Ordusunu İran'ı fethetmeye gönderiyor.
Ordunun başında da...
Eshab-ı Kiram'dan bir komutan var.
Asker yola çıkıyor.
Bir süre sonra bir nehir kenarına geliyorlar.
Komutan ordunun içinden bir askere emir veriyor;
"Suya gir, derinliğine bak.
Karşıya geçebilir miyiz bilgi ver."Asker cevap veriyor;
"Ben yüzme bilmem ve...
Görünen o ki, burada çok akıntı var."Komutan celalleniyor ve;
"Sana emrediyorum, suya gir" diyor.
Yüzme bilmeyen asker emre itaat ediyor.
Suya giriyor, akıntıya kapılıp...
Tam boğulacağı anda;
"Ya Ömer" diye bağırıyor.
Ardından sulara gömülüp son nefesini veriyor.
Ordu nehri geçip İran'ı fethediyor.
Geri döndüğünde onları Hz. Ömer karşılıyor.
Komutan fetihten dolayı tebrik beklerken...
Hz Ömer kaşlarını çatıp;
"O asker nerede?" diye soruyor.
Hz. Ömer'in sorduğu asker...
Suda boğulan kişiden başkası değil.
Komutan başını önüne eğiyor...
Cevap veremiyor.
Hz. Ömer askerin öldüğünü anlıyor;
"Adet haline gelmeyeceğini bilsem...
Boynunu vurdururdum" diyor.
Bir can, adı üzerinde...
Bir candır.
Bugün barıştan sözediliyorsa...
Nehrin karşısında birileri ateş etmiyorsa...
Geri çekilip "Barışa varım" diyorsa...
Bir can kurtarma imkanı doğmuşsa...
Bunu denemek ve istemek...
Vatan satmak mıdır?
Bir iktidar o oy aldığı milyonları...
Ve onların yaşadığı toprakları satmak ister mi?
Bir can...
Sadece bir can bile toprağa düşmesin...
Ah bir bunu düşünebilsek...
Ve de hissedebilsek.
"Barış olmasın" demek başka.
"Barış olsun ama yöntem de şöyle olsun" diye...
Tartışmak başka.
Tabii ki süreç tartışılacaktır.
Tabii ki soru işaretleri varsa sorulacaktır.
Tabii ki muhalefet de olacaktır.
Ancak tüm bunların hepsi...
Kan dökülmesinin durmasına yönelik olmalıdır.
"Kana kan intikam" sloganlarını...
12 Eylül öncesi sokaklarda...
Ben de dahil binlerce insan atıyordu.
"Kana kan" istiyorduk.
O dönemlerde de;
"Öl de ölelim...
Vur de vuralım" diyorduk.
Vuruluyordu insanlar.
Tam 20 bin genç öldürüldü bu memlekette.
Bugün diyoruz ki;
"Yahu çok fena gaza geldik.
Öldürdük birbirimiz.
Kullandılar bizi"Biri "Faşist satılmış" diyordu diğerine...
Katlini düşünüyordu.
Diğeri "Moskof uşağı...
Mao haini" diyordu öbürüne.
Silahı çeken diğerini vuruyordu.
Bugün bu insanlar...
Yani ; "Kana kan intikam" diyenler.
Yanyana gelebiliyor artık.
Birlikte ortak eylem bile yapabiliyor.
Ve bugün hepimiz şunu düşünmeliyiz;
Kan, kin, nefret nereye kadar?
Ve kime ne kazandırır?
Bir CAN kurtulacaksa eğer...
Bunu denemeliyiz.
Dönem, artık ;
"Can'a Can" dönemidir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder