7 Ağustos 2012 Salı

2 Numara ve Barzani -Ergün Diler

Türkiye, 1 Mart 2003'te tezkereye HAYIR dedi. ABD askerlerinin Türk topraklarını ve limanlarını kullanmasına karşı çıktı. Meclis'teki oylamaya 533 milletvekili katıldı.
250 ret, 264 kabul, 19 da çekimser oy 
kullanıldı. Bu, Washington için şaşırtıcı ve sürpriz bir karardı.
Her istediklerinde yanlarında buldukları Türkiye bu kez farklı düşünüp "Burada yokum.
Sana da geçmen için izin vermem" 
diyordu.
Bu kararla 50 yıllık ilişki derinden sarsıldı. 2004'te Türk askerinin başına çuval geçirilince ortaklık tamamen kopup gitti. Bu tarihten sonra DERİNDEN bir mücadele başladı. Bu sırada bir Türk askeri çağırsa KOŞARAK giden Barzani egemen güce iyice yanaştı. Zaten Saddam'ın eşi ve kızlarını kurtarıp onlara teslim ettiği için yıldızı parlamaya başlamıştı. Fakat o sırada Türkiye'de kimselerin bilmediği bir gelişme daha yaşanıyordu.
ABD askerlerinin Irak'a girdiğinde hiçbir DİRENİŞLE karşılaşmaması için ÖNEMLİ BİR TÜRK devreye girdi.
Irak'taki bütün önemli isimlerin yer aldığı KESNİZANİ TARİKATI'nın önemli isimleriyle orada buluştu. Türkiye'deki kimliği ve gücü bilindiği için devlet başkanı gibi karşılandı. Tarikat bunu emir olarak almıştı. Özellikle ordudaki generaller ve önemli bürokratlar geri çekildi. ABD ordusu gelirken tek kurşun sıkılmadı, uçaklar havalanmadı, füzeler ateşlenmedi. Bir tek birlik bile işgale karşı koymadı...
Barzani'den sonra ikinci kazanan bu Türk olacaktı.
Saddam'ın el konulan altınları ve paralarından o da pay alacaktı.
Çünkü önemli bir iş daha yapacaktı. El konulan servetin TÜRKİYE üzerinden ABD'ye akmasına yardım edecekti! Öyle ya Suriye ile sorun vardı, Mısır uygun değildi, İsrail komisyonu abartırdı... Tek seçenek Türkiye idi... ABD ile ilişkiler koparken, askerin kafasına çuval geçirilirken biri kazanmayı biliyordu.
Zaten kaybettiği hiç olmamıştı!
O, Türkiye'deki 41 üyeli eski masanın 2 numaralı etkili ismiydi!Transfer için kullanılan bir BANKA ve bir ŞİRKET ayarladı.
Her şey kusursuz işledi. Saddam'ı var edenler onun parasını son kuruşuna kadar aldı. Yetmedi Irak Ulusal Müzesi'ndeki paha biçilemeyen eserleri de götürdü! Üstelik yağma süsü vererek!
Bu ilk olmayacaktı!
Kaddafi'nin çok özel ve pahalı antikalarını da aynı güç alacaktı.
Albay Kaddafi'yi yaralı olarak köprü altına bırakan güç, Mübarek ve Bin Ali'ye ait olanları da silip süpürecekti... Bu topraklardaKADER hep aynı şekilde tecelli ediyordu.
Getirdiklerini götürüyorlardı! Hem de kol saatlerine varıncaya kadar hiç bir şey bırakmadan...
Irak Ulusal Müzesi'nden Boğaz'daki yalıya birkaç parça İŞ gelmiş midir bilmem ama Barzani'nin çıkışından rahatsız olduğunu hiç sanmıyorum... Kürt askerlerini, Kuzey Suriye'de görünce eminim "Yine biz kazandık" demiştir... ABD gibi o da DEMOKRASİ havarisiydi! Demokrasi gelirse kazanacağını biliyordu!
28 Şubat'ı Gölcük'teki ABD Üssü'nde planlarken demokrasinin çok faydalı olduğunu ilk orada görmüştü.
Tanklar yürürken, bankalar batarken yine o ve arkasındaki güç kazanıyordu. Türkiye şanslıydı. 15 yılda kendini toparladı. Oysa Arap Baharı'nın yaşandığı ülkeler 100 yıl belini doğrultamaz.
Demokrasi böyle bir şeydi! O geldi mi para çıkıp gidiyordu!
Şimdilik kazanan yine O ve Barzani...
Son karede ne olur bilinmez!

Hiç yorum yok: