On binlerce insanın gözyaşlarıyla uğurladığı bu isim, ülkenin en etkili muhalif hareketi Adalet ve İhsan Cemaati'nin lideri Abdusselam Yasin'di. 

19 Eylül 1928'de Marakeş'te dünyaya gelen Yasin, ülkenin güneyindeki Sûs kentinden bir çiftçinin oğluydu. Fransa sömürgesine karşı direnişin sembol şahsiyetlerinden Muhammed Muhtar es-Sûsi'nin kurduğu medresede eğitim aldı. 19 yaşında başkent Rabat'ta öğretmen okuluna girdi, üniversite öğrenimini ise Beyrut'ta eğitim-terbiye alanında tamamladı. 1961'de Fas'taki tanınmış Kadiri şeyhlerinden El Hâc Abbas'ın sohbet halkasına dâhil olan Yasin, tarikat mensuplarının gayri ahlâki bazı davranışlarını açıktan eleştirmeye başlayınca, şeyhin oğlu ile ters düştü. Bunun üzerine, yedi yıl boyunca devam ettiği dergâhtan ayrılmak zorunda kaldı. 

Fas Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde öğretmen, müdür ve müfettiş olarak görev yapan Abdusselam Yasin, 1967'de geçirdiği bir rahatsızlığın ardından resmi görevlerinden ayrıldı. Fas kamuoyu, Yasin'in adını 1974'te Kral 2'nci Hasan'a gönderdiği "Ya İslam Ya Tufan" adlı risaleyle işitti. Kral'ı İslâm'ın kurallarına uyması için sert bir şekilde uyaran risalenin kopardığı gürültü, Yasin'in üç yıl hapsine, ardından da "akıl hastası" teşhisiyle tedavi altına alınmasına yol açtı. Devlet, 1978'den itibaren Yasin'in camilerde vaaz vermesini de tamamen yasakladı. 

Bu süre içinde eğitim faaliyetlerine hiç ara vermeyen Abdusselam Yasin, 1979'da "Cemaat" adlı dergiyi çıkarmaya başladı. Yasin, dergide yayımlanan bir makale nedeniyle 1982'de yeniden hapse atıldı. 1987'de, ölümüne dek liderliğini yapacağı "Adalet ve İhsan Cemaati"ni kuran Yasin, yasaklı ilân edilerek, 2000 yılına kadar Selâ kentinde zorunlu ikamete mecbur edildi. 

Abdusselam Yasin, 2000'de, Fas Kralı 2'nci Hasan ölünce yerine geçen oğlu Kral 6'ıncı Muhammed'e de bir mektup gönderdi. "Müzekkira" adını taşıyan ve birincisine göre daha sert bir üsluba sahip olan bu mektupta Yasin, zulmü ve ülkenin borçlarının artması pahasına sürdürülen sorumsuz harcamaları eleştirdi. Kral 6'ncı Muhammed, babasının aksine Abdusselam Yasin'e herhangi bir tepki göstermedi. Aksine Kral, mektubun ardından Yasin'e verilen zorunlu ikamet cezasını ve lideri olduğu Adalet ve İhsan Hareketi üzerindeki siyasal baskıları kaldırarak, "demokratikleşme adımı" attığını duyurdu. 

Hayatının son yıllarını özgürce geçiren Abdusselam Yasin, 13 Aralık 2012'de Rabat'taki evinde geçirdiği felcin ardından dünya hayatına veda etti. 

Arapça ve Fransızca kırka yakın yayımlanmış eseri bulunan Yasin, kırk yıla yakın bir süre devam eden muhalefet liderliği boyunca, şiddete kesinlikle izin vermemesiyle tanındı. Bu özelliği nedeniyle sık sık "Arapların Gandisi" sıfatıyla tanımlandı. 

Kendisi ve cemaatinin mensupları defalarca hapse atılmış, yasaklanmış ve engellenmiş olmasına rağmen, iktidara karşı pasif direnişi öğütleyen Yasin, hareketinin prensiplerini beş madde halinde somutlaştırdı: 1) Disiplin, 2) İslâm'ın derinlemesine anlaşılması, 3) Manevi eğitim, 4) İlim tahsili, 5) Şiddetin her durumda reddi.

Fas'ın geçirdiği çeşitli çalkantılı dönemlere ve Kraliyet yönetiminin muhaliflere uyguladığı şiddetli baskıya rağmen cemaat mensuplarının hiçbir şekilde şiddete başvurmamış olması, zaman içinde Abdusselam Yasin'e ülke sınırlarını bile aşan bir saygı ve hürmet kazandırdı. Mecburi ikamet kararının kaldırılmasından sonra sayısız röportaj veren, konuşmalar yapan ve yerli-yabancı ziyaretçileriyle buluşan Yasin, cemaatinin lideri olarak yerine Muhammed Abadi'yi bıraktı. 

Belki de Fas'ın Ortadoğu'nun merkezine çok uzak olmasından dolayı İslâm dünyasında yeterince tanınmayan Adalet ve İhsan Cemaati, Müslümanların geçtiğimiz yüzyılda oluşturduğu sosyal ve siyasal organizasyonların en dikkate değerlerinden biri. Türkçeye sadece birkaç kitabı çevrilen Abdusselam Yasin'in ve liderliğini yaptığı oluşumun daha yakından tanınması, Müslüman dünyanın siyaset tecrübelerinin daha da zenginleşmesine katkıda bulunacaktır.

Hiç yorum yok: