III.Selim |
II
Osmanlı 1792 Avusturya ve Rusya savaşlarının ağır giderlerini vergi olarak halkın sırtına yükler. Rus Elçiliğinde yuvalanmış istihbaratçıların kışkırtmaları sonucu ulemadan kimileri, 3. Selim Han, Sultanahmet’te Cuma Namazı kılarken baş kaldırır. Vergilerden inim inim inleyen halk ulemanın önderliğinde camiyi basar. Yeniçerilerin yardımıyla Şeyhülislam ve Sadrazam zor kurtulur camiden. Padişah, halkın isteklerini kabul ettikten sonra saraya dönebilir ancak. Hemen ertesi gün, 3. Selim, gelen istihbaratı değerlendirir, ulemadan kimilerini öldürtür, kimini de zindana atar. Sadrazamın basiretsizliği canını pek sıkmıştır padişahın ve derin devleti kurmaya karar verir. Derin devlet ya da çekirdek kadro, bu topraklarda kurulan ilk Milli Güvenlik Kurulu’dur. Tuna boylarıyla Karadeniz’deki savaşlar yenilgiyle sonuçlanınca, gizli MGK’nın önerisini dikkate alan padişah savaşla ilgili konuşmaları yasaklar. Ardından bütün kahveler kapatılır; sokakta toplu yürüme yasaklanır.
Temmuz 1792’de padişah bu Kurulu Sadrazamın yetkilerine de ortak eder! Derken bir yıl sonra, Mısır’da açlık baş gösterir; İstanbul ve Kahire sokakları cesetten geçilmez. Osmanlı MGK’sı, çözüm üreteceği yerde, padişahı sürekli yasaklar çıkarmaya yönlendirir. Bu arada MGK’ya karşı çıkan devlet adamları yok değildir. Bunun üzerine “faili meçhuller” başlar.
Kurula karşı çıkmasıyla bilinen Sadrazam Yusuf Paşa, zehirlenerek öldürülür birilerince. Malları kamulaştırılır MGK önerisiyle. Rumeli Beylerbeyi’nin kafası kesilir; Reis Efendi de kahvesine zehir konularak öldürülür. Ölümün kol gezdiği 1793 yılında birbiri ardına, nedeni saptanamayan yangınlar çıkar İstanbul’da. Osmanlı MGK’sı bu yangınlardan Yeniçeri Ağasını sorumlu gösterir, idamı için ferman çıkarttırır padişaha. Yeniçeri’nin başına MGK’ya bağlı bir Ağa getirilirse de MGK yeniçeri tayfasına güvenmemektedir. Ekonomisi yitirilen savaşlar ve kıtlıktan dolayı ha çöktü ha çökecek Osmanlı, Nizam-ı Cedit adında bir ordu kurar. Amaç yeniçerilere karşı bir güç dengesi oluşturmaktır elbet. Nizam-ı Cedit’in başına Fransa ve İtalya’dan subaylar getirtir MGK. Bu adamlar ülke çapında geniş istihbarat ağları kurar! MGK orduyu yabancı subayların denetimine bırakmış, İstanbul ve Anadolu’da yönetimden yakınanların peşine düşmüştür!
Daha sonra Encümen-i Daniş olarak açığa çıkan Osmanlı MGK’sının en büyük çalışması iç muhalefeti sindirmek ve susturmaktır. Yapılanmasını 3. Selim’den yüzlerce yıl önce yaşamış Sasani Hükümdarı Ardeşir’in gizli örgütünden devşiren bu kurul, yüzün üstünde irili ufaklı devlet görevlisinin, birçok gayri Müslim tüccarın, Yeniçeri ağasının ve sıradan vatandaşın öldürülmesini tezgahlamıştır. Böylece de birçok değerli devlet adamının yok olup gitmesine neden olmuştur. (Sakın unutmayın, Encümen-i Daniş, günümüzde gene yeraltına girmiş olsa da, varlığını sürdürmektedir.) Sultan 3. Selim’in kurduğu MGK, dilediğince at koşturur ülkede; ta ki 3. Selim tahttan indirilip yerine 2.Mahmut gelene değin. Yeni padişah bu kurulla geçici olarak başa çıkar ama ondan daha rezil birini, Mehmet Sait Halet Efendi’yi Sadrazamlığa getirir ve hepten kan gövdeyi götürmeye başlar Osmanlı mülkünde... (Cevdet Paşa Tarihi-Kronolojik Osmanlı tarihi. İ.H.Danişment- İstihbarat Savaşları-Erdal Şimşek)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder