16 Şubat 2012 Perşembe

İstihbarat savaşları - Mahir Kaynak

Son günlerde yaşadığımız terör eylemlerine PKK damgasını vuruyor ve onun arkasındaki güç odaklarını ve onların hedeflerini sorgulamıyoruz. Oysa gizli servisler dünya dengelerini bile etkileyecek operasyonlar yaparlar. Bir iddiayı tartışalım.
Birinci Dünya Savaşı esnasında Almanya Rusya’daki komünist eylemleri destekledi ve Rusya’yı savaşın bitiminden bir yıl önce, 1917’de savaş dışına çıkardı. Devrimin lideri Lenin Almanlara hizmet ediyordu ve özel bir Alman treni ile Petrograd’a geldi. Rusya bu hareketi engellemeyince içine bir Rus ajanını, Stalin’i soktu ve çar ailesini feda etti ama hareketi millileştirmeyi başardı. Bu konuda iki delil öne sürülür. Birincisi Stalin’in, Lenin’in ölümünden sonra, karısı Krupskaya’ya kötü davranması, ikincisi devrimi gerçekleştiren ilk merkez komitesinin, biri hariç, tüm üyelerini idam etmesi. Kızıl Ordu’yu kuran Troçkin’in ülkeyi terk etmesine rağmen Sovyet gizli servisi tarafından Meksika’da öldürülmesi.
Bu iddiayı destekleyen ikinci olay son zamanlarda gerçekleşti. Putin çar ailesinin itibarını iade etti ve Stalin’i aziz ilan etti ama Lenin’den hiç söz etmedi. Oysa Lenin dünyayı değiştiren bir lider olarak tanınıyordu.
Başka bir istihbarat operasyonu İkinci Dünya Savaşı’nda yaşandı. Almanya’nın yenileceğini anlayan Alman istihbarat servisi imkanlarının Ruslar tarafından değil ABD tarafından kullanmasına karar verdi. Servisin başındaki amiral Canaris ABD ile temasa geçti ama SS istihbaratı olayı öğrendi ve Canaris Hitler tarafından idam edildi. Savaş sonlanınca Alman general Gehlen aynı yolu izledi, servisi ABD’nin emrine verdi ve CIA’nın güçlenmesinde bu örgüt çok etkili oldu. Mesela savaştan sonra ülkemizde Almanları destekleyen tek kişi bile, en azından, itibar kaybetmedi ve etkinlikleri devam etti ama Amerikan politikalarına hizmet ettiler.
Bu konuda çok şey anlatılabilir ama bu iki örnekle yetineceğiz. Buradan şu sonuç çıkarılabilir. Dünyadaki büyük güçlerin en önemli araçlarından biri gizli servislerdir. Bu sadece ülkeye yönelik operasyonları engellemekle yetinmez ayrıca kendisi de büyük operasyonlar yapar. Biz bugüne kadar ne ülkemize yönelik bir gizli servis operasyonunu engelledik ne de hedeflerimizi gerçekleştirmede yardımcı olacak bir operasyon yaptık. Dünya üzerinde önemli bir bölgede olan ve sosyal yapısı nedeniyle bölgede etkili güç olabilecek olan ülkemiz bu savaşların aktörü değil konusu oldu. Birçok güç birbirine karşı ülkemizde mücadele etti ve biz seyrettik. Olaylarda yabancı bir etkinin olduğunu söyleyenler bir yandan komploculukla itham edilirken diğer yandan saçma sapan iddialar ortaya atılarak bu konudaki analizlerin hafife alınması sağlandı.
Bölgesel bir güç olmak isteyen ülkemizin herkesin kullandığı bu araca uzak kalması düşünülemez. Bugüne kadar istihbarat servisimiz, tüm güvenlik güçlerimiz gibi, ideolojimizi savunmayı ülkeyi savunmak olarak algıladı. Düşmanlarımız soyuttu ve Komünizm, Kürtçülük, Türkçülük ve İrtica olarak belirlenmişti. Yabancılar dostlar ile düşmanlar olarak ayrılıyordu ve düşmanlarımızın her yaptığı kötü, dostlarımızın her yaptığı iyi sayılıyordu. Mesela geçmişte ülkemizdeki sol terör eylemlerinin SSCB değil Avrupa kaynaklı olduğunu söylediğim için dışlandım. Operasyonlar dostlarımızın eseriydi kötülük için değil yönlendirmek amacıyla yapılıyordu.
Dünyayı anlayacak, hükümete anlatacak, akil devletin bir parçası olacak bir istihbarat servisi oluşturulmalıdır.

Hiç yorum yok: