14 Kasım 2012 Çarşamba

Vahdet-i sırftır meşrebimiz..ABDULLAH MURADOĞLU


"Kürt sorunu"nun çözümüne ilişkin olarak yapılması gerekenler yapılıyor ve daha da yapılacak elbette.
Sorun nihai olarak çözülünceye kadar süreç kendi halinde işleyecek.
Yeni bir sivil anayasayla Türkiye yoluna devam eder.
Herkesin birinci sınıf vatandaş olduğu bir yeni sistemle dünyada hak ettiği yeri de alır.
Edirneli Mehmet ile Diyarbakırlı Mehmet'in, Çanakkaleli Hüseyin ile Şırnaklı Hüseyin'in aynı istikamete umutla baktığı bir yeni Türkiye olur bu.
Ağıtlar, yerini neşeyle söylenen türkülere, halayla ifade edilen mutluluklara bırakır.
Anaların oğullarını ölüme değil yaşama uğurlayacakları bir Türkiye bekliyor ufukta.
Ne eşiklerden geçti bu ülke, bu kanlı eşiği de geçeriz..
Bu millete kefen biçenler milletin bir olma iradesi karşısında hep yenilgiye uğradılar.
Nice bozgunlardan, nice fetretlerden geçtik, yine geçeceğiz Allahın izniyle.
Anadolu'nun doğusunda yaşanan bu bozgunu da atlatır ve hep birlikte toparlanırız..
Her zorluktan sonra bir ferahlık, her bozgundan sonra muhakkak bir toparlanma gelir.
Bizim bin yıllık tarihimiz bu bozgun ve toparlanmalarla yazılmıştır.
Et tırnaktan ayrılmaz, Kürt de Türk'ten ayrılmaz.
Bu vatanda yaşayan hiç kimse bir diğerinden ayrılmaz.
Anadolu'nun bin yıllık ortak değerleri "ayrılmayı" milletimizin hafızasından söküp çıkarmıştır.
Şimdi bin yıllık ortak-hafızayı yok etmek istiyorlar akıllarınca.
Malazgirt'le biribirimize yazılmışız, biribirimize karılmışız, bu alın yazısını kimse bozamaz.
Töremiz budur bizim.
Anadolu derelerin derelere, nehirlerin nehirlere karışıp büyük denizlerin oluştuğu bir tarihin adıdır.
Kimse Türk'ün ve Kürd'ün arasına sınır çizmeye kalkışmasın..
Biriz biz, tek bir milletiz bu vatanda.
400 yıl önce Kürt şair Molla Ahmed-i Ceziri divanında söyle seslenmişti bize..
"Tek gerçek, tek hüviyetiz, aynı mastardan türemiş isimleriz
Mutlak olarak mevhum şeyleriz, aynadaki akisleriz
Işığımız aynı nurdan, tecellimiz aynı Tur'dan
Kaynayan bir kazan olur sonunda damla damla sızar durur".
Kimler ayırmak istiyorsa bizi, onlara inat bir bütün olarak kalacağız..
Bu bin yıllık çınarın kökü sağlam, gövdesi geniş, dalları çoktur..
Sözü yine Molla Ahmed-i Ceziri'ye bırakacağım..
"Vahdet-i sırftır meşrebimiz, ne acip bir iksiridir varlığımızın
Öyle bir doluyuz ki hem özümüz hem kadehimiz doludur lebaleb".

Hiç yorum yok: