İnsanlar üçer beşer ağaç arkalarına saklanmış.
Pusuya yatmışlar.
Kızımız ağaçtan ağaca koşuyor.
Emirler yağdırıyor pusudakilere.
Sonra hepsi aynı anda saldırıya geçiyor.
Kaldırım taşlarıyla polise saldırıyor.
Peki kim bu kızımız?
Türk değil.
Rusça konuşuyor, Rus çıkıyor.
Yani aslında kızımız değil.
Rusların kızı.
Olaylardan sonra sırra kadem basıyor.
Bir kızımızın daha görüntülerine izliyoruz.
O da İngilizce konuşuyor.
Gezi eylemcilerine "Sitdown" diyor.
Sitdown yapıyorlar.
Yani oturuyorlar. "Yılmak yok" diye
İngilizce talimatlar yağdırıyor.
Yani anlıyoruz ki o da kızımız değil.
Bir kaset çıkıyor ortaya.
2011 yılına ait.
Gezi parkında çekilmiş.
"Ayaklan İstanbul"u slogan yapmışlar kaset sonuna.
Biri konuşuyor kırık Türkçe ile.
Adam İranlı.
İki yıl önceden "Ayaklan" çağrısı yapan İranlı.
Bir kızımız daha görüldü Taksim'de.
Onu Yılmaz Özdil kardeşimiz tanıttı bize.
Adı Lorianne.
Fransız.
Boğaz'daki yalılara müşteri yetiştiren üniversiteden.
Galatasaray üniversitesinde Hocası ders vermiş.
"Git Gezi'yi haber" yap demiş.
Haber okudum gazetede.
Üç kızımızla ilgili haber.
Meleni de Taksim'deymiş.
Clear ve arkadaşı Alex de.
Onlar da ABD'li.
Üç yıldır İstanbul'da oturuyorlarmış.
"Yaşam tarzımıza dokunma" eyleminde oldukları için mutlularmış.
Meğer onlar da kızımız değilmiş.
Bir başka kızımız Taksim'de gözaltına alınmış.
Adı Elisa Covert.
Kızımız dedik bağrımıza bastık.
Ancak o da Fransız çıkmış.
Sınırdışı edilirken zafer işareti yapmış.
Bir de müthiş bir kızımız daha vardı.
Çağdaş Türk kadınını temsil ediyordu.
Toma'nın önüne geçmişti.
Bütün medya onu yayınladı.
Dünyada sembol oldu.
"İşte cesur Türk kadını" dendi.
Toma'nın önüne çıkmadan önce Taksim'deymiş.
Bir gün öncesinde başlamış eylemlere.
Öyle diyor kendisi BBC'ye.
Adı Kate Cullen.
Avustralyalı kendisi.
Tesadüf bu ya Koç üniversitesinde okuyormuş.
Katakulli diye okumayın sakın.
Kate Cullen.
Şimdi çağdaş Türk kadını olmanın tadını
Orta Amerika'da tatil yaparak çıkarıyor.
İsrailli, Ukraynalı, Alman, Suriyeli, Kanada,
Fas, Tunuslu çağdaş kızlarımız da vardı.
Hepsi "Yaşam hakkımıza dokunma" diyordu.
Özgürlük istiyorlardı Tayyip Erdoğan'dan.
Bu kadar kızımıza siyasi bir önder de lazımdı.
Neyseki bir kadın milletvekilimiz endam eyledi.
Sahip çıktı bu yavrulara.
Adı Claudia Roth'du milletvekilimizin.
Tesadüfen Taksim'deymiş.
Olayları görünce sahip çıkmış.
Allah razı olsun.
Almanya'da 8 Türk'ü yakmışlardı.
Ona ayıracak pek vakti olmadı Roth'un.
E normal tabii.
İstanbul'da çok yoğun kendileri.
Neonazi teferruatıyla uğraşacak vakti yok.
Orada ölüm hakkı gündemde.
Burada ise durum farklı.
Cate Cullen, Alex, Lorien vs. için...
Yaşam Hakkı söz konusu!!!
N'apsın Claudia?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder