Cevat Rıfat Atilhan Menemen Hadisesinin Içyüzü adlı eserinde Menemen hadisesinin şu gizli maksadlarlarla organize edildiğini savunuyor:
“1—Ege Bölgesindeki ‘Serbest Fırka’ mensuplarını sindirmek ve iktidardakilere serbest yaşama imkanları sağlamak…
2—Yetişecek olan genç nesillere dini ve din adamlarını ‘kara kuvvet’ olarak tanıtmak ve dini muameleleri pasifleştirerek ilga etmek.”
Resmi tarihe göre, Nakşibendi tarikatı yandaşları oldukları belirtilen dört Mehmed ve iki Hasan’ın birçok kaynakta esrarkeş oldukları biliniyor. Islam inancına göre esrar içilmesi sakıncalı ve haram olduğuna göre, olayı çıkaranların Nakşibendi inancını yaşayan insanlar olduklarını savunmak mantıklı görünmüyor. Iktidarın en güçlü olduğu bir dönemde, altı—yedi kişinin meydana çıkarak ‘Şeriat isteriz’ naraları atması, ve kendilerine taraftar bulmaya çalışması olayı çıkaranların yönlendirilmiş olabileceğini veya safdil olduklarını ortaya koyuyor. Olayı çıkaranların örgüt üyesinden çok sokak adamı olması daha gerçekçi görünüyor. Kaldı ki, olay sonrasında yakalanan yaralı sanığın din ile alakasının olmadığını, Yunus Nadi’nin, Cumhuriyet yolunda adlı kitabında vurguladığı üzere “Vallahi efendim, ben namaz bile kılmıyorum, oruç tutmadığıma dair şahitlerim vardır” şeklinde dile getirmesi, olayı gerçekleştirenlerin Islam’dan uzak olduklarını göstermeye yetiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder