24 Haziran 2013 Pazartesi

ANNELER EMZİKLERİ YALAMALI MI YIKAMALI MI? Ahmet Rasim Küçükusta

Birkaç gün önce İsveç’ de yapılan bir araştırmada emzikleri anne-babaları tarafından yalanarak temizlenen bebeklerde egzama, astım gibi alerjik hastalıkların daha az görüldüğünü yazmıştım (1).
Amerikan Dişhekimleri Derneği (ADA), bir basın açıklaması yaparak bu araştırmayla ilgili endişelerini dile getirdi (2):
“Pediatrics dergisinde yayınlanan ve erişkinlerin tükürüğünün immünolojik faydalarını ortaya koyan araştırma geniş kapsamlı olmadığı gibi içinde sağlığa zararlı olabilecek mikroplar da barındırabileceği ihtimali hesaba katılmamıştır.

Çocukların dişleri çıktıktan hemen sonra çürümeye karşı çok hassastır.
Çürümelere sebep olan bakteriler, özellikle de Streptococcus mutans, erişkinlerin tükürüğü aracılığıyla bebeğe geçebilir ve çürük riskini artırabilir.
Araştırmada da teşvik edildiği gibi emziklerin yalanması ile çürüğe yol açan mikropların bebeğe geçmesi çürümeleri kolaylaştırır.”
Araştırmacılar ADA’ ya karşı çıkıyor
ADA’ nın bu kaygılarına araştırmacılardan Agnes Wold şu cevabı veriyor:
“Çocuk ve anne-baba arasında yakın tükürük temasının çürük riskini artırdığını ispat eden yeterli delil yok.
Hatta bir araştırmada bunun tam aksi yani yakın tükürük teması ile diş çürümeleri arasında ters bir ilişki olduğu ileri sürülüyor.
Büyük meta-analiz çalışmaları da emzik kullanımı ve çürük gelişimi arasında hiçbir korelasyon olmadığını gösteriyor.
Anne-babalardan çürümelere yol açan bakterilerin bebeğe geçmesinin çürümelerin sebebi olup olmadığını belirlemek için geniş bir literatür araştırması yaptık ama herhangi bir illiyet ilişkisine ait tatminkâr bir delil bulamadık.
S. mutans’ ın aile içinde tükürük aracılığıyla bebeğe geçtiğine hiç şüphe yok ama dişler henüz çıkmamışsa bu bakterinin bebeğin tükürüğüne yerleşmesi mümkün olmuyor.
Bu şu demek: Anne-babanın ağzı bakterilerinin dişler çıkmadan önce bebeğe geçmesi bebekte mikrofloranın oluşumunu sağlıyor fakat S. mutans’ ın değil.
Diş çıktıktan sonra S. Mutans’ ın kolonize olması mümkün.
Henüz dişleri çıkmadan anne-babasının tükürüğüne maruz kalan bir çocukta çürüklere sebep olacak bir mikrofloranın yerleşmesi ihtimalinin az mı çok mu olduğunu net olarak bilmiyoruz.
Bildiğimiz bir şey var o da şu: Bağırsak floramız an kadar zenginse orada ‘patojenik’ yani hastalık yapan bakterilerin yerleşmeleri o kadar zor; buna tıpta ‘kolonizasyon direnci’ adı veriliyor.
Anne-babanın tükürüğünün çocuğa erkenden geçmesi S. Mutans kolonizasyonunu önleyebilir, kolonizasyon riskini artırabilir veya hiçbir rolü olmayabilir.”
ADA’ ya dişhekimleri de itiraz ediyor
ADA’ nın iddialarına katılmayan dişhekimleri de var.
Bunlardan biri de Amerikan Pediatrik Dişhekimliği Akademisi Başkanı olanJoel H. Berg şunları söylüyor:
“Tükürüğün bilinmeyen veya değeri çok iyi anlaşılmayan pek çok özelliği var.
Tükürük, vücudun en büyük koruyucularından biri; diş çürümelerine karşı koruyor, dişleri tabii olarak temizliyor ve aşikâr olarak bağışıklığı koruyucu etki gösteriyor.
Diş çürüklerinin iyileşmesine yardım eden mineraller de tükürükten kaynaklanıyor.
Bunlara rağmen tek bir araştırmaya bakarak anne-babalara çocuklarının emziklerini ağızlarında yalayarak temizlemelerini tavsiye edemeyiz; bunun başka çalışmalarla da doğrulanması lâzım (3).”
Gelelim neticeye
Son senelerde insanlarda bir “mikrop fobisi” yaratıldı; adeta “mikrop manyağı” olan pek çok anne tanıyorum.
Bırakın emziğin ağızda temizlenmesini bunları kaynatan, sabunlu sularla antiseptik solüsyonlarla yıkayan anneler var.
Elbette hastalanmamıza ve hatta ölmemize bile yol açan mikroplar var ama tüm mikropları düşman görmemiz de doğru değil; bazı mikroplar olmadan sağlıklı olmamız da imkânsız!
Annelerin bebeklerinin emziklerini yalayarak temizlemelerini yanlış bulmadığım gibi bunun faydalı olması ihtimali de yüksek bence.
Annesi tarafından beslenen, öpülüp koklanan bir bebek annesinin ağzındaki mikropları da derisindeki mikropları da alır ve tabii ki almalıdır da.
Ne yani, mikrop geçecek diye bebeği steril bir kavanoza koyup anneye de gaz maskesi mi takalım?
Siz ne diyorsunuz?
KAYNAK

Hiç yorum yok: