22 Şubat 2012 Çarşamba

Mimar Sinanın kafatası neden kaybedildi?-Cezmi YURTSEVER


Atatürk’ün manevi kızı tarihci Afet İnan, mimar Sinan’ın Türk ırkından olduğunun kanıtlanması için Mimar Sinan’ın türbesinin açılarak kafatasının ölçülmesini istedi. Uzman tarihciler Mimar Sinan’ın türbesini açtılar. Kafatasını ölçtüler. Ölçüm sonuçları Türk ırkının “Brakisefal” kafatası özelliği taşımadığı görüldü. Kafatası bir torba içinde Ankara’ya götürüldü. Türk büyükleri kafatası müzesinde sergilenmek üzere. Ancak yıllar geçmesine rağmen Müze açılmadı. Kafatası da kaybedildi!
Mimar Sinan’ın türbesinin açılarak kafatasının yerinde olup olmadığı kamuoyuna açıklanmalıdır. Osmanlı tarihinin mimari alanda yetiştirdiği en ünlü mimar Sinan ile ilgili araştırmalar şaşırtıcı sonuçlar veriyor. 1930’lu yılların başlarında Türkiye’de Afet İnan’ın gündeme getirdiği “Türk ırkının kafatasını tespit etme” çalışmaları kapsamında Türkiye’nin her yerinde mezarlar açıldı ve kafatasları ölçüldü. Özellikle Türklerin Ortaasya’da iken bile beyaz ırka mensup olduğu ve “Brakisefal” kafatası özellinde bulundukları görüşleri ileri sürüldü. Brakisefal kafatası “yassı ve uzun kafatası” anlamına geliyordu. Türk tarih kurumunun kurulması ile birlikte tarihciler arasında Mimar Sinan’ın kimliği ve kökenleri tartışmaya açıldı. Mimar Sinan’ın İslam inancına mensup ve Osmanlı Türk olduğunu savunanlar olduğu gibi, onun Türk olmadığı Yeniçeri ocağında yetişmiş muhtemelen Ermeni veya Rum asıllı olabileceği görüşlerini savunanlar oldu. Mimar Sinan’ın Türk olduğunu ısrarla savunan Tarihci Afet İnan, onun mezarının açılarak kafatasının ölçülmesi ve sonuçların da Atatürk’e sunulması görüşlerini seslendirdi. 1935 yılında Ağustos ayının başında Mimar Sinan’ın Süleymaniye Camisinin kuzey kıyısında ve köşe başında bulunan türbesine gelen uzman tarihciler Mimar Sinan’ın mezarını açtılar. Kafatasını çıkardılar. Ellerinde bulunan kumpas aleti ile de ölçtüler. Ölçüm sonuçları Brakisefel kafatası özelliğine uymuyordu. Kafatası daha uzundu. Şaşırdılar. Ve kafatasını bir torbaya koydular. Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayına gelerek tarihcilerle yaptığı toplantı esnasında Mimar Sinan’ın Kafatası konusu hakkında araştırma sonuçları hakkında bilgiler tartışıldı. Afet İnan ölçüm sonuçlarının Türk olma özelliğine uymadığını söylüyordu. Atatürk, bu tartışmadan etkilenmiş ve gülünç bulmuş olacak ki bir kağıt üzerine “Mimar sinan’ın heykelini yaptırınız” sözlerini yazdı.
Bu olaydan sonra Sinan’ın heykeli Ankara’da Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinin bahçesine kondu. Atatürk bir yerde kafatası ölçüm sonuçları ne olursa olsun mimar Sinan’a sahip çıkıyordu. Peki bu olaydan sonra Mimar Sinan’ın kafatasına ne oldu derseniz. Bütün araştırma sonuçları Ankara’da dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Antropoloji bölümünde Türk büyüklerinin kafatasları müzesi açılması çalışmaları kapsamında bir torba içinde fakültenin deposunda saklandığı…Yıllar sonra da bahsi geçen kafatası müzesi açılmayınca diğer kafatasları gibi Sinan’ın kafatasının da kaybolduğu yönündedir. Mimar Sinan’ın türbesinin açılarak kafatasının yerinde olup olmadığı bütün kamuoyuna açıklanmalıdır. Ama bilinen odur ki Mimar Sinan’ın mezarı açıldı, kafatası da kaybedildi!

Hiç yorum yok: