3 Ağustos 2013 Cumartesi

Para/normal activity…Firdevs Çağlayan

“Normalleştirilmiş parasal aktivite” olarak çeviriyorum dilimize, aslına riayet etmeden. Gerçeğini bilmediğimden değil “düzenin gerçek algısı” na tersten bakmaktan hoşlanıyorum, hepsi bu…

Tertip üzerine tertip, oyun üzerine oyun, yalan üzerine yalan kurguluyorlar. Gerçekliğimizi yitireli ne kadar oldu ? onların aklına tapmaya başlayalı, kendi biriktirdiklerimizi aşağılayalı… Sahi ne kadar zaman geçti bu zihinsel devrim üzerinden, zihnimizi prangalı köle yapalı bu  “ruhu cahiller” e…?

Tepe taklak ettikleri insani değerleri, kendimize ait yeni tanımlamalarla, yeniden inşa etmek için mevcutları alaşağı etmeliyiz. Çünkü bizi uyuşturup kanımızı emiyorlar… Ruhumuza sızıyorlar, aslımızı bozarak bizlerden birer zombi yapıyorlar.

Virüsü verdiler zihnimize bir kere “ satın al!” virüsü … Paran olsa da al olmasa da al!...Çok tehlikeli bir virüs . İnsan dürtüleri üzerinde oldukça güçlü bir tahribata sebep oluyor.

Bu virüs yataklara düşürmüyor insanı tam tersi sokaklara atıyor. Harca harcayabildiğin kadar, ye yiyebildiğin kadar, gez gezebildiğin kadar, az azabildiğin kadar…

Ki O sana “ Normalleştirilmiş parasal aktivite “ yalanını çok daha kolay yutturabilsin

“Normalleştirilmiş parasal aktivite “ nin açılımı; Olmayanı satarsan, olmayanla fazlasını almak için borçlanırlar böylelikle sen daha fazla fiziksel olmayan para üretirsin ve onlara satarsın onlar daha çok gerekli gereksiz üretirler ve sen daha çok olmayan para satarsın ve onlar daha çok olmayan para satın alırlar. Ve böylelikle “anormal olan bu parasal aktivite” bir anda insanların gözünde normalleşir.

BDPS/KRS de sanal para üretimini normal kabul etmenin sonucunda paranın rengi değil ama ahlakı bozulur… Borca dayalı para sistemi parayı mallaştırdı…Kısmi rezerv sistemi de sanallaştırdı... Sistemin bütünü Bankaları DEV/letleştirdi…Ne söz sahibiyiz, ne mülk, sahibiyiz ne para sahibiyiz…Bu kara sistem hepimizi köleleştirdi..

Çocukken sınırlı/kısıtlı alabilirliğimiz içinde para üreten bir ağaç hayal etmiştim. Birilerinin hayal güçleri benimkinden daha ileri çıktı… Banka denilen yerler havadan para üretmeye başladılar. Benim ağacımda en azından fiziksel olarak bir para vardı, onlarınkinde o da yok… Üstelik benim çocuk zihnim parayı bir değişim aracı olarak gördüğünden ağaçtan topladığım paralarla oyuncak alırdım en fazla kendime… Oysa bu bankalar hayali paralarını faiz karşılığı satıp üzerinden gerçek para kazanıyorlar.

Gerçekten korku filmi gibi ! Birileri bize hayallerini satıp gerçekliklerimizi ipotek altına almış…!!! Para normal aktivasyonunu kaybetmiş, normal olmayan işlevini normalleştirmişler. Ve her geçen gün daha da büyüyen bir anormallik söz konusu…!  65 Milyar TL fiziki paraya karşılık 940 Milyar TL kaydi para …

Üretim tüketim dengesi alt üst..! Devlet kim belli değil..! Borcu olmayan yok..! Bankalar vergi rekortmenleri..! Milyarlarca lira faiz ödüyoruz..! Taşınmazlar bir bir bankalara ,  Bankalarsa bir bir yabancı sermayenin eline geçiyor…!

Göz açıp kapayıncaya kadar her şeyimiz el değiştiriyor. Ne demişti  Kenya Kurucu devlet Başkanı Kenu Kenyattu “ Batılılar geldiklerinde ellerinde İncilleri vardı, bizim elimizde topraklarımız…Bize gözlerimizi kapatarak dua etmemizi söylediler…Gözümüzü açtığımızda bizim elimizde İncil , onların elinde topraklarımız vardı”
 
Bizde bir gün şöyle diyeceğiz korkarım “ Bankalar geldiğinde ellerinde kaydi/sanal paraları vardı bizim elimizde gerçek para ve mülklerimiz. Bize gözümüzü kapatıp harcamayı telkin ettiler… Gözümüzü açtığımızda bizim elimizde borçlardan başka hiçbir şey onların ellerinde ise her şeyimiz vardı”

Bu aymazlıkla, bu uyur/harcar halimizle bu öğrenilmiş çaresizliğimiz ve yol yakınken dönmeyişimizle , Bing Bang !!! büyük patlamaya az kaldı…! Para/normal aktivitede sonumuz geliyor…!!!

Hiç yorum yok: