30 Mart 2013 Cumartesi

Hi­caz De­mir­yo­lu 100 ya­şın­da-Abdülhamid Han’ın yadigârı-Prof.Dr.Ekrem Buğra Ekinci

EMSALSİZTE­VA­ZU
Ür­dün’de Os­man­lı­lar­dan kal­ma t­ren ray­la­rı. Ü­ze­rin­de şöy­le ya­zı­yor: Hâzâ min hayrâ­ti emî­ri’l-­mü’minîn Sul­tan Ab­dül­hamîd Hân Gâzî az­ze­hu ve na­sa­ra­hu (Bu, mü­min­le­rin e­mi­ri Gâ­zi Sul­tan Ab­dül­hamîd Ha­nın hay­ra­tın­dan­dır. Al­lah o­nu a­ziz ve o­na yar­dım ey­le­sin). Ha­li­fe, ken­di is­mi­nin ha­cı­la­rın bin­di­ği t­re­nin a­yak­la­rı al­tın­da kal­ma­sı­nı ar­zu e­de­rek, em­sal­siz bir te­va­zu nu­mu­ne­si gös­ter­miş­tir. 



Osman­lı Dev­le­ti, de­mir yo­lu­nun ehem­mi­ye­ti­ni da­ha ilk baş­lar­da an­la­dı. Tel­graf, tram­vay gi­bi bü­tün ke­şif­le­rin he­men be­nim­sen­di­ği gi­bi, ül­ke bir yan­dan da tren ağ­la­rıy­la örül­me­ye baş­lan­dı. Sul­tan II. Ab­dül­ha­mid, İs­tan­bul’u Hi­caz’a bağ­la­yan bir de­mir yo­lu hat­tı­nın ya­pıl­ma­sı­nı is­ti­yor­du. Bu hu­sus­ta dev­let ri­câ­lin­den çe­şit­li gö­rüş­ler is­te­di. 




HAC­CA GİT­MEK KO­LAY­LA­ŞA­CAK 
Bu hat­tın ya­pıl­ma­sı ile Ye­men’e ka­dar Os­man­lı top­rak­la­rı­nın em­ni­ye­ti sağ­la­na­cak­tı. As­ker sev­ki­ya­tı ko­lay­la­şa­cak­tı. Ni­te­kim Ru­me­li’de­ki de­mir yol­la­rı çe­şit­li mu­ha­re­be­ler­de çok işe ya­ra­mış­tı. Böy­le­ce Mı­sır’ı iş­gal eden İn­gi­liz­le­rin si­ya­se­ti­ne kar­şı da ted­bir alın­ma­sı­na im­kân hâ­sıl ola­cak­tı. De­mir yo­lu­nun geç­ti­ği ma­hal­ler ik­ti­sa­dî ba­kım­dan kal­kı­na­cak­tı. En mü­hi­mi hac­ca gi­den­le­rin işi ko­lay­la­şa­cak­tı. O za­ma­na ha­cı­lar ker­van­lar­la ve bin­bir zah­met­le İs­tan­bul’dan Me­di­ne’ye 2 ay­da ula­şa­bi­li­yor­du. Üs­te­lik yol­da be­de­vî eş­kı­ya­sı­nın te­ca­vü­zü­ne uğ­ra­mak iş­ten bi­le de­ğil­di. İs­lâm bir­li­ği­ni ve ha­li­fe­lik nü­fu­zu­nu vur­gu­la­ma­yı ge­rek­li gö­ren pa­di­şah, zor ve mas­raf­lı da ol­sa, böy­le bir hat­tın ya­pıl­ma­sı­na ka­rar ver­di. “Ce­nâb-ı Hak­kın avn ü inâ­ye­ti ve Re­sûl-i Ek­rem aley­his­se­lâm efen­di­miz haz­ret­le­ri­nin im­dâd-ı ru­hâ­ni­ye­ti­ne müs­te­ni­den hatt-ı mez­kû­run in­şâ­sı içün” emir ver­di. Bu ka­rar İs­lâm âle­min­de coş­kuy­la kar­şı­lan­dı. Av­ru­pa­lı­lar ise ger­çek­leş­me­si im­kân­sız bir pro­je ola­rak gör­dü­ler. 

PA­RA NE­RE­DEN BU­LU­NA­CAK? 
İyi de, dev­le­tin bu en zor za­ma­nın­da, ge­rek­li pa­ra ne­re­den bu­lu­na­cak­tı? De­mir yo­lu­nun ma­li­yet ye­kû­nu 4 mil­yon li­ra ola­rak tah­min edi­li­yor­du. Bu ise Os­man­lı büt­çe­si­nin ne­re­dey­se % 20’si idi. 93 Har­bi mağ­lu­bi­ye­ti­nin ya­ra­la­rı da­ha sa­rıl­ma­mış­tı. Rus­ya’ya harb taz­mi­na­tı öde­ni­yor­du. Büt­çe açık ve­ri­yor, me­mur ma­aş­la­rı za­ma­nın­da ve­ri­le­mi­yor­du. Bir yan­dan da Al­man­la­ra iha­le edi­len Bağ­dad De­mir­yo­lu in­şa­sı de­vam edi­yor­du. 
Bu se­bep­ler­le ül­ke ça­pın­da bir ba­ğış kam­pan­ya­sı açıl­dı. Baş­ta pa­di­şah ol­mak üze­re ha­ne­dan, dev­let ri­ca­li, zen­gin­ler, hat­ta halk kam­pan­ya­ya yük­lü ba­ğış yap­ma­ya baş­la­dı. An­cak bun­la­rın hat­tın in­şa­sı­na yet­me­ye­ce­ği aşi­kâr­dı. 
İş­te tam bu sı­ra­da İs­lâm dün­ya­sı im­da­da ye­tiş­ti. Os­man­lı ül­ke­si dı­şın­da­ki Müs­lü­man­lar, kon­so­los­luk­lar va­sı­ta­sıy­la ba­ğış yağ­dı­rı­yor­lar­dı. Av­ru­pa­lı­la­rın iş­gal edip sö­mür­ge hâ­li­ne ge­tir­di­ği Fas’tan, Mı­sır’dan, Hin­dis­tan ve Ca­va’ya, Gü­ney Af­ri­ka’dan, Ka­zan’a ka­dar bü­tün İs­lâm âle­mi bu ha­yır­lı işe kat­kı­da bu­lun­mak­ta ya­rış­tı­lar. Mı­sır Hı­di­vi, İran Şa­hı, Hay­da­ra­bad Ni­za­mı kül­li­yet­li ba­ğış­ta bu­lun­du. Böy­le­ce İs­lâm bir­li­ği ve ha­li­fe­ye bağ­lı­lık hu­su­sun­da em­sal­siz bir man­za­ra hâ­sıl ol­du. Os­man­lı ül­ke­sin­de ya­şa­yan gay­ri­müs­lim­ler de bu ba­ğış­lar­da Müs­lü­man­lar­dan ge­ri kal­ma­dı­lar. Av­ru­pa’dan bi­le ba­ğış­lar gel­di. Ba­ğış ya­pan­la­ra ve­ril­mek üze­re Hi­caz De­mir­yo­lu Ma­dal­ya­sı çı­ka­rıl­dı. 

TAH­MİN EDİ­LEN­DEN UCU­ZA ÇIKTI 
Hat­tın in­şa­sı için pa­di­şah baş­kan­lı­ğın­da bir ko­mis­yon ku­rul­du. Av­ru­pa ve Ame­ri­ka’dan mal­ze­me it­hal edil­di. Bin­ler­ce as­ker ve yer­li iş­çi in­şa­at­ta ça­lış­tı. Umu­mi­yet­le Os­man­lı mü­hen­dis ve tek­nis­yen­le­rin­den is­ti­fa­de edil­di. 
İs­tan­bul’u Şam yo­luy­la Me­di­ne, Mek­ke ve Ye­men’e bağ­la­ya­cak Hi­caz De­mir­yo­lu hat­tı­nın in­şa­sı­na 1900 yı­lın­da Şam’dan baş­lan­dı. 4 se­ne son­ra hat 460 ki­lo­met­re­yi bu­la­rak Ür­dün’ün Ma­an şeh­ri­ne ulaş­tı. Hat Hay­fa’ya uğ­ra­ya­rak Ak­de­niz’e bağ­lan­dı. Bin­ler­ce köp­rü, men­fez, gö­let, tü­nel, fab­ri­ka ve ima­lat­ha­ne, is­ke­le, am­bar, dö­küm­ha­ne, bo­ru­ha­ne, iş­çi ya­tak­ha­ne­si, has­ta­ha­ne, su de­po­su, ay­rı­ca her şe­hir­de is­tas­yon bi­na­la­rı ya­pıl­dı. 
Ni­ha­yet hat 1908 yı­lın­da Me­di­ne-i Mü­nev­ve­re­ye var­dı ve me­ra­sim­le açıl­dı. 1464 ki­lo­met­re­yi bu­lan hat, 3 mil­yon li­ra­ya mal ol­du. Bu mik­tar, Av­ru­pa şir­ket­le­ri­nin Os­man­lı ül­ke­sin­de yap­tı­ğı di­ğer tren hat­la­rın­dan da­ha dü­şük­tü. Tah­min edi­len meb­lağ­dan da aşa­ğı idi. Çün­kü sa­de­ce mal­ze­me­ye pa­ra öden­miş; iş­çi ve tek­nis­yen üc­ret­le­rin­den önem­li ta­sar­ruf edil­miş­ti... 


Abdülhamid Han’ın yadigârı


BÜYÜK İNCELİK
Me­di­ne is­tas­yo­nu ya­pı­lır­ken, Haz­ret­-i Pey­gam­ber’in ru­ha­ni­ye­ti­nin ra­hat­sız ol­ma­ma­sı i­çin, iş­çi­le­rin taş kı­rar­ken kul­lan­dık­la­rı çe­kiç­le­re ke­çe sar­ma­sı em­ro­lun­muş­tu. Ay­nı za­man­da t­ren­ler Me­di­ne is­tas­yo­nu­na yak­laş­tık­la­rı za­man gü­rül­tü çık­ma­ma­sı i­çin te­ker­lek­le­ri­ne ke­çe sa­rı­lır­dı. 


Hi­caz De­mir­yo­lu hat­tı 1908 yı­lın­da açıl­dık­tan son­ra, Hay­fa ile Şam ara­sın­da her gün, Şam ile Me­di­ne ara­sın­da haf­ta­da üç gün kar­şı­lık­lı yol­cu ve ti­ca­rî eş­ya ka­tar­la­rı ça­lış­ma­ya baş­la­dı. Hac mev­si­mi bo­yun­ca, Sa­fer ayı so­nu­na ka­dar Şam-Me­di­ne ara­sın­da yi­ne kar­şı­lık­lı üç se­fer ya­pı­lır­dı. Yal­nız hac za­ma­nı­na mah­sus ol­mak üze­re gi­diş ge­liş için tek bi­let kâ­fiy­di. 
Böy­le­ce ön­ce­den de­ve sır­tın­da 40 gün­de alı­nan Şam-Me­di­ne ara­sı, 72 saa­te in­di. Ha­re­ket sa­at­le­ri na­maz vak­ti­ne gö­re ayar­la­nı­yor­du. Ay­rı­ca her se­fer­de bir va­gon mes­cid ola­rak hiz­met ve­ri­yor; bir de mü­ez­zin va­zi­fe ya­pı­yor­du. Di­nî gün­ler­de ve Mev­lid kan­di­lin­de Me­di­ne’ye ucuz se­fer­ler tan­zim edi­li­yor­du. Ai­le­le­rin ra­hat se­ya­hat ya­pa­bil­me­si için va­gon­lar­da hu­su­sî tan­zim­ler ya­pıl­dı. 

TRAVERS BAŞINA BİR ALTIN 
Hat bi­tin­ce, be­de­vî­ler, hat­tı ko­ru­mak­la va­zi­fe­len­di­ri­lip maa­şa bağ­lan­dı. De­mir yo­lu ve­si­le­siy­le çok sa­yı­da tek­nik ele­man ye­tiş­ti­ril­di. Os­man­lı Dev­le­ti ve ha­li­fe çok bü­yük bir pres­tij ka­zan­dı. Müs­lü­man­la­rın ken­di­ne gü­ve­ni ta­ze­len­di. Hind Müs­lü­man­la­rı, hat­tın Bağ­dat üze­rin­den Hin­dis­tan’a ka­dar uza­tıl­ma­sı­nı is­te­yip; bu­nun için üzer­le­ri­ne dü­şe­ni yap­ma­ya ha­zır ol­duk­la­rı­nı be­yan et­ti­ler. 
II. Meş­ru­ti­yet ilan edi­lin­ce ilk iş ola­rak Ha­mi­di­ye Hi­caz De­mir­yo­lu adı, Hi­caz De­mir­yo­lu’na çev­ril­di. De­mir­yo­lu İda­re­si, Har­bi­ye Ne­zâ­re­ti’ne bağ­lan­dı. Sür­re Ala­yı de­mir yo­lu ile gön­de­ril­me­ye baş­la­dı. Eş­ya sev­ki­ya­tı se­be­biy­le hat­tın geç­ti­ği yer­ler ik­ti­sa­dî ola­rak can­lan­dı. Bu ara­da ba­zı tâ­li hat­lar ya­pı­la­rak hat­tın uzun­lu­ğu 1900 ki­lo­met­re­ye çık­tı. An­cak Mek­ke ve Ye­men’e ka­dar uza­tıl­ma­sı, bir yan­dan da Bağ­dat’a bağ­lan­ma­sı işi akim kal­dı. 
Harb rüz­gar­la­rı­nın es­ti­ği bu sı­ra­lar­da, İn­gi­liz ve Fran­sız­lar hat­tın in­şa­sın­dan fev­ka­la­de ra­hat­sız­dı. Ci­han Har­bi’nde Hi­caz De­mir­yo­lu as­ker sev­ki­ya­tı için kul­la­nıl­dı. Su­ri­ye cep­he­si­nin çö­kü­şü üze­ri­ne, İn­gi­liz­ler, hat­tı bom­ba­la­ya­rak sa­bo­te et­ti. Hat­ta meş­hur ca­sus Law­ren­ce (Arap­la­rın ta­bi­riy­le El-Au­rans) be­de­vî eş­kı­ya­sı­na ray ve tra­vers ba­şı­na bir al­tın ve­re­rek, hat­tın Ma­an’dan Me­di­ne’ye ka­dar olan kıs­mı­nı kul­la­nı­la­maz hâ­le ge­tir­di. De­mir yo­lu sa­ye­sin­de Me­di­ne, İs­tan­bul’la ir­ti­ba­tı­nı de­vam et­tir­di ve 1919 yı­lı­na ka­dar da­yan­dı. Hi­caz hat­tı­nın İs­tan­bul’a son se­fe­ri, Me­di­ne’nin düş­me­si üze­ri­ne Mu­kad­des Emâ­net­ler’in ta­şın­ma­sı için ce­re­yan et­ti. 1918 mü­ta­re­ke­si ile hat­tın ço­ğu kon­tro­lü­müz­den çık­tı. 

GEÇMİŞİN HAZİN HATIRASI 
Hi­caz De­mir­yo­lu hat­tı bu­gün Su­ri­ye ve Ür­dün’de hâ­lâ kul­la­nıl­mak­ta­dır. Suu­di Ara­bis­tan hü­kü­me­ti de hat­tı ye­ni­den can­lan­dır­ma­ya ça­lış­mak­ta­dır. Hat­tın 452 ki­lo­met­re­si Ür­dün sı­nır­la­rı içe­ri­sin­de yer al­mak­ta­dır. Ür­dün’ün Mef­rak, Zer­kâ, Am­man, Ci­ze, Kat­ra­ni­ye ve Ma­an is­tas­yon­la­rın­dan ge­çen tren­ler yük ve yol­cu ta­şı­yor. Os­man­lı dev­rin­den kal­ma is­tas­yon­lar­dan baş­ka, bir­kaç şi­men­di­fer ve va­gon Am­man-Zer­kâ ara­sın­da ban­li­yö tre­ni ola­rak elan kul­la­nıl­mak­ta­dır. Va­gon­la­rın iç du­var­la­rın­da Ku­düs, Şam ve Hi­caz’da­ki di­nî, ta­ri­hî ve tu­ris­tik me­kân­la­rın re­sim­le­ri ası­lı­dır. Va­go­nun dı­şın­da­ki sa­han­lık­ta Os­man­lı­ca şu ya­zı gö­rü­lü­yor: Hâ­ric­de vu­kuf mem­nu’dur (Dı­şa­rı­da dur­mak ya­sak­tır). 

İLK SEFER 
Hi­caz De­mir­yo­lu­nun ilk se­fe­ri 27 Ağus­tos Per­şem­be gü­nü, İs­tan­bul’dan ge­len mi­sa­fir­ler­le be­ra­ber, Şam şeh­rin­den Me­di­ne-i Mü­nev­ve­re is­ti­ka­me­ti­ne ha­re­ket et­ti. Tren­de, dev­let adam­la­rın­dan mü­te­şek­kil ka­la­ba­lık bir he­yet­ten baş­ka, yer­li ve ya­ban­cı pek çok ga­ze­te­ci bu­lu­nu­yor­du. Özel tre­nin bir bü­yük sa­lon-va­go­nu, bir lo­kan­ta­sı, bir mes­cid va­go­nu ve üç de yol­cu va­go­nu var­dı. Tre­nin sü­ra­ti 40-60 km ara­sın­day­dı. Bu sü­rat o za­man için mü­kem­mel sa­yı­la­bi­lir­di. Tren yal­nız­ca iki şey için du­ru­yor­du: İk­mal ve na­maz... Çöl kum­la­rı üze­rin­de ce­ma­at­le na­maz kı­lı­nır­ken, ik­mal için de­ve­ler­le su ge­ti­ri­li­yor­du. Tren, 30 Ağus­tos Pa­zar gü­nü öğ­le­den son­ra sa­at iki su­la­rın­da Me­di­ne-i Mü­nev­ve­re’ye var­dı. 

Hiç yorum yok: