7 Kasım 2012 Çarşamba

Ah Avrupa, vah Amerika! -Abdurrahman Dilipak

Ah Avrupa, vah Amerika!
HSBC bankasının İsviçre'deki şubelerinde hesap sahibi 2059 Yunan vatandaşının isimlerini Hot Doc isimli dergisinde yayımlayan Yunan gazeteci Kostas Vaxevanis gözaltında.. Suçu "izinsiz olarak kişilerin özel bilgilerini açıklamak". Bizim Nokta dergisinin Özden Örnek anılarını yayınlaması olayı gibi bir olay!


Mantığa bakar mısınız, Kostas, bu kişilerden seni ihbar edeceğim izin verir misin diye izin isteyecek!

Yunan gazeteci, kendi yayımladığı listenin, dönemin Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde tarafından Yunan meslektaşı Yorgos Papakonstantinu'ya aktarılan listeyle aynı olduğunu savunuyor. İlk kaynak HSBC'nin adı açıklanmayan bir çalışanı.

Gazeteci Kostas Vaxevanis, "Vergi kaçıranları ve listede isimleri bulunduranları tutuklayacak yerde, gerçekleri ve basın özgürlüğünü tutuklamaya çalışıyorlar" dedi.

Listenin açıklanmasının ardından 2 kişinin intihar ettiği ve diğer birçok kişiye ise ulaşılamadığı bilgisi de gelen bilgiler arasında..

Kostas'ın listesi 2007 yılına kadar yurtdışına kaçırılan paralarla ilgili, yani 5 yıl önceki liste ve tesbit edilen para 2 milyar euro cıvarında. Kostas'ın 2 yıla kadar hapsinin istenmesine yol açan liste "Lagarde listesi" olarak daha önceden de biliniyordu aslında da, isimler bilinmiyordu. Bu listeye o adın verilmesinin sebebi ise, ilk kez Fransa maliye eski bakanı ve şimdiki IMF başkanı Christian Lagarde tarafından gündeme getirilmiş olması. Bugün bu listeye dahil isimlerin daha da arttığı ve toplam meblağın ise birkaç katlandığı iddia ediliyor..

Gemi batarken fareler gemiyi terk etmiş anlaşılan..

Yunanistan dışarıdan para ararken Yunan zenginleri paralarını İsviçre'ye kaçırmışlar.

İşin içinde HSBC'nin olması da ilginç. Yani işin içinde Hongkong üzerinden İngiltere de var. İsviçre bu operasyon için üs olarak seçilmiş ama, işin bir ucu Çin'de, diğer ucu Londra da!

Aslında Türkiye'de de bugün benzer bir durum var. Önce yurtdışına kaçırıyorlar, sonra tekrar kendi paralarını teminat olarak gösterip, dış kaynaklı kredi gibi Türkiye'ye getiriyorlar..

Bu işadamlarının hali bir garip. Kimine eş buluyorlar ve çocukları çıkıyor ortaya mirasçı oluyor, kimilerine tehdit ve şantaj yapılıyor. Kimi bir şekilde ölüyor, öldürülüyor ve gizli hesaplar ebedi bir sırra dönüşüyor.. Haram paranın kimseye hayrı yok. Ne demişler, alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Zulm ile abad olunmaz! Çalarak, çırparak, gasb yoluyla elde edilen servet, sahibine hayır getirmez.. İki dünyası da berbat olur..

Yunanistan'daki bu kayıtdışı para transferi bizdeki duruma çok benziyor.. Bu paralar belli bankalara, şirketlere, politikacılara, bürokratlara ve gazetecilere ait.

Yani orada da derin bir yapı var ve bu yapının içinde papazlardan çeşitli kanaat önderlerine kadar, Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi, STK gibi her alandan insan var. Yani orada da bu tezgahta papaz da var fahişe de..

Yunanistan'ı bu kaçak öldürmeyebilir ama, kaçakçıları bırakıp bunları ihbar edenleri yargılamak öldürebilir.. Bir ülkede adalet yoksa, o ülkede hırsızı bırakıp malı çalınan adamın yakasına yapışılıyorsa, o ülke ayakta kalamaz..

Yunanistan AB için çerez bir ülke. Çoktan gözden çıkardılar..

Alın size ABD'den bir başka haber: Spire Law Group LLP adlı Avukatlık Bürosu 25 Ekim'de Bank of America, Citibank, Citigroup, J.P.Morgan ve birçok başka Finans Kurumu aleyhine yasalara aykırı işlemlerle "Devleti ve vatandaşları dolandırmak" suçundan, Adalet Bakanı, ve birçok üst düzey görevli hakkında "görevi suiistimal"den, 43 trilyon dolarlık (Türkiye'nin Gayrisafi Milli Geliri 1 trilyon dolar civarındadır) dava açtı. CNBC TV bu belgeyi yayınladı, aynı gün CNBC'nin dijital yayınlardan sorumlu Genel Müdürü Kevin Krim'in 2 ve 4 yaşlarındaki iki kızı evlerinde, 2 yıldır yanlarında çalışan "ailece çok sevilen" Orta Amerikalı bakıcısı tarafından bıçaklanarak öldürüldü! İşe bakın ki, bakıcı çocukların anneleri gelmeden hemen önce kendi boğazını keserek "intihar etmek" istedi, yaralı olarak kurtarıldı ve halen komada, konuşamıyor. CNBC bu haberi derhal yayından kaldırdı ve bir daha da vermedi.

Hadi çıkın işin içinden bakalım çıkabilecek misiniz?

Daha önce İngiltere'de yaşanan bankacılık skandalından söz etmiştim. Libor hesaplanmasının küsüratının kasten yanlış hesaplanması sonucu dünyanın nasıl dolandırıldığını ve ABD'nin bu işten zararının nasıl tahsil edildiğini ve dünyanın kaybının ise nasıl hasıraltı edildiğini yazmıştım.

Bu mali ve finansal yolsuzlukların, karapara hareketlerinin, bankacılık oyunlarının ciddi bir şekilde takibe alınması gerek..

Dünya devleri bunu ülke ve holding ölçeğinde yaparken, yerel bankalar da mudileri üzerinden benzer operasyonlarla ciddi vurgunlar yapabiliyorlar..

ABD'de, İkiz Kulelerin vurulmasından hemen sonra, ENRON isimli enerji devinin ani çöküşünü hatırlıyor musunuz?

ABD ve Avrupa'da önümüzdeki dönemde benzer iflaslar ve skandallar yaşanmaya, borsalarda çöküşler başlarsa şaşırmamak gerek..

Aslında Ayı Yogi boşlukta yürüyor. Ne zaman düşecek biliyor musunuz, aşağıya baktığında..

Selâm ve dua ile..

Hiç yorum yok: