2 Kasım 2012 Cuma

CIA ajanı ve Berlin Büyükelçiliği - Ergün Diler

Ruzi Nazar
Türkiye gerçekten büyük devlet. Bazen satır aralarında kalan, hak ettiği ilgiyi görmeyen HABERLER en güzel yol gösterici oluyor...
29 Ekim törenlerinden sonra Başbakan Erdoğan kalkıp Almanya'ya gitti.Berlin Büyükelçiliği'nin yeni binasını açmak için...
Açılışı yapılacak bina Türkiye'nin yurtdışındaki en önemli ve en büyük temsil merkezi olacaktı.
Alman mimarlar Felipe Schmidt, Volkmar Nickol ve Thomas Hillig'in "Doğu ile Batı'yı birleştiren Türkiye" temalı projesinin ürünüydü... Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin birleşimiydi.
Ve en önemlisi gazete-televizyonlara yansımayan bir mesajı vardı.
Ne mi?Anlatalım...
İşe Ruzi Nazar'la başlayalım... Özbekistan'da doğdu. Rus ordusunda subay olarak görev yaparken, 2'nci Dünya Savaşı'nda Almanya tarafına geçti.
GEHLEN'in önerisiyle CIA'ya katıldı. 'Komünizm ile mücadele' çalışmalarıyla tanındı.
Ruslar'a karşı Türkistan Tugayları'nı kurdu. "Rus komünizminin Türkler için ne kadar büyük bir tehlike olduğunu gördüm"sözlerini CIA'ya katılma gerekçesi olarak ileri sürdü. Soğuk Savaş döneminde bilinmediği kadar önemli bir rol oynadı.Türkler'e "Komünizm ile mücadelede başarılı olmak istiyorsanız TÜRK DÜNYASI ile yakın temasta olun" aklını verdi! Bu fikir Ankara'da büyük destek buldu!
Çünkü Başkent, NAZAR'ı 1959'dan beri tanıyordu. Ancak bu önemli CIA ajanı da, ABD'ye eğitim için giden 16 önemliTÜRK'ü yakından tanıyordu.
Suphi Karaman'ın da içinde bulunduğu ekibin en gözde ismi ALPARSLAN TÜRKEŞ'e çok yakın olmayı başardı. Türkeş gibi milliyetçi bir subay da NAZAR'ın altını sık sık çizdiği komünizm tehlikesine sırtını dönemezdi...
Dostluk orada başladı. Nazar 1959'da CIA'nın Türkiye'ye gönderdiği özel adamlarındandı.
Rahmetli Türkeş'in kızları Ruzi Nazar'ın kızı Sylvia (Zülfiye) Nazar ile çok yakın arkadaştılar.
Zülfiye Hanım, daha sonraki yıllarda John Nash'in hikâyesini anlatan 'A Beautiful Mind' adlı bir romana imza atacak olan isimdi.
Neyse...Nazar, Ankara'da bir gün Türkeş'le görüştü. Kısa süren görüşme isteği Türkeş'ten gelmişti.
Merakla buluşma noktasına gelen Nazar, "Bir iki gün içinde darbe yapıyoruz" sözleri karşısında gülümsedi. Vedalaştığı Türkeş'i kucaklarken, "Kızlarını bize gönder. Herhangi ters bir durumda zarar görmesinler.
Benim güvencem altında olsunlar" 
dedi...
İki Türk milliyetçisi, iki dost böyle ayrıldı...
Aradan bir süre geçmişti. Darbe olmuş Türkeş sivrilmişti. Ancak darbe MADANOĞLU'nu kesmemişti.
Kafasındaki Türkiye bu değildi.
Rivayete göre bir gün NAZAR'ın kapısını çalıp "Destek verin tekrar darbe yapayım" dedi. Türkeş ve bir grup subayı asmayı kafasına koymuştu.
Olası idamları araya giren Nazar önledi!
Bütün bunların tek bir anlamı vardı. Alparslan Türkeş de birçok Türk gibi kandırılmıştı.
Komünizmle iyi niyetle mücadele ederken yönü DOĞU'ya döndürülmüştü!
1000 yıldır, yani Malazgrit'ten beri Selçuklu'yla, Osmanlı'yla BATI'ya giden Türkler, NAZAR'a gelmişti!
ABD derin devleti üzerindeki etkisini kullanan İNGİLİZLER çözümü yine içeride bulmuştu!
Türk milliyetçisi bir lideri kandırarak kitleleri Türkler'in anayurduna çevirdi. Sebep çok geçerliydi: Türkiye komünizm tehlikesi altında...Oysa peşimize ARAPLAR'ı takıp Ortadoğu'dan kovan İngilizler yine bizi bize kırdırıyordu... Kendileri hiç sahne almadan Türkiye'nin Türkler'in altını oyuyordu. Adamların bunu yapmak için çok haklı gerekçesi vardı. Çünkü bölgede onlara rakip olacak tek millet Türkler, tek devlet Türkiye idi...Peki bütün bu anlattıklarımızın Berlin'le ne ilgisi var?
28 Temmuz 2012 günü Londra'da Olimpiyat açılışı yapıldı. Açılışın tek mesajı BÜYÜK BRİTANYA'ydı...
Güneş Batmayan İmparatorluk sahnedeydi. 007 James Bond bile oradaydı. Kraliçe, devletinin başı olarak gücünü gösteriyordu.
Bütün ışıkların, hareketlerin altında "En büyük biziz" teması yatıyordu.
Başbakan Erdoğan da olan biteni yerinden izliyordu...Büyük Türkiye, büyük düşünüyordu. Ankara'da "Biz 1071'den beri Batı'ya gidiyoruz.
Bundan vazgeçmek yok.
Dünyada GÜNEŞİ batmayan tek devlet biziz. Bu yüzden Batı'daki bütün temsilciklerimizde OSMANLI-SELÇUKLU birleşimi büyük binalar yapalım.
Damgamızı Avrupa'nın göbeğine vuralım" kararı alındı...
Berlin büyükelçilik binamız ilk KURŞUNDUR...
Devamı gelecek...
Bu açılışla birlikte Türkiye, "Hey İngiltere artık karşında ben varım. Nereye kaçacaksın bakalım" demiştir... Merkel de olan biteni izleyip kararını vermek için Şubat'a kadar izin istemiştir.
Türkiye'ye geldiğinde büyük ihtimalle o da Türkiye'nin yanında yer alacaktır... Bölgede olmak istiyorsa başka şansı da yok...
Ankara bunu son kez söyledi...
İngilizler anladı. Bakalım Almanlar anlayacak mı?

Hiç yorum yok: