Biliyorum “ders verir gibi” yazı yazmak hiç hoş değil amatarih de başka türlü anlatılamıyor ki. Hem; herkes tarihi çok iyi bilseydi ve ders alsaydı da yine olur muydu bunca savaş?.. ABD, Vietnam’da uğradığı bozgundan sadece yirmi yıl sonra Irak’a askeri operasyon düzenler miydi?..
Peki; kabul... Deyin ki Birinci Irak operasyonu başarılıydı (neresi başarılıysa?).
İyi ama madem başarılıydı ikinciye ne gerek vardı?..
Demek ki birinci Irak Savaşı fiyaskoydu…
Neyse; uzatmayayım…
İnsanların bilhassa en fukara ve eğitimsizleri her zaman her şeye inanmaya hazırdırlar... O nedenle çıkar/çıkarılır bütün savaşlar ve zaten o savaşlarda da işte o eğitimsiz fukaralar ölürler ya...
İkinci Dünya Savaşı’nı fukara ve cahil Amerikan askerleri sayesinde kazanan ABD, kendisini bütün dünyanın hâkimi ve jandarması ilân etti...
Vietnam’da otuz binden fazla Amerikan asker ve subayının ölmesine sebep olan şey, Amerikanaskerinin dünyanın her yerinde kullanılması esasına dayanan Eisenhower Doktrini’dir...
Amerika’yı Vietnam bataklığından çıkaran ise “Nixon Doktrini” olarak bilinen “işbirliği yolu ile barış / peace through partnership” ilkesidir...
“Nixon Doktrini” Vietnam Savaşı’nı tamamen bitirdiği gibi, o tarihten itibaren Amerika’nın dünyanın neresinde olursa olsun savaşlara bizzat girmeyip müttefiklerine ekonomik ve askerî yardım suretiyle destek olması prensibini getiriyordu...
Ama...
Nixon’un getirdiği bu ilke anı zamanda siyasi sonunu da getirmişti...
Vietnam’a askeri müdahalede bulunmayı kabul etmeyen John F. Kennedy öldürülmüş, ölümünden sonra başlatılan savaşta silah endüstrisi, Amerikan ordusuna satılan silâh ve mühimmattan çok çok büyük paralar kazanmıştı...
Zira bir ara Güney Vietnam’da, Kuzey Vietnam’a (Komünist bloğa) karşı savaşan 600 bin Amerikan askeri vardı...
Bu kadar asker için ABD bütçesinden harcanan trilyonlarca Doların hangi kasalara gittiğini varın siz hesap edin…
Evet efendim;
(Büyük ihtimalle) Vietnam’a askeri müdahalede bulunmayı kabul etmeyen John F. Kennedy’yi öldürten güçler; Vietnam Savaşı’nı bitiren Nixon’un başına da bizzat görevlendirdikleri ve bilgi sızdırdıkları iki “afacan”(!) gazeteciyi tebelleş ederek bir “Watergate Skandalı” adını verdikleri bir belâ sardılar ve istifa etmek zorunda bıraktılar...
Evet; Nixon kaybetti ama başta fukara Vietnamlılar olmak üzere Amerikan halkı da kazandı…
“Nixon Doktrini” çok uzun yıllar hüküm sürdü... O boşlukta İran ile Suriye’yi savaştıran silah egemenleri elde ettikleri 150 milyar Dolarla tatmin olmayınca bu defa Irak’ı kaşımaya başladılar... Savaşan fukara devletlere değil, savaşan ABD’ye silah satmaktı kârlı olan...
Başkan (baba) Bush, Nixon Doktrini’ni kaldırıp attı; ABD’yi Irak’ta tam da savaşın içine soktu. İsteseydi savaşı bitirirdi de ama bitirmedi; Saddam’ı işin başında bıraktı... Çünkü savaş bitseydi bölge kangrene dönüşmez habis ur tamamen sökülüp alınmış olurdu. Kangreni kaşımak oğul Bush’a düştü ve malumunuz…
Bendeniz İkinci Irak Savaşı başladığında/başlatıldığında Ilıcak Ailesinin Tercüman’ında yazıyordum…
Ve o anlamsız savaşa “Petrol Savaşı” diyenlere itiraz ediyor;
“Dünyanın en güçlü ve en zeki devlet adamları tarafından yönetilen ülkesi Amerika; Irak’ın yıllık 20 – 25 milyar dolarlık petrolü (ki onu da para verip satın alacak) için trilyonlarca dolar harcayacak kadar aptal mı?” diye soruyordum…
Hayır, savaş petrol savaşı değildi…
O gün de yazdığım gibi; Amerika’nın derdi petrol olsaydı neden Irak’a gelecekti ki?..
Burnunun dibinde Meksika ve Venezüela vardı; basardı ümüklerine alırdı petrollerini; kim ne yapabilirdi?.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder