12 Şubat 2012 Pazar

Sarı Öküz Veya Kara Papaz Politikası - Mahmet TOPTAŞ

Yüzün üzerinde ülkede yedi yüzden fazla üss kurarak pislik üretmeye devam ediyor. Ülkelerin kendi istekleriyle kurulmuştur diye bir şey akla gelirse 2010 yılının Haziran ayında Japonya Başbakanı Yukio Hatoyama, ülkesinde bulunan 45 bin Amerikan askerinin yarısından fazlasının kaldığı Okinawa adasındaki üssü kapatamayınca başbakanlıktan istifa etmişti. Bu da gösteriyor ki, Türkiye dahil hiçbir ülkede ülke halkının isteğiyle kalmıyorlar. Ülkeler Sarı Öküz politikası ceya Alman papaz siyaseti güdüyorlar.

Hikayesi şöyle: Beyaz öküz, siyah öküz ve sarı öküz otlakta yayılırken bunları yemeyi planlayan kurt, üçüne birden saldıramayacağını anlayınca sarı öküzle siyah öküzün yanına varmış ve “acıyorum size” demiş. “Beyaz renk uzaktan belli olur. Çiftçi görür sizi yakalar, boyunduruğu altına alır, çift sürer. Hürriyetiniz elinizden gider” yollu diller dökmüş ve ikisini ikna etmiş, ama öküzler “o bizim kardeşimiz, biz bir şey yapamayız ki” demişler. Kurt “o işi bana bırakın, siz göz yumun yeter” demiş ve beyaz öküzün işini bitirmiş. Birkaç gün sonra aynı plan dahilinde siyah öküzün işini de bitirince sarı öküzün yanına gelirken sarı öküz “Ey beni duyanlar, açın kulaklarınızı duyun beni. Ben beyaz öküz yendiğinde yenmiştim.” diye bağırmış ve bu söz Arabın atasözü olmuş.

Hitler, bütün Yahudileri toplarlarken ses çıkarmayan papaz kendini “ben Yahudi değilim ki” diyerek avutmuş. Sonra Çingeneleri götürürlerken de aynı şekilde “Ben Çingene değilm” diyerek kendini teselli etmiş. Sosyalistleri götürürlerken de “Ben sosyalist değilim” diyerek yarasına merhem sürmeye çalışmış. İlim adamlarını yakalayıp götürürlerken “Ben ilim adamı değilim” diyerek gönlünü ferah tutmaya çalışmış. Bir gün kendini yakalayıp götürürlerken kendisine yardım edecek kimsenin kalmadığını görmüş diye bir papaz hikayesi anlatılır ama bu aslında Amerika’yla papaz olan ülkelerin hikayesidir.

“Ben Filistinli değilim ki, Ben Iraklı değilim ki, Ben Afganlı değilim ki” derken Amerika, İran’la papaz olur gibi bir hava esince eski tüfekler televizyon ekranlarında görülmeye başlandı: “Biz, İranlı değiliz ki” dedikten sonra kaşınan yerlerin kabuğunu kaldırıp bizim ayranımızı İran’a karşı kabartırlarken Amerika’ya karşı yelkenleri indirme politikası uyguluyorlar ama başı kuma gömmenin faydasının olmadığını da biliyorlar.

Bulaşıcı hastalık geldiğinde doktorlar da hastalığa yakalanırlar. Kışlaya bomba atıldığında yalnız erler değil komutanlar da ölür.

Rabbimiz buyurur:

“Öyle bir fitneden sakının ki (gelince) sizden yalnız zalimlere isabet etmez. İyi bilin ki Allah, azabı çetin olandır.” (Enfal süresi ayet 25)

Irak’ta Saddam zaliminden bunalanlar yağmur duası gibi Amerikan duası yapmuşlardı. Amerika gelince Saddam’ın ailesinden beş yüz kadarını öldürdü, Amerikan duasına katılanlardan bir buçuk milyon insan öldürdü. Hatta Saddam’ın heykelini ilk gün deviren Iraklı gencin ailesinin tamamını bir bomba ile yok ediverdi.

Hiç yorum yok: