AKP hükümetinin Kürt sorununu çözmek için var gücüyle seferber olduğu bugünlerde, PKK’nın Paris’teki enformasyon bürosunda işlenen cinayetlerde aralarında PKK’nın kurucularından Sakine Cansız’ın da bulunduğu üç kadının silahla başlarından vurularak öldürülmesi ister istemez insanın aklına bu süreci baltalamak için, şer güçlerin atağa geçtiği düşüncesi gelmektedir. İmralı görüşmeleri birilerini rahatsız ediyor. Hem devletin içerisinde hem de PKK’nın içerisinde barışı istemeyen bir takım cunta zihniyetli insanlar olacaktır. Ne zaman barış konuşulsa bir takım saldırılar olmaktadır. Hep bir dejavu ortaya çıkmaktadır. Diğer bebek katili Osman Öcalan 22.8.2012 tarihinde Bugün gazetesine verdiği röportajında: “örgütü silahsız ve siyasi bir çizgiye çekmek istediklerini ancak bunun ordu, avukatlar ve Ergenekon üçgeninde engellendiğini” anlattı
Büyük umutlarla başlatılan Kürt açılım süreci Habur’da dağdan inen teröristlerin kahramanca karşılanmalarının ardından sekteye uğradı. Arkasından MİT aracılığıyla PKK ile yapılan görüşmelerde medyaya yansıyınca Kürt sorunu iyice içinden çıkılmaz bir hal aldı. Türkiye Ortadoğu’da söz sahibi olmak istiyorsa mutlaka kendi içerisinde bu terör olayını bitirmek zorundadır. PKK’yı yıllarca taşeron olarak kullanan ülkelerin bu barış sürecine destek vereceği düşünülemez. PKK’nın bitirilmesi demek PKK’nın gayrı meşru yoldan elde ettiği trilyonların son bulması demektir. Doğudan batıya akan bir uyuşturucu trafiğinden dolayı bazı güçler bu pazarı kaybetmemek adına PKK’nın bitirilmesini istemeyeceklerdir. Bu uyuşturucu parası hangi ülkelerin bankalarında? Ülkemizin kalkınmasının önlenmesi ile komşularımızla ilişkilerimizin normalleşmemesi için yıllarca büyük operasyonlar yürütüldü. Bugün komşularımızla yaşanan sorun bu çalışmaların ürününden başka bir şey değildir.
Avrupa birliğinin terör örgütleri listesine aldığı PKK’nın kırmızı bültenle aranan kurucusunun, Fransız Cumhurbaşkanıyla zaman zaman görüştüğünü bu olayın arkasından yaptığı açıklamadan öğrendik. Stratejik ortağımız ABD başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesi PKK’ya destek vermektedir. Türkiye cumhuriyeti PKK ile yürüttüğü müzakereler sonucunda PKK silahı bıraksa bile Ermeni terör örgütü olan ASALA bunu istemeyecektir. Çünkü ASALA 1984’de yapılan ikinci bir anlaşmayla tecrübesini, destek odaklarını ve kadrosunu PKK’ya devrederek Türkiye’ye karşı terör bütünlüğü sağlamıştır. PKK terör örgütü bünyesinde Türkiye’ye yönelik eylemleri gerçekleştirmeye devam etmişlerdir. Bunun en büyük kanıtı geçtiğimiz yıllarda PKK terör örgütüne yönelik operasyonlarda etkisiz hale getirilen teröristlerin büyük çoğunluğunun Ermeni asıllı olmasıdır.
PKK’nın Avrupa ile ilişkisinin yanı sıra İsrail ile ilişkisi de var!10 Eylül 2011 tarihinde İsrail’de yayınlanan Yedioth Ahronoth gazetesinde ilginç bir haber yayınlandı. Haberin detayında şu yazıyordu:” Bu ay içerisinde ABD’ye gidecek olan Lieberman’ın,” işbirliği yapmak ve mümkün olan her alanda destek vermek için” PKK’nın Avrupa’daki elebaşları ile görüşmek de bulunuyor. PKK’nın İsrail’den, eğitim ve silah desteği olmak üzere askeri yardım isteyebileceği bu konuda gerekli her türlü yardım yapılmasına İsrail hazır.” Dünyanın en saygın gazetecilerinden olan ABD’li Seymour Hersh, 09 Haziran 2010 tarihinde Takvim gazetesine verdiği röportajda İsrail-PKK ilişkisine yönelik çok çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu: “İsrail, Ortadoğu’da eski gücüne kavuşmak için birçok hamle deneyecek. Türkiye’yi zayıflatmak için de hazırda bekleyen PKK kullanılıyor. İsrail’de hangi hükümet iktidarda olursa olsun, devlet tavrı olarak PKK’yı destekleyecek. Çünkü Ortadoğu’da güç dengelerini kendi lehlerine çevirmek için Türkiye’ye karşı oyunlar hazırlanmalı. Özellikle silah konusunda PKK’ya son derece büyük destek veriliyor. Kandil’e silah yardımı helikopterlerle yapıldı. İsrail PKK’ya desteğini zamanla arttırdı. Birçok ülkedeki MOSSAD ajanları, bu konuda çalışıyor. “ bundan dolayıdır ki Fransa’daki olayın perde arkasında ASALA VE MOSSAD’a bakmak gerekiyor! Güçlenmiş Türkiye ne Ermenistan’ın nede İsrail’in işine gelir! Dış güçler Türkiye’yi bir ağaca benzetirler. Gürlediği zaman budanacak, ölmeye yüz tuttuğu zaman da sulanacak. PKK Türkiye’nin PKK’sı olmaktan çıktı. Hangi ülke kullanacaksa o ülkenin dizayn ettiği PKK oldu! Oysa zayıflatılmış bir Türkiye Amerika’nın işine gelmez. Bu bölgede İran’ın söz sahibi olması demektir. Güçlenmiş Türkiye’de Amerika’nın işine gelmez. Bu da Ortadoğu’nun dengelerinin değişmesi demektir. PKK’yı bitirmeyeceklerdir. Katlayıp, ileride kullanmak üzere sandığa koyacaklardır! Amerika’nın ve Avrupa’nın bazi ülkelerinin PKK’nın hamiliğini yaptıkları konusuna hiç girmiyorum. Çünkü alenen yapıyorlar zaten! Sağır sultan biliyor!
Şayet Amerika, Avrupa, şimdiki Rusya Türkiye üzerindeki emellerinden vazgeçerlerse Türkiye’deki terör bıçak gibi kesilir. Eğer emellerinden vazgeçmezlerse PKK biter ASALA başlar. ASALA biter PKK başlar
Not: Konya ili Meram ilçesinden bana mektup yazan değerli okuyucum Yunus Güçlü kardeşime teşekkür ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder