13 Şubat 2013 Çarşamba

Sultan İkinci Abdülhamit-Bülent Erandaç



10 Şubat 1918'de Sultan 2. Abdülhamit Han, Beylerbeyi Sarayı'nda Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Aradan 95 yıl geçti. Her geçen gün daha iyi anlaşılıyor onun büyüklüğü. Tarihte, "Şubat ayında ne olmuş"a baktığınız takdirde, karşımıza Osmanlı tarihinin en büyük padişahlarından birisi olan Sultan 2. Abdülhamit Han çıkar. Padişahlar üzerinden okuma yapılırken, 2. Abdülhamit bu zamanın en kudretli hükümdarıdır kuşkusuz.
Merhum Sezai Karakoç "Sen bir anne gibi tuttun ufukları.
Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak, hâlbuki biz sussak tarih susmayacak, tarih sussa, hakikat susmayacak" demiştir Abdülhamit için."Abdülhamit'i anlamak her şeyi anlamak olacaktır- Necip Fazıl Kısakürek", "Çok hassasiyetli, azametli idi.
Hiç şüphesiz şahsen merhametli idi-Fethi Okyar","Dünyanın son hükümdarı, son evrensel imparator 2. Abdülhamit Han'dır-Prof. Dr. İlber Ortaylı." Yeni Türkiye'nin yüzyıllık sessizliğinden çıkışının odak noktasında Sultan Abdülhamit gerçeği çıkar karşımıza... 

Darbeler ve sonu... 
13 Nisan 1909'da 31 Mart Vakası meydana geldi. Arkasında, İngiliz'er vardı. İstanbul'da çıkarılan isyan Rumeli'den gelen Hareket Ordusu tarafından bastırıldı. İsyan bahane edilerek, İttihat ve Terakki Cemiyeti, Sultan Abdülhamit'i tahtan indirdi, idareyi kontrol altına aldı.
1913'te Bâbıâli baskınıyla iktidara bizzat el koydu. Enver Paşa dönemi başladı.
1918'e kadar ülkenin kaderi İttihatçılar'ın elinde kaldı. İttihatçılar, Abdülhamid'i iktidardan uzaklaştırmakla vatanı kurtardıklarını sanmışlardı. 
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, İngiltere-Fransa derin planlarıyla muhteşem imparatorluğun sonuna gelindi.

* * *
28 ŞUBAT VE FRANSIZ MASONLARI
Sultan Abdülhamit döneminde İngiltere- Fransa desteğiyle başlayan darbeler tarihinin son örneği 28 Şubat 1997 hareketidir.
28 Şubat 1997 post-modern darbesinin 16. yılına 18 gün sonra gireceğiz. 2013 yılının 28 Şubat'ına yaklaşırken, nedense üzerinde pek durulmayan bir habere dikkati çekiyorum.
Haber şöyleydi: Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'na gelen belgeler arasında Fransa Yüce Konseyi'nin Türkiye Büyük Mason Locası Üstadı Necip Arıduru'ya gönderdiği 9 maddelik talimatları içeren mektubu da yer aldı.
28 Şubat post-modern darbesine giden süreçte taşların mason localarınca döşendiği 16 yıl sonra bu mektupla ortaya çıktı. Fransa Yüce Konseyi'nden Türkiye Büyük Mason Locası'na gönderilen mektupta hükümetin icraatlarından İsrail Yüce Konseyi'nin duyduğu rahatsızlık aktarılarak, "Yeni bir hükümet kurulmalı" deniliyordu
"28 Şubat'ın arkasında İsrail var mı yok mu?" tartışmalarına en güzel cevap bu değil mi? 28 Şubat'ın tepe askeri yöneticileri Sincan Cezaevi'nde. Savcılık tarafından 28 Şubat'ın gazete arşivleri TBMM'de özel bir ekipce tarandı. 
İş dünyası ve medya dünyasına ilişkin hazırlıklar var.



* * *
SONUÇ
Tarih, bugünkü aklımızla, birikimlerimiz ile yargılanamaz. Ancak sorgulanır. 
Önemli olan tarihsel acılardan ve yanlışlardan ders çıkarmaktır.
Tarihsel her olayı kendi dönemi içindeki koşullar ve zorluklar, anlayışlar ile sorgulamalıyız.
Bir yandan, tarihteki acıları hatırlayalım, analım ve gelecek nesillere öğretelim, diğer yandan daha çok önümüze bakalım.
Tarihsel tespitleri yapalım, fakat tartışmaları ve toplumsal bölünmeye yol açacak üslup ve yaklaşımlardan uzak duralım.
Tarihsel yanlışların her biri ile hesaplaşmaya girmek, gelecekten çalınan zaman ve enerjidir.

Hiç yorum yok: