ABD'yi Dize Getiren İlk Büyük Kuvvet

Türkçe Anlaşma
Time Dergisi'nde yayınlanan bir haber Amerika Birleşik Devletleri'nin yıllarca Osmanlı Devleti'ne vergi vermek zorunda kaldığını bir kez daha ortaya koydu. Amerikan Yale ÜniversitesiHukuk Fakültesi'nin başlattığı "Avalon Projesi" çerçevesinde yayınlanan tarihi anlaşma metni bir çok yönüyle ilginç ayrıntıları da gözler önüne seriyor.

Akdeniz'deki Osmanlı Korsan Gemileri'nin saldırılarına maruz kalan Amerika Birleşik Devletleri gemilerini üst üste kaybetmeye başlayınca Osmanlı Devleti ile 22 maddeden oluşan bir anlaşma yaparak bütün Akdeniz'deki faaliyetleri için Osmanlı'ya vergi ödemeye başladı. AyrıcaCezayir'de bulunan esirlerin bırakılması için de 642.500 dolar "Haraç" ödedi. 5 Eylül 1795 yılında imzalanan ve dili Türkçe olan Dostluk ve Barış Anlaşması'na göre Amerika Birleşik Devletleritarihinde ilk kez bir devlet tarafından haraca bağlanmış oldu. Türk Dili'nde hazırlanan anlaşma aynı zamanda ABD tarihinde imzalanmış bir kaç yabancı dilli anlaşmadan biri olma özelliği taşıyor.
Amerika'yı Haraca Bağlayan Tek Devlet

Amerika Birleşik Devletleri ya da arşiv kayıtlarımıza geçen adıyla "Memâlik-i Müctemia-i Amerika Devleti"nin başı, Osmanlı’nın Kuzey Afrika'daki Garp Ocakları'yla fena halde dertteydi.Cezayir, Tunus ve Trablusgarplı "Resmî Korsanlar" Akdeniz’de kol geziyor, kendileriyle veya doğrudan Osmanlı Devleti’yle antlaşma yapmamış olan veya savaş halinde oldukları devletlerin gemilerini yakalayıp el koyuyor, fidye isteyerek karşı tarafı ekonomik olarak ve moralman çökertiyorlardı. Amerikan gemileri 18. yüzyılın sonlarında Akdeniz ticaretinin getireceği kazancı hesaba katarak Akdeniz'e yöneldi. Fransa, Akdeniz'deki ticaret gemilerinin güvenliğini sağlamak içinOsmanlı'ya yıllık 200.000 İspanyol doları vergi ödemekteydi. Bu miktar İngiltere için de yıllık280.000 İspanyol doları olarak belirlenmişti. Ancak o yıllarda Amerika'nın Osmanlı Devleti ile imzaladığı bir dostluk anlaşması yoktu. İşte bu yüzden Osmanlı Korsan Gemileri bu sularda dolaşanAmerikan gemilerine saldırmaya ve mürettebatını esir etmeye başladılar.

25 Temmuz 1785'te, ABD bandıralı ilk gemi Cezayir açıklarında Osmanlı korsanlarınca ele geçirildi. Bu gemi, Boston Limanı'na bağlı Kaptan Isaac Stevens'in idaresindeki Maria idi. Daha sonraPhiladelphia Limanı'na bağlı Kaptan O’Brien idaresindeki Dauphin de Osmanlı korsanları tarafından yakalandı. 1793 Ekim ve Kasım aylarında ise tam 11 ABD gemisi Osmanlılar’ın eline geçti.

ABD kamuoyunda artık iyice büyük bir sorun olmaya başlayan durum karşısında Amerikan Kongresi'nde tedbirler alınması istendi. Kongre, Başkan G. Washington'a bir savaş filosu kurması için688.000 altın dolar harcama yetkisi verdi. Fakat bu donanma da Osmanlı korsanlarıyla baş edemeyince ABD yönetimi Osmanlı'ya yıllık vergi ödemek zorunda kaldı. 5 Eylül 1795 (21 Sefer 1210)tarihinde, tamamı 22 fasıl ve bir hatimeden mürekkep Dostluk ve Barış Anlaşması'na göreAmerika, Cezayir'de bulunan esirlerin bırakılması için 642.500 dolar "Haraç" ödeyecek ve her sene12.000 Cezayir Altını karşılığı 21.600 dolar "Vergi" verecekti. Anlaşma 7 Mart 1796'da Amerikan Kongresi'nce de onaylandı.
Direğinde Türk Bayrağı'nın 2 Yıl Dalgalandığı
Amerika'nın Ünlü Philadelphia Savaş Gemisi

Amerika ve Trablusgarp Beylerbeyliği 7 Mart 1796 yılında Osmanlı ile Amerika arasında imzalanan Dostluk ve Barış Anlaşması'na rağmen yer yer karşılıklı çatışmaya ve birbirlerinden gemi ve esir ele geçirmeye devam ettiler. Gözü kara bir Paşa olan Trablusgarp Beylerbeyi Yusuf Paşaülkedeki Amerikan temsilcisini yanına çağırtarak elini öptürüp, yıllık haraç miktarını 225.000 dolara çıkardığını ilan etti. Ayrıca çeşitli mallardan oluşan 25.000 dolarlık bir miktarın da buna eklenmesini istedi.
Yusuf Paşa ne kadar kararlı olduğunu göstermek ve gözdağı vermek için konsolosun gözü önünde Amerikan gemisinin bayrak direğini kestirdi. Bunun üzerine ABD Başkanı Thomas Jefferson'ın emriyle 4 savaş gemisiyle Trablus sahillerine giden Com. Dole, tehlikelerle dolu 1.200 kmuzunluğundaki sahilin gözünü korkutması üzerine savaşmaya cesaret edemeyerek ülkesine geri döndü. Bir yıl sonra, Mayıs 1802’de bu defa 6 gemiyle Trablus Limanı açıklarına demirleyen Amerikan Filosu bir Trablus gemisini batırıp sahili de bombaladı.
![]() |
Aynı yıl Albay Bainbridge, Trablus’u kuşatmak için harekete geçti ise de kendini Trablusgarp Beylerbeyi Yusuf Paşa tarafından kuşatılmış bulunca Amerika'nın ünlü Philadelphia Savaş Gemisi -içindeki 307 Amerikalı subay ve erden oluşan mürettebatıyla birlikte- ele geçirildi. İki yılTürk Bayrağı'nın şanlı bir şekilde dalgalandığı Amerikan Gemisi, Stephen Decatur'un -bir Türk teknesini ele geçirdikten sonra Osmanlı Askeri süsü verdiği- 74 gönüllüsüyle birlikte Trablus Limanı'na gizlice yanaşması sonucu 15 Şubat 1804’te ateşe verilerek yakıldı.
Philadelphia Gemisi'ni Trablus Limanı'nda yakan 25 yaşındaki Stephen Decatur, göstermiş olduğu bu başarı(!) sonrası Albaylığa atanarak ABD Deniz Kuvvetleri’nin en genç yaşta Kaptanlığayükselen Deniz Albayı ünvanını elde etti. Ünlü İngiliz Amirali Nelson, Amerikan Denizcilik Tarihi'nde önemli bir yer tutan bu olayı duyunca bunu "Çağın En Cesur Eylemi" olarak ilan etti.

Osmanlı deniz akıncıları ise her fırsatta Akdeniz’deki Amerikan gemilerine denizleri dar etmeye devam ettiler. Yaman bir kahraman olan Yusuf Paşa, Amerika ile karşılıklı inatlaşmaya devam etti ve esir edilen Amerikan askerlerini değiş-tokuş etmeye yanaşmadı. Bunun üzerine 3 Eylül 1804’de harekete geçerek Trablus Limanı'nı hedef seçen bir "Amerikan İntihar Gemisi" açılan ateş sonucu amacını gerçekleştiremeden patlatılarak batırıldı.

Amerika Birleşik Devletleri Osmanlı'nın "Garp Ocakları"na Akdeniz'deki faaliyetleri için ödediği yıllık vergiyi 1824 yılına kadar vermeye devam etti.
![]() |
Osmanlı Cezayir-i Garb Eyaleti ile Amerika Arasında İmzalanan Dostluk ve Barış Anlaşması
5 Eylül 1795

1. Fasıl
İbtida ki faslın kavi u kararı oldur ki işbu 1210 senesinde hala Merikan Ceziresi Eyaletlerine mutasarrıf dostumuz Corco Vaşinto (George Washington) her biri zebtinam Merika Hakimi ile ocağımız Mahruse-i Cezair-i Garbta Sahib-i Devlet olan Saadetlü Hasan Paşa (Cezayir Dayısı Hasan Paşa) -yesserellahü ma yezid vema yeşa- Hazretlerinin rey ve Asker-i Mansure Ağası ve Kul Kethüdası ve sair Erbab-ı Divan ve cümle Asakir-i Mansure ve Canibinin reayaları ittifakıyla bu sulh ve selahımız ve metin ve muhkem olub sabit olmuştur. Ba'del yevm sulhümüze muhalif ve mugayir ve fasid idicek bir söz kalmamış. Vesselam(Bu anlaşmanın her maddesi selam ile bitmektedir ki bunun anlamı barıştır) Tahriren Fi 21 Safer, Sene 1210.
2. Fasıl
İkinci faslın kavi u kararı oldur ki Merikan Hakimi dostumuzun gemileri gerek büyük ve gerek küçük ve kezalik anların hükmünde olan reayasının gemileri Mahruse-i Cezayir iskelesi veyahut taht hükmünde olan iskelelere varurlar ise adet-i kadim üzere rızklarından ötürü sattıklarında sair İngiliz ve Felemenk sevid bazerkanlarının vire geldüği ve anlara akdolunan gümriği 100 guruşta beş guruş gümrük alına. Ziyade taleb olunmaya. Ve bir dahi budur ki satılmayan rızkların yine gemiye koyup götürmek murad ettiklerinde bir kimesne anlardan bir şey talep itmeye. Ve mezkur iskelelerde bir kimesne anları incidüb alıkomayalar. Vesselam. Tahriren fi 21 Safer 1210.
3. Fasıl
Üçüncü faslın kavi u kararı oldur ki Merikan Hakimi dostumuzun gerek korsan ve gerek bazargan ve gerek Cezayir'in korsan ve bazargan gemileri ruy-i deryada birbirlerine rastgelüb buluştuklarında aramaktan ve birbirlerin incitmekten beri olup rivayet ve hürmet ile birbirlerinden yollarına gitmeden bir kimesneye mani olmaya. Ve biri dahi budur ki içlerinde herkangı cins olursa olsun yolcu oldukta rızkları ve malları ve eşyalarıyla her ne canibe giderler ise birbirin incidüb bir şeylerin almaya ve bir yere götürmeyeler ve eğtendürmeyeler ve hiçbir vecihle birbirlerine zarar u ziyan itmeyeler. Vesselam. Tahriren fi 21 Safer 1210.
4. Fasıl
Dördüncü faslın kavi u kararı oldur ki mahsure-i Cezair'in korsan gemileri Merikan bazargan gemilerine gastgeldikte gerek büyük gerek ve gerek küçük Merikan'ın hükmeyledüği yerlerden taşra gelürler ise yalnızca bir sandal gönderile. Ve kürekçilerden gayri ancak iki adem ile gide, vardıkta iki ademden gayrı gemiye girmeye. Zikrolunan gemi reisinin izni ve icazeti ola. Ol vakit hakiminin pasaportusun gösterdükte gemiye varan hizmetini alel acele kamil edüp ve ne bazargan gemisi dahi yoluna gide. Ve bir dahi budur ki Merikan hakiminin korsan gemileri Cezair'in korsan veyahut bazargan gemilerine rastgelürler ise mezkur gemilerde Cezair hakiminin yedinden veyahut Cezair'de olan Merikan balyozundan mezkur gemilerinden pasaportu bulunur ise ol vakit zikrolunan bir kimesne bir şeyine dokunmayıp selamet ile yoluna gide. Ve bir dahi budur ki mahsure-i Cezair'in korsan gemileri gerek büyük ve gerek küçük sulh alıruz. Zira sulhumuzda olan şarttan olmayup, sonra sulhumuza halel vermesun deyu bu babda ve bu fasılda kaydolunmuştur, gaflet olunmaya. Vesselam. Tahriren fi 21 Safer 1210.
5. Fasıl
Beşinci faslın kavi u kararı oldur ki Cezayir gemisi kapudanlarından veyahut anların zabit ve hakimlerinden olan kimesneler Merikan gemilerinden cebren çıkarup kendü gemilerine vehaut sair yerlere hiç bir şeyden ötürü sorup ve sual ve cevr ü cefa eylemeyeler. Her ne cins kimesne olursa olsun Merikan gemisinde bulundukta ebeden incitmeyeler. Vesselam. Tahriren fi 21 Safer 1210.
6. Fasıl
Altıncı faslın kavi u kararı oldur ki Merikan hakiminin yahud anın hükmünde olan reayasının gemilerinden biri Cezayir hükmeyledüğü memleketlerin yalılarında baştan kara olup parelisine asla ve kat'a kendülerin malların ve rızıkların hiçbir kimesne bir şeylerün alup yağma ve ganimet itmeye. Ve bir dahi budur ki böyle bir iş vaki olur ise gümrüğe rızkları alınmayup ve ademlerine bir zarar itmeyeler. Ve Cezair'in taht-ı hükmünde olan yerlerde bu minval üzere bir iş zuhur ider ise mümkün oldukça alel kaderi't-takat çalışup muavenet idüp dostluğu icra ideler. Ve rızıkların korumağa imdad ideler. Vesselam. Tahriren fi 21 Safer 1210.
7. Fasıl
Yedinci faslın kavi u kararı oldur ki hiç bir gemi Cezayir gemilerinden gerek büyük ve gerek küçük Cezayir hakiminin izin ve icazetiyle Merikan hakimine düşman olan memleketlerden donanup Merikalu üzerine korsanlık itmeye. Vesselam. Tahriren fi 21 Safer 1210.
8 Fasıl
Sekizinci faslın kavi u kararı oldur ki bir Merikan bazargan-ı mahsure-i Cezair'den bir aktarma (yük) satun alsa veyahut deryada korsanlık iden Cezair reislerinden biri bir gemi ganimet idüp mezkur geminin kapudanı veyahut reisi bir Merikan bazerganına aktarmasın satsa gerek Cezair'den ve gerek deryada reisden olsun yedinde bu minval üzere satun alduğuna tezkiresi oldukda bir aher Mahsure-i Cezair'in korsan gemisine rastgelür ise bir kimesne mezkur aktarma alan bazargana dokunmayup selametle yoluna gitmeden mani olmaya. Vesselam. Tahriren fi 21 Safer 1210.
9 Fasıl
Dokuzuncu faslın kavi u kararı oldur ki gerek Tunus ve Trablus ve Sidre veyahut gayri yerler asla ve kat'a Merikan gemilerinin gerek büyük ve gerek küçük ne ademlerini ve ne erzaklarını Cezayir hükmeyledüğü vilayetlere gönderüp satmaya rıza ve cevaz virüp satturmayalar. Vesselam. Tahriren fi 21 Safer 1210.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder