1 Ağustos 2013 Perşembe

Dink cinayeti, darbe ve İslâm'ın tasfiyesi-Yusuf Kaplan

Dink cinayeti, darbe ve İslâm'ın tasfiyesi


İşte bu bekleniyordu: Ralph Peters adlı Amerikalı emekli yarbay, New York Post gazetesinde Hrant Dink cinayeti üzerine yazdığı bir makalede ürkütücü şeyler söylüyor. (Bu makaleyi nedense "gören" olmadı. Ben de Amerika'daki Türkiyeli öğrencilere ait "wisdomnet" sitesindeki arkadaşlar aracılığıyla haberdar oldum bu makaleden).
Amerikalı emekli yarbay, "Türkiye'nin İntiharı" / "Turkey's Suicide" başlıklı makalesinde Türkiye'nin kendini tahrip ettiğini öne sürerek, "Türkiye'nin önünde yalnızca iki seçenek var" diyor: Birincisi, yeni bir askerî darbe; ikincisi de, "İslâmcılar"ın tasfiyesi.

Bunları söyleyen kişi rastgele biri değil. Bölgemizde ve ülkemizde 30 yıldır cirit atan Amerikalı bir asker. Üstelik de çok tanıdık biri: Geçtiğimiz yıl, Amerikan Silahlı Kuvvetler Dergisi'nde Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu bölgesini Ermenistan / Kürdistan olarak çizen ve bunu makale olarak yayımlayan o "haydut"un ta kendisi! (Türkiye'nin en iyi gazetecisi Taha Kıvanç'a ve Türkiye'nin en parlak dış politika yazarı İbrahim Karagül'e biraz da bu adamı araştırmalarını öneririm).
İşte emekli yarbayın makalesinin önemli bölümleri:
"Türkiye'nin seküler anayasası ve ekonomik ilerlemesi, Türkiye'yi diğer bölge ülkelerinin örnek alacağı bir ülke kılabilirdi. Ama Türkiye, çarpık Arap dünyasının rejimlerini maymun gibi taklit etmekle meşgul"
"Türkiye'deki yolsuzlukları 'sömürerek' seçimle iktidara gelen İslâmcılar, ilk günden itibaren Kemal Atatürk'ün laik mirasını yıkmaya başladılar."
"Türkiye, tek yaslanabileceği müttefik olan ABD'yi Irak'ta arkadan vurdu."
"Türkiye'nin AB üyeliği sudan iç çekişmeler yaratılarak kesintiye uğratıldı. Türk toplumunu Talibanlaştırmaya ve Ermeni soykırımını inatla inkâr etmeye çalışıyorlar."
"Terörist bir geçmişe sahip PKK'ya saldırmak için sabırsızlanıyorlar. Türkiye'nin Kürtlere saldırması, ABD ile ilişkilerini zedeleyecek, AB ile müzakereleri de sona erdirecektir."
"Suriye ve İran'la kurduğu ilişkilerle, Türk dış politikası, modern Türkiye'nin kuruluşundan bu yana ilk kez kendi kendini tahrip eden bir sürece girmiştir."
"Yaklaşık 30 yıldır Türkiye'yi yakından takip ediyor ve Türkiye'nin stratejik önemini anlatmak için çırpınıp duruyorum. Ama Türk toplumunun ve ekonomisinin İslâmcı vampirlere yem olduğunu görmek çok üzüntü veriyor bana."
"Suudi tarzı radikal İslâm anlayışı olan selefilik, Türkiyenin siyasî jargonuna nüfuz etmeye başladı."
"Şimdi cevabı verilmesi gereken soru, Türkiye'nin kendi iç sorunlarını çözümleyip çözümleyemeyeceği meselesi değildir. Cevap bekleyen iki soru var yalnızca: İslâmcılar, laik Türk kültürünü tahrip mi edecekler; yoksa söylentilerden de anlaşıldığı gibi, Türkiye, yeni bir askerî darbeye maruz kalarak, ülke, iç çatışmanın ve siyasî donmanın eşiğine sürüklenececek yeni bir döneme mi girecek?"
"Bu iki haber de Washington için çok kötü. Acımasız İslâm'ın yükselişi (ki, her şeyden önce Müslümanlara karşı acımasız bir İslâm'dır bu) öfkeli bir Amerikan karşıtlığını beslemeye devam ediyor; ama askerî bir darbe, Kuzey Irak'ta bir maceraya kalkışılmasına yol açabilir."
"Türk-Ermeni gazeteci Hrant Dink'in İslâmcı-milliyetçi bir çocuk tarafından katledilmesi Türk toplumunu ikiye böldü."
Türkler, yüzyıllarca Arapların peşinden gittiler. Batı kültürünü benimsemişken yeniden Araplara özenmeleri ve Atatürk'ün devrimci vizyonunu bitirmeleri tehlikeli."
"Türkiye'deki aşırı-zehirli bir başka dalga da, Türkiye'yi, yalnızca askerlerin çeki düzen verdiği bir garnizon devlete dönüştürme tehlikesidir."
"Anlaşılan Türkler, Osmanlı'nın çöküş dönemini yeniden yaşamak istiyorlar."
Şimdi şu sorulara dikkat: Amerikalı emekli yarbayın görüşleri sadece kendisinin görüşleri midir acaba?
İkincisi, Batılılar da neden acaba tıpkı Türkiye'deki laik elitler gibi "Türkiye laiktir; laik kalmalıdır; laiklik tehlikede" naraları atıyorlar acaba?
Üçüncüsü, benim, hem Hrant Dink cinayetini işleyenlerin, hem de bu cinayet dolayısıyla "Hepimiz Ermeniyiz" diye slogan atanların Türkiye'de etnik kimlikleri ilkel bir şekilde kışkırtarak ülkeyi kaosa sürükleyen bir ortam oluşturduklarını ve oluşturulan bu ortamın Türkiye'de İslâm'ın köklerini kazıtacak büyük bir dalgaya zemin hazırladığını söylerken ne demek istediğim; Amerikalı yarbay'ın burada söyledikleriyle, 2 Ağustos 2006 tarihli Referans gazetesinde yayımlanan "Türkiye, Ermeni ve Kürt meselesini halletmeden rahat yüzü görmeyecektir" sözleri yan yana konulup da düşünüldüğü zaman daha iyi anlaşılacaktır!

Hiç yorum yok: