1 Kasım 2012 Perşembe

İşgaller... Cinayetler - Ardan Zentürk


21’inci yüzyılda, “gerçekleri” uzun süre saklama şansınız yok!.. Çünkü sanayi devrimi sürecinde dedelerimizin “asır” dedikleri zaman kavramı yüzyıldı, bugün, sadece beş yıla inmiş durumda... Geçmişte yüzyılda yaşanılan değişim, şimdi beş yılda yaşanıyor!..
O nedenle, 2003 yılında gerçekleşen Irak işgalinin perde arkasıyla ilgilipislikleri öğrenebilmemiz için 200 yıl geçmesi gerekmiyor, bakın hepsi, sadece sekiz yılda ortalığa dökülüverdi...
“Ben de yazdım” mantığıyla kaleme alınan kitaplar var... Üç tanesi önemli... Dönemin AmerikanBaşkanı George W. Bush’un “Decision Points”, ABD eski  Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in“Known and Unknown” ve İngiliz ortakları, eski başbakan Tony Blair’in “A journey, My Political Life...”
Üç kitabı da okuduğunuzda 11 Eylül terör saldırıları sonrasında yeniden yapılandırılan bir dünyanın ipuçlarının dışında önemli bir gerçek ile karşılaşıyorsunuz: Yaklaşık 1.5 milyon masum Iraklı sivilin ölümüne mal olan Irak işgalinin kocaman bir yalan üzerine oturduğu gerçeğiyle...
Özellikle Blair’in kitabından, Saddam Hüseyin’in elinde kitle imha silahı bulunduğuna ilişkin iddianınuydurma bir iddia olduğu net olarak anlaşılıyor...
Yani, kanlı bir savaşın, işgalciler tarafından bütün dünya aldatılarak, yalan üzerine kurgulanarak başlatıldığı belli oluyor...
Şimdi... Ortaya çıkan yeni gerçekler, işgalin aylar önceden planlandığını, Irak’ın petrol ve doğalgaz alanlarının işgalci iki gücün, İngiltere ve Amerika’nın şirketleri arasında çoktan parsellendiğini anlıyoruz!.. Belgeler öyle söylüyor... Irak’a, giderek bütün Ortadoğu’ya demokrasi getireceklerini savunarak, yalanlar üzerinden işgal planlayanların ana hedefinin petrol ve doğalgaz alanları olduğunu bir kez daha belgeleriyle anlıyoruz...
O zaman Libya?
ABD Başbakın Obama, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ve İngiliz Başbakan Cameron’un son yaptıkları “Kaddafi gitmeden harekat bitmeyecek” açıklamasını -nedense- kimse tartışmıyor. Açıklama, “Birleşmiş Milletler’in bittiği gün” olarak tarihe geçti oysa. Birleşmiş Milletler’in aldığı 1973 sayılı karar, Libya’daki sivillerin korunmasını hedefliyor, Kaddafi’nin yıkılmasını değil!.. O kararı apar-topar çıkartanlar yine yalan söylemişler... Hedefleri masum sivilleri kurtarmak değil, bir ülkenin sistemini topyekün değiştirmekmiş!..
Ya son karar? Avrupa Birliği, BM Libya topraklarında bir kara harekatı düzenleme kararı alırsa asker vermeye hazır olduğunu açıkladı!..
Zaten bir ülkenin muhalefetine en gelişmiş silahları verip, özel komandolarla o ülkede kendinize bağlı savaşçı yetiştiriyorsanız, kim inanır sizin sivilleri korumaya çalıştığınıza...
Irak’ın işgali bir yalana dayanıyordu. Libya’nın işgali ise yalan bir kavrama dayanacak. Masum sivilleri kurtaracağız diyenler belli ki oraya daha çok adam öldürmeye gidecek.
...Ve aradan bir 10 yıl geçecek, bizler ortaya çıkacak yeni belgelerde Libya petrolleriyle doğalgaz alanlarının emperyalist ülke şirketleri arasında nasıl pazarlık konusu edildiğini ortaya çıkan belgelerden öğreneceğiz!..
***

Hiç yorum yok: