Emre Dölen’in beş ciltlik “Türkiye Üniversite Tarihi” adlı çalışması; ayrıntılara inen, büyük emek mahsulü, kütüphanelerde demirbaş olacak türden bir müracaat kitabı...
Emre Dölen bugüne kadar yazılmışların en genişini yazarak “Türkiye Üniversite Tarihi”ni beş cilt halinde yayımladı. Dölen daha önce 1934 Üniversite Reformu ve Tasfiyeler konusunda bilimsel makaleler yazmış, kimya tarihi üzerine eserler yayımlamıştı. Dölen’in Nuran Yıldırım’la yazdığı “Darülfünun’dan Günümüze Üniversite Yayıncılığı ve Yaşamı” konulu kitabı da Bilgi Üniversitesi tarafından 2003’te çıkmıştı.
Şimdi İstanbul Bilgi Üniversitesi Emre Dölen’in beş cilt ve toplam 3 bin 300 sayfa tutan Türkiye Üniversite Tarihi’ni yayımladı. Ciltlerin konuları şöyle:
1. cilt: Osmanlı Döneminde Darülfünun, 1863-1922.
2. cilt: Cumhuriyet Döneminde Osmanlı Darülfünunu, 1922-1933.
3. cilt: Darülfünun’dan Üniversite’ye Geçiş, Tasfiye ve Yeni Kadrolar.
4. cilt: İstanbul Üniversitesi, 1933-1946
5. cilt: Özerk Üniversite Dönemi,
Sahasında tek eser olan bu muazzam çalışmadan dolayı Sayın Emre Dölen’i kutluyorum.
Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun “Darülfünun: Osmanlı’da Kültürel Modernleşmenin Odağı” adlı iki büyük ciltlik eseri sahasında tek olduğu gibi Prof. Dölen’in yüz elli yıllık dönemi kapsayan bu eseri de sahasında tektir.
Darülfünun birikimi
Bilim tarihi çalışmalarına daha kimya fakültesi öğrenciliği sırasında başlayan Prof. Emre Dölen, İÜ Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü içinde 1984’te kurulan Bilim Tarihi Anabilim Dalı’nın 1989’da Bilim Tarihi Bölümü’ne dönüşmesine büyük katkıda bulundu. Halen bu bilim dalında yüksek lisansçalışmaları yaptırıyor.
Dölen’in eserini Osman Nuri Ergin’in “Türk Maarif Tarihi”ne benzetiyorum; ayrıntılara inen, büyük emek mahsulü, kütüphanelerde demirbaş olacak bir müracaat kitabı... Osman Nuri’nin sistemsizliği ve ideolojik önyargıları bir kusurdur. Dölen’in eseri ise tam bir akademik çalışma.
Bizde Darülfünun’un üniversiteye temel olacak ciddi bir birikim hazırladığı görülüyor. Âkil Muhtar Bey 1924’te yazdığı “Darülfünun Hakkında Bazı Mülahazat” adlı risalesinde, hazır bilgileri aktarmaya dayanan bir meslek okulu ile bilimsel araştırmaya dayanan üniversite arasındaki kalın çizgiyi açık bir biçimde çizmekte, “Darülfünun’dan beklenen hizmet yalnız amali ve tatbiki malumat verilmesinden ibaret değildir... Darülfünun bilimsel araştırmaya dayanır” demektedir.(Cilt 2, sf. 64) Bugün günümüze de ışık tuttuğu açıktır.
Üniversitede tasfiye
Emre Dölen’in eserinin en ilginç cildi, “Darülfünun’dan Üniversiteye Geçiş”i anlatan 3. cilt olsa gerek. Darülfünun’un ilga edilerek ‘inkılabın ruhuna uygun’ bir üniversitenin kurulması ve bilim adamları arasında tasfiyeler yapılması söylentileri, bu söylentileri Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip’in doğrulaması üniversite hayatını felç etmiştir. Bunun hazin belgelerini Dölen’in 3. cildinde okuyorsunuz.
Rektörlük yapmış Prof. Dr. Besim Ömer Bey’in bu konuda Atatürk’e yazdığı 20 Mart 1933 tarihli mektup acı gerçeği bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. (Sf. 234) Resmi tarihte anlatılanlardan çok farklı gerçekler...
Nihayet ‘reform’ yapılıyor; 157 müderris, muallim ve müderris muavini yani profesör, doçent ve başasistan tasfiye ediliyor! Tüm bilim adamlarının kabaca yarısı. Tasfiye edilenler arasında Darülfünun’dan yetişmiş ve Avrupa’da yüksek itibar sahibi bilim adamlarımız çoktur!
Üniversite tarihimizde bir kara lekedir bu tasfiyeler; darbe ve müdahale dönemlerindeki tasfiyeler için de ‘emsal’ olmuştur maalesef.
Tasfiyenin mimarı, 1930’ların ideologlarından Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip’tir. Hem tasfiyenin hangi kafayla yapıldığını, hem egemen zihniyetin ne olduğunu anlamak bakımından, Prof. Dölen’in kitabından Reşit Galip’in yazdıklarını buraya aktarıyorum:
“Türk inkılabı Türk cemiyetinin yabancı cemiyetlerle çarpışmasından doğmuştur - Bu çarpışmada Türklerin iktisadi zaafı, buna mukabil irkî faikiyetleri (üstünlükleri) -nihai zaferin irkî faikiyetten doğması - Türk inkılabının iktisadi sahasının sevkinde şef - inkılap içinde şefin iktisadi sistemi.” (cilt 5., sf. 648)
Reşit Galip’in üniversitede verdiği “İnkılap Dersleri”nin notlarıdır bunlar!
Sayın Dölen’i bu muhteşem eseri için kutluyorum, alkışlıyorum, teşekkür ediyorum.
Darülfünun’da bir ders
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder