25 Şubat 2013 Pazartesi

Fatima’nın 3. sırrı onu kurtarmaya yetmedi / MESUT ÇEVİKALP


18 Şubat 2013 / MESUT ÇEVİKALP
Selefi II. Jean Paul’ün hastalığına rağmen ölene kadar görevde kalması için Vatikan’ın gizli tuttuğu Fatima’nın 3. sırrını ifşa eden XVI. Benedictus neden istifa etti? Onu kardinallik günlerinden beri tanıyan Doç. Dr. Ali Murat Yel anlattı.
Papa XVI. Benedictus’un (Papalıktan önceki ismi Joseph Alois Ratzinger) sürpriz istifasının şifrelerini kişiliği, kariyeri ve 8 yıl süren görevini irdeleyerek bulmaya çalıştık. Son olaydan yola çıkıp Vatikan’ın gizemli yapısını, iktidar mücadelesini masaya yatırdık. 1 milyarı aşan Katolik dünyasının yeni papa ve yeni Vatikan’dan beklentilerini sorguladık. Doç. Dr. Ali Murat Yel, Türkiye’nin sayılı Vatikan uzmanlarından biri. “Vatikan, Katolik Dünyası ve Fatima”yı kapsayan doktorasını London School of Economics and Political Science’ta (University of London) yaptı. Papalık, Vatikan ve Katolik dünyası üzerine onlarca makale ve kitaba imza atan Yel, XVI. Benedictus’la yıllar önce henüz kardinalken tanışan belki de tek Türk. Kardinal Joseph Alois Ratzinger, Yel’in doktora çalışmasına katkıda da bulunmuş.
-XVI. Benedictus’u henüz kardinalken tanıdınız… Sizde nasıl bir iz bıraktı?    
Kaliteli bir teolog, sıkı bir akademisyendi. Regensburg Üniversitesi’nin önde gelen profesörüydü. Erken yaşta dine yönelmiş, rahip olmuş, Münih Başpiskoposluğu gibi önemli bir makamda bulunmuştu. Ancak daha çok Katolik inancına dair makale ve kitaplarıyla öne çıktı. Papa II. Jean Paul de bu üretken Alman Kardinal’in yazdıklarından etkilendi. Onu hızla yükseltti, Vatikan’ın en stratejik makamlarındah biri olan ‘İnanç Doktrini Kurulu’nun başkanlığına getirdi. Yıllarca yanında tuttu. Ölünce de Kardinaller Kurulu Dekanı sıfatıyla cenazesini sırdaşı Ratzinger kaldırdı. 19 Nisan 2005’te, 78. yaş gününden hemen sonra papalığa seçilerek kariyerinin zirvesine ulaştı. Papalık görevi onu üretmekten koparmadı, birikimlerini sık sık yayımladığı genelgelerle paylaştı.
-Bu sağlam itikada rağmen istifa etmesi düşündürücü değil mi?   
Katolik Kilisesi’nin gelenekçi, muhafazakâr kanadından ayrıca! Yani ‘Papa olarak seçilen kişinin ömrünün sonuna kadar bu vazifeyi ifa etmesi gerektiğini’ savunan ekolden. 11 Şubat’ta aniden çekileceğini açıklamasına ben de şaşırdım doğrusu. Bununla birlikte Katolik Kilisesi Kanunu’nun 332. maddesinde ‘Papanın istisnai durumlarda kendi hür iradesiyle görevinden istifa edebileceği’ belirtilir. Ne istifa dilekçesi yazabilir ne de bu dilekçeyi sunabileceği bir makam bulabilir. İstifasını Kardinaller Kurulu’na sözlü olarak beyan edebilir. Papa da bu yolu izledi, yenisi için seçim işlemleri başlatıldı.
-Son istifayı tarihte yaşananlardan farklı kılan yönü var mı?
XVI. Benedictus istifa eden ilk papa değil, Vatikan tarihinde daha önce çeşitli sebeplerden dolayı beş papa görevden çekilmişti. Bunların içinde sürgünde olmasından ötürü çekilenlerin yanında, ölmek üzereyken bırakanlar da var. Mesela 1045’te Papa VI. Gregory aynı dönemde papalık yapan ve rezillikleriyle ünlü Papa IX. Benedict’e ‘değerli eşyalar’ vermek suretiyle kendi lehine istifasını istemiş, ama ertesi yıl VI. Gregory’nin bu yaptığı işin simonia (dinî görevleri satma-satın alma) olarak görülmesi üzerine kendisi de istifa etmek zorunda kalmıştı. 1294’te de Papa V. Celestine, seçildikten sadece beş ay sonra, papaların istifa edebileceğine dair bir genelge yayımlayarak görevi bıraktı. Bazı papalar da şartlı istifa belgeleri imzalayarak ayrıldı görevlerinden.
-Ne tür şartlardı onlar?
Mesela, Papa VII. Pius, 1804’te Napoleon’un taç giyme törenine giderken arkasında “Fransa’da tutuklanması durumunda” işleme konulmak üzere istifa dilekçesi bırakmıştı. II. Dünya Savaşı sırasında Papa XII. Pius ‘Nazilere esir düşmesi hâlinde’ istifa etmiş sayılmasını istemiş, Kardinaller Kurulu’nun tarafsız Portekiz’e taşınarak yeni papanın orada seçilmesini istemişti. 1989’da Papa II. Jean Paul de ‘tedavisi mümkün olmayan hastalığa yakalanması, papalık görevlerini yerine getiremeyecek kadar hastalanması’ durumunda işleme konulmak üzere Kardinaller Kurulu Başkanı’na iki istifa mektubu sunmuştu. Son döneminde bazı kardinaller hastalık ve yaşlılıktan ötürü Papa II. Jean Paul’ün istifa mektubunun işleme konulmasını istese de o zaman kardinal olan Ratzinger buna engel olmuştu…
-Nasıl engel oldu?
Papa II. Jean Paul karşıtlarını, o güne kadar gizli tutulan “Fatima’nın Üçüncü Sırrı”nı açıklayarak durdurdu. 1917’de Hz. Meryem’in Portekiz’in Fatima kasabasında üç küçük çocuğa vermiş olduğu sırların üçüncüsünde papaya yapılan bir suikasttan bahsediliyor. Kardinal Ratzinger bu sırrı açıklayarak Papa II. Jean Paul’ün “Tanrı’nın planlarında yer alan bir papa” olduğunu söyledi. Bu, Papa’nın istifasını isteyenlerin önünü kesti, Papa’nın ölümüne kadar makamda kalmasını sağladı. Katolik dünyası, kendisinden önceki papanın ölümüne kadar görevde kalması için her türlü fedakârlıkta bulunan Benedictus’un papalığa seçildikten sonra ‘yaşlılık ve hastalık’ gerekçesiyle istifa etmesine anlam veremedi hâliyle. Fatima’nın üçüncü sırrı onu kurtarmaya yetmedi…  
-İstisnai durumun hastalık, yaşlılık olmadığını düşünenler var?
Katolik olsun ya da olmasın milyonlarca kişi istifanın gerekçelerine kafa yoruyor hâliyle. ‘Komplo teorilerini’ normal karşılıyorum. Ayrıca Papa’nın Kilise’ye yöneltilen çocuk tacizlerinden dolayı istifa ettiğine de katılmıyorum. Çünkü yerel kiliselerde din adamlarının çocuklara cinsel tacizde bulunduğuna ilişkin iddialar yeni değil. Hatta tarih boyunca açılan binlerce dava var ortada. Hıristiyanlığın hâkim olduğu bölgelerde asırlardır bu tür iddialar hep dile getirildi. Ancak şimdiye kadar hiçbir papa bu sebepten ötürü istifa etmedi.
-Vatikan Devleti ile bankasına dair yolsuzluk iddiaları da var…
XVI. Benedictus’un Vatikan’ın mali kaynaklarını yasal olmayan yollarda kullandığını ileri sürenler oldu. Tarihten beri Vatikan’ın ne para, taşınır ve taşınmaz varlığı tam bilinir ne de yolsuzluk, istismar iddiaları kesilir. Ortada ayyuka çıkan yolsuzluk olayları var. Ama bu noktada devlet başkanı olan papadan daha çok Vatikan Bankası idarecileri sorumludur. Papa’nın bundan dolayı da istifa etmiş olabileceğini düşünmüyorum.
-Başka ne tür suçlamalara maruz kaldı?
Katolik Kilisesi diğer dinler karşısında gerilemekteydi. Bundan Papa’yı sorumlu tutuyorlardı. Ancak bu durum da başlı başına istifayı açıklamıyor. Zira Katolik Kilisesi uzun zamandan beri özellikle misyonerlik çalışmalarında başarılı olamıyordu. Zaten Papa da seçildiği günden itibaren tüm özel toplantılarda din adamlarına bu gerçeği hatırlatarak daha fazla çalışmaları gerektiğini söylüyordu. Dolayısıyla istifası için tek başına yeterli değil bu durum…
-Gerekçe ne o zaman?
Gerçek sebebe dair elde ne belge var ne de duyum. Vatikan, başka gerekçe varsa da, gizleme yoluna gidecektir. Spekülatif iddialar yerine, Papa’nın Alman olması gerçeğinden hareketle sağlık ve yaşlılık sebepleriyle görevini tam anlamıyla yerine getirememesini rasyonel tavırla ele alarak görevden çekildiğini düşünmenin mantıklı olacağı kanaatindeyim.
-Beklenmeyen istifa Vatikan’ı ve Katolik dünyasını nasıl etkileyecek?
Kararın birtakım sıkıntılara sebep olacağı açık. Mesela, yeni papa seçildikten sonra Vatikan’da -her ne kadar birisi istifa etmiş olsa da- iki papanın bulunması, yeni papanın gölgede kalması riskini doğuracak. Üstelik yeni papanın seçimi de bu durumdan etkilenecek. Zira seçimde oy kullanacak 80 yaşın altındaki kardinallerin zaten büyük bir kısmı mevcut papa tarafından seçilmiş ve onun düşüncesinde olan din adamları. Dolayısıyla, oylarını kullanırken hâlâ hayatta olan papanın görüşlerine ters düşmekten endişe edebilirler.
-Afrika kökenli adaylar da var… Seçilme şansları var mı?     
Siyahi papa beklentisi var bazı çevrelerde… Avrupa’daki Katolik rahiplerinin büyük çoğunluğu da zenci. Demografik açıdan Katolik nüfusun içerisinde siyahi oranı artsa da Vatikan’daki mevcut konjonktür henüz siyahi papaya pek uygun değil. Bugünkü kardinallerin tamamını mevcut papa seçtiği için, yeni seçilecek papa bugünkü papaya benzeyecek. Aynı hassasiyetle papa Amerikalı da olmayacak; Vatikan’ın Amerikalı papa tarafından yönetilmesi hoş karşılanmaz. Kuruluş gününden beri evrensel olduğunu iddia eden Katolik Kilisesi için hayati bir test hükmünde.
-İtalyanlar yeni papanın kendilerinden çıkmasını istiyor!
Katolik inancına göre, papa seçimi Tanrı iradesinin tecellisidir. Yani yeni papayı Tanrı belirler. Papalar dar çerçevede, Katolik Kilisesi’nin üst düzey din adamı sınıfınca belirlenir. Seçim, sistematiği açısından dış etkilere de kapalıdır. Yeni papa için dış müdahalelerin olduğu yönündeki spekülasyonlar tamamen yersiz. Afrika ve Amerika’dan gelen kardinalleri ayrı tutarsak, diğer adayların seçilme şansı eşit. Ben yeni papanın İtalyan olacağını düşünüyorum.
-Tarihî istifa Vatikan’ın manevi gücünü de sarsmış olmalı…
İstifa ile yeni papalık seçiminin Türk ve Müslüman dünya kamuoyunda genişçe işlenmesinin ardında muhtemelen tarihsel bilinçaltı yatıyor. Ortadoğu halklarının hafızasında Haçlı Seferleri’ni düzenleyen papaların derin bir resmi var. Papanın Avrupa ülkeleri üzerinde siyasi etkisinin olduğunu düşünüyor. Hâlbuki papalık siyasi gücünü çoktan yitirdi. Avrupa krallarına taç giydirdikleri günler çoktan geçti. Vatikan, Avrupa Birliği Anayasası’na istediği dinî unsurları bile ekleyemedi. Dolayısıyla sürecin Katolik olmayan ülkelerde abartılarak günlerce işlenmesini anlayamıyorum!
-XVI. Benedictus, halefi II. Paul’e göre İslam’a mesafeliydi. Yeni papanın tavrı değişir mi?
Papa XVI. Benedictus kardinallik günlerinden itibaren karşı durdu dinlerarası diyaloğa. O diğer dinlerle diyaloğun ancak Hz. İsa’yı anlatmak için olabileceğine inanıyordu. Yeni papadan düşündüğümüz manada dinlerarası diyaloğa destek vermesini beklemeyin. Benedictus’un kardinalleri böyle bir papaya da oy vermez! Ganalı Kardinal Peter Turkson, soyadından ötürü Türkiye’de heyecan uyandırdı. Ancak İslam’a karşı Benedictus’tan bile katı. Zaten papa seçilirse Hz. İsa’nın havarilerinden birinin ismini alacağı için soyadının bir anlamı da kalmayacak.
 

Hiç yorum yok: