Süleyman Demirel’in “Mason olmadığı” mektubu 1964 yılında hazırlandı. Demirel ile ilgili “yalan mektup” hazırlanması Masonlar arası çatışmaya dönüştü. Ve Masonlar parçalandı. İnternet’in “Wikipedia ansiklopedisi” Demirel’in ana tarafından atalarının sülale ismini “Dolakçıyan” olarak yazdı. Türk dil Kurumu sözlüğünde “Dolakçıyan” kelimesine rastlanmadı. Aynı kelimenin Ermeni kültüründen geldiği görüşleri de var. Demirel hakkında kamuoyuna sunulan “kökenlerini Ermeni olduğunu” yansıtan bilgilere karşı açıklama yapmalı, toplumu aydınlatmalı, hatta bu haberleri yazanlar hakkında hukuki işlem bile yapmalıdır.
Türkiye Cumhuriyet tarihinde 12 yıl Başbakanlık ve 7 yıl Cumhurbaşkanlığı yapmasıyla tanınıyordu. Askeri darbeler ve seçimler sonucu 6 kez gitmiş, 7 kez de kısa aralıklarla Başbakan olmuştur. Elinde tutuğu şapkasını sallamasıyla, bir de sık sık kullandığı “Binaenaleyh” sözcüğü ile kulakları çınlatıyordu. Nerede ise Türkiye’nin 1965-2000 yılları arasında yönetimine söz sahibi olmuştu. Buraya kadar yapılan açıklamalar onun görünen yüzü idi.
Kimliği hakkında bilgilerde ise;
“1 Kasım 1924 tarihinde İsparta’nın Atabey ilçesi İslamköy’de doğdu. İlkokulu kendi köyünde, Ortaokul ve Liseyi İsparta’da bitirdi. 1949 yılında ise İstanbul Teknik Üniversitesi’ne girdi. İnşaat Mühendisi olarak okulunu bitirdi. Aynı yıl Elektrik Etüd İdaresinde göreve başladı. 1954 yılında Barajlar iaresi Başkanı, ertesi 55 yılında da Devlet Su İşleri Genel Müdürü oldu. Ve aynı yıl ABD Başkanı Eisenhower adını taşıyan burs ile ihtisas için Amerika’ya gitti.
1962-64 yıllarında serbest müşavir olarak çalıştı. Ve1962 yılı içinde politikaya atılarak Adalet Partisi Genel İdare Kurulu üyesi seçildi. 1964 yılı içinde de Adalet Partisi Genel Başkanlığına adaylığını koydu”(Bak. Süleyman Demirel, Wikipedia İnternet Ansiklopedisi,14 mart 2007).Ve arkasından yapılan seçimlerde %-53 oy alarak Hükümeti kurdu. Başbakan oldu.
1964 yılı içinde Adalet Partisi Başkanlık seçimleri esnasında rakipleri onun “Mason olduğu” açıklamasını yaparak önünü kesmek istediler. Ve o günlerde Süleyman Demirel, Mason olmadığını açıklayan Ankara’daki Mason Büyük Ünite Locasına başvurmuş metni aşağıda verilen belgeyi alarak kamuoyuna sunmuştu:
14.11.1964 Sayın Süleyman Demirel İsteğinize uyarak yapılan incelemelere göre derneğimizde kaydınız bulunmadığı anlaşılmıştır. Saygılarımla İkinci Başkanı Necdet Egeran.
Buraya kadar yapılan açıklamalar sadece olayların görünen yüzü idi. Süleyman Demirel, gerçekte 15.02.1956 tarihinde Ankara’daki Bilgi Locasına tekris edilerek (ışığa kavuşarak) Mason olmuş, 1957 yılında da kalfalık derecesine yükseltilmişti.
Demirel, mason olduğu halde kendisine neden böyle bir belge verilmişti. Onun durumunu yatkından tanıyan mason biraderler bu duruma itiraz ettiler. Masonlar Derneğinin tüzüğünde üyelerin “Siyasete karışmamaları” ilkesi bulunduğu halde Demirel’e karşı böylesi bir uygulama gerçekleşmişti.
Durum Masonlar’ın İstanbul’daki Türkiye Büyük Locasında gündeme getirildi. Büyük üstad Ekrem Tok, toplantıda yapılan itiraz ve eleştiriler karşısında üç kişilik bir araştırma ekibi kurarak soruşturma için Ankara’ya gönderdi. Hazırlanan soruşturma raporu 14.03.1965 tarihinde İstanbul’da gizli bir oturumda ele alındı. Raporda açıklanan görüşlerde dikkati çeken hususlar şöyleydi: “Söz konusu olan Siyasi Parti Genel Başkan adayı 15.02.1956 gününde Ankara bölgesindeki Bilgi Locasında tekris edilerek Masonluğa kabul edilmiş, 27.03.1967 gününde de kalfa derecesine yükseltilmiştir”
Süleyman Demirel’in masonluğu kesinde. Ama kamuoyu düzenlenen bir belge ile yanıltılmıştı. Demirel’e belgeyi Ankara’daki locanın ikinci başkanı Necdet Egeran vermişti. İlginçtir ki Egeran, 1965 yılı içinde yapılan Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Seçiminde Genel Başkan olarak seçilmişti. Demirel’e verilen belgenin Masonlar derneğinin gelen-giden evrak defterinde kaydı bile yoktu.
Demirel ile ilgili farklı görüşler, Masonlar arasında tartışma konusu oldu. Ve aynı yıl, 1965 içinde kısaca “Farmasonlar” olarak bilinen 1909 Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar arasında süren sert tartışmalar sonucu muhalif olanlar istifa ederek “Özgür Masonlar Büyük Locasını” kurdular. Masonlar arasındaki derin ayırım parçalanmanın temel sebebi “Demirel’in masonluğu” konusunda bilim dünyası ve kamuoyunun yanıltılması idi.
Aradan geçen yıllar sonra Mason arşivlerinde yapılan gizli bir araştırma sonrasında Demirel’in mason olduğu yönündeki kayıt belgesine de ulaşıldı. Demirel, 43 sıra no ile Masonlar üye kayıt defterinde görülüyordu. Türkiye’nin kaderinde söz sahibi olan Demirel ailesinin geçmişi ile ilgili olarak yapılan araştırmalarda dünyaca ünlü İnternet Ansiklopedisi Wikipedia’da şu sözlerle yayınlandı:
“Dolaksızoğlu (Dolaksızyan ya da Dolakçıyan diye de anılır), önce dayılarının soyadı Gündoğdu diye anılıp sonra Demirel soy adını aldığı söylenir”… Demirel’in soyu hakkındaki bilgilerde yer alan “Dolaksızoğlu/ Dolaksızyan/Dolakçıyan” ne anlama geliyordu!
Bir sır olarak saklandı yıllardır…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder