Şubat ayının(2012) ilk günü Facebook, hisselerin bir kısmını halka
açacağını açıkladı. Piyasaya dökülen Facebook tahmini hisse senedi
değerleri ise dudak uçurtucu. Halka açılma haberi 5 milyar dolarlık bir
hisse senedinin satışını içeriyor. Şirket geçen yıl 3.7 milyar dolar
satış hasılatı yapmış ve tam bir milyar dolar kar elde etmiş. Facebook
845 milyon kişilik bir kullanıcı sayısına sahip ve eğer bir ülke olsa
idi, dünyanın Çin ve Hindistan’dan sonra üçüncü büyük ülkesi olurmuş.
Günde Facebook’a 250 milyon resim konmakta. Internette kullanılan her
yedi dakikanın biri Facebook ile geçiyor. Aşağıdaki tabloda
karşılaştırma yapmak için Facebook dışında iki büyük teknoloji
firmasının daha ekonomik değerleri var.
Google – Facebook – Apple
Çalışan başına harcama ($) -399 600 – 342 200 – 166 000
Çalışan başına gelir (Milyon $) -1.2 – 1.2 – 1.8
Tahmini piyasa değeri (Milyar $) -189 – 80 – 425
Çalışan kişi sayısı – 32 500 – 3 200 – 60 400
Çalışan başına harcama ($) -399 600 – 342 200 – 166 000
Çalışan başına gelir (Milyon $) -1.2 – 1.2 – 1.8
Tahmini piyasa değeri (Milyar $) -189 – 80 – 425
Çalışan kişi sayısı – 32 500 – 3 200 – 60 400
Facebook’un halka açılması kervana baştan katılanlara büyük kazançlar
getirecek. Çalışanlar zengin oldular bile. Hatta başlangıçta firmanın
binasını boyayan kişi para yerine hisse senedi almış ve şimdi o da dolar
milyoneri. ABD bugünlerde Facebook’un halka açılışıyla çılgınca
ilgilenirken diğer taraftan da son global kriz ortamında çok kuvvetli
sesler, sanayi sektörünün öldüğü, sanayi üretim ve istihdamının ülke
dışına kaçtığı (başta Çin olmak üzere) ve bunun ABD’nin ekonomisinin
çökmesine neden olacağı türü tartışmalar gündeme gelmekte. Peki bu doğru
mu? Aşağıdaki grafik bu soruya cevap vermekte. 1970-2010 arası için
Birleşmiş Milletler’in global sanayi verilerine bakıldığında ortaya
farklı bir gerçek çıkmakta. ABD’deki tartışmalarda esas tez ABD sanayi
sektörünün daraldığı ve başka ülkelerde sanayi sektörünün genişlediği.
Ancak son araştırmaların verileri farklı şeyler gösteriyor.
Gerçekte sanayi sektörü daralmıyor, sektörün payının düşmesi hizmet
ve ticaret gibi sektörlerin payının büyümesi sonucu gerçekleşiyor ve tüm
dünya için geçerli. ABD’de Sanayi / GSYİH oranı son kırk yılda yüzde 24
düzeyindne yüzde 13.5 düzeyine inmiş. Dünya toplamı da aynı 40 yılda
yüzde 27 düzeyinden yüzde 16 düzeyine aynı boyutta daralmış. Almanya
aynı dönemde yüzde 31.5 değerinden yüzde 18.7 değerine, Japonya yüzde 25
değerinden yüzde 20 değerine, Kanada yüzde 19 değerinden yüzde yüzde
10.5 değerine, Brezilya da yüzde 24.5 değerinden yüzde 13.5 değerine
inmiş.
Bugün bir buzdolabı ürettiğiniz zaman hem fiyat düşük hem de pek kar
elde edemiyorsunuz. Bu nedenle dünyanın tümünde 1970 yılında üretimdeki
payı yüzde 27 olan sanayi sektörü bugün 2010 verilerinde yüzde 16
düzeyine düşmüş. Bu da felaketin işareti değil, kalkınma ve ilerlemenin
bir sonucu ve işareti. Dolayısı ile üzülünmesi gereken bir şey de değil.
Tabii bizim gibi ülkelerin hem teknoloji firmalarının gelişimini hem de
sanayi trendlerini dikkate alması gerek. Kar marjı düşük ve üretimi her
ülke tarafından yapılabilen mal sektörlerinde yatırımı azaltıp, gelişen
sektörlerde büyümemiz gerek! Sonuçta refah artışının temel nedeni
teknolojik gelişme ve verimlilik artışıdır. Bu faktörlere dayalı
sektörlere yatırımı ve ARGE faaliyetini artırmalıyız ve teşvik
etmeliyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder