29 Ocak 2013 Salı

Cenaze savaş ta bile saygın-www.aktuel.com.tr


Cenaze savaş ta bile saygın

1922 tarihinde iki Türk pilotu için düzenlenen cenaze törenine neden Yunan subay ve askerleri de katıldı?
Cenaze savaş ta bile saygın
Yıl 1922, aylardan temmuz. Anadolu 'da ölüm kalım savaşı sürüyor. İşgal güçleri Sakarya'nın batısına püskürtülmüş ancakmodern silahları ile takviye edilmiş orduları hâlâ ayakta. Anadolu ise var olma mücadelesi içinde. İşte tam bu hengâmenin ortasında bir cenaze töreni düzenlendi. Yunan hattında düşürülen iki Türk savaş pilotu için 24 Temmuz 1922 günü Afyon'da cenaze töreni düzenlendi. Cenazede bir yanda işgal altındaki halk, diğer yanda işgalci Yunan subayları vardı. Ve arşivlerden o güne ait bir Yunan telgrafı:

"Kahraman Türk havacı kardeşlerimize; Dün iki saat, dört uçağımızla kahramanca çarpışan ve bir uçağımızı yaralayıp diğerini düşürdükten sonra, keşif uçağınızdaki iki kıymetli kardeşimiz Gazlıköy civarında düşerek şehit olmuşlardır. Yarın kahramanlara layık ve şerefli bir şekilde cenazelerini merasimle kaldırmayı Yunan meslektaşlarınız bir görev addeder ve kahraman Türk havacılarına mağfiret diler."

Bu hikâyenin kahramanları kimlerdi? 
Büyük Taarruz'un hemen öncesiydi. Yüzbaşı Ahmet Bahattin ve Teğmen namzeti Cemal Bey 22 Temmuz 1922 tarihinde Afyonkarahisar semalarında düşman hatlarını keşfe çıktı.
Yüzbaşı Ahmet Bahaattin Bey, 1893 Girit Yanya doğumluydu. İlk ve ortaokul tahsilini Yanya'da yaptı daha sonra İstanbul 'a gelerek Jandarma Subay Okulu'nu bitirdi. Birkaç yıl jandarma subaylığı yaptıktan sonra 1917 yılında İstanbul Yeşilköy Safra Köyü'nde havaokulunda 3 aylık eğitimden sonra pilot oldu.

Pilot Cemal Bey, 1894 doğumluydu. İstanbul'da astsubay okulunu bitirdikten sonra Yeşilköy'de pilot kursuna gitti ve bitirdikten sonra Irak Cephesi'nde, Doğu Cephesi'nde görev yaptı. Milli Mücadele'nin başlaması üzerine de Akşehir'de bulunan hava bölüğüne katıldı.

İki savaş pilotunun kullandığı uçak Afyon semalarında göründüğü an, Akarçay kenarındaki düzlükten iki Yunan uçağı hemen havalanır. Yunan uçaklarından birisini Sincanlı Ovası üzerinde düşüren Türk pilotları diğer Yunan uçağını yaraladı. Ancak Yunan hatlarından iki savaş uçağı daha gönderildi. Mermisi kalmayan Türk uçağı Gazlıgöl civarında düşürüldü. İki pilotu şehit oldu. 

Cesetler kömürleşmişti 
Radikal'in haberine göre Yunan Tayyare Karargâhı, 'kahraman'ların büyük törenle kaldırılmasını istedi ve cenazelerini Afyon'a teslim etti. Ertesi gün Afyonlular Mevlevi Dergâhı'nda toplandı. İki şehidin cenaze namazları Paşa Camii'nde kılındı. Cenaze töreninde Yunan subayları ve askerleri de yer aldı.

Yunan Ordusu Afyon'daki Başkomutanı Trikopis anılarında bu olayı şöyle anlattı: "Uçak ateşler içinde ve subaylar kömür halinde Afyon yakınındaki hatlarımızın içine düştü. Derhal bunların defnedilmesini ve bir taburumuzun ihtiram görevini yerine getirmesini emrettim. Bu merasimde ben de hazır bulundum ve bu hareketimiz Afyon'daki Türkler arasında büyük memnuniyet uyandırdı. Arkadaşlardan bazıları Türklere karşı gösterilen bu saygıya hayret etti. Onlara buraya bizim kendimizin geldiğini, ölülerle değil canlı ve silahlı kişilerle savaştığımızı ve ölenlerin de vatanları için çalışıp görevlerini yaptıklarını anlattım."

Çanakkale Savaşları'nda da düşmana saygı üzerine yüzlerce olay ve hikâye anlatılır. Osmanlı, İngiliz ve Anzak arşivleri bu hikâyelerle doludur. Türk askerinin yaralı Anzak askerini cephede sırtında taşıması ise efsaneleşmiş bir gerçektir. Ezcümle; savaşta bile cenazeye saygı sonsuzdur…

Hiç yorum yok: