28 Ekim 2012 Pazar

İNGİLİZLERİN HicAZ İSYANINA MADDİ YARDıMLARı- Yrd. Doç. Dr. M. Metin HÜLAGÜ


İNGİLİZLERİN HicAZ İSYANINA MADDİ
YARDIMLARI

Yrd. Doç. Dr. M. Metin HÜLAGÜ*


A. ARABİSTAN'IN SiYASİ DURUMU

Osmanlı Devleti'nin Asya kıtasında yer alıp bünyesinde kesif
bir Arap nüfusu barındıran, ayrıca coğrafi konumu itibarıyla da savaş
açısından oldukça önemli bir durum arzetmekte olan ı Arabistan
Birinci Dünya Savaşı arefesinde duygu ve lisan açısından birlik içerisinde
olmakla birlikte siyası yönden sadece gruplara ayrılmakla
kalmamış, fakat aynı zamanda birbirine muanz kabileler arasında
mücadele alanı haline de gelmiştir. Askeri açıdan küçümsenecek
bir yapıda olmamakla birlikte müşterek bir Arap hareketini gerçekleştirecek
lider ve önderden yoksun bulunmaktaydı2•

Aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle savaş kamplarına ayrılmış
olan Araplar kendilerine, ister Müslüman ve isterse Müslüman
olmayan her kim tarafından olursa olsun yapılacak müdaheleden
hoşnut bulunmamaktaydılar. Ayrıca icra edilişinde hiç bir şart kabul
etmeyen ve adeta kutsal bir vazife halini alan kan davaları ile
geleneksel özgürlüklerine bağlı kalmaya çalışmışlardır3• Bu ve sair
nedenlerden dolayı Araplar Merkezı Arabistan'da Birinci Dünya
Savaşı öncesi "İbn Suud" ve "Raşidller" olmak üzere iki idari kısma
ayrılmışlardı4•


Kızıldeniz'in doğu yakasında İmam Yahya, Mehmed Nazır Paşa,
Hicaz boyunca Osmanlı ordusunun denetimi altında tuttuğu ve
etkilediği aşiretler, Şammar bölgesine hakim olan Emir İbn Reşid
ve Irak'da Acemi Sa'dun Bey ve Uceynıi Paşalar Mısır ve Kızıl Deniz'i
çevreleyen bir hilal teşkil etmekle dikkati çekmekteydiler5
• Osmanlı taraftarı bu Arap liderlerine mukabil olarak Hicaz'ın güneyinde,
takriben 550 km. uzunluğundaki Asir adı verilen dağlık bölge
zahirde Osmanlı Devleti'ne bağlı olmasına rağmen fiilen tam bir
bağımsızlı\ içerisindeydi6 ve 1908 yılından beri Osmanlı Devleti'ne
karşı isyan halini sürdüren Fas Şeriflerinden birinin torunu olan
Seyyid Idris adındaki bir Mehdi'nin hakimiyeti altında bulunmaktaydı.
Seyyid İdris dışarıdan, bilhassa İtalya ve İngiltere'den yardım
görmekteydi. Uzun bir süre Seyyid İdris ile uğraşmak zorunda kalan
Osmanlı Devleti 1911 yılından itibaren artık Mehdi ile uğraşamaz
duruma gelmişti. Seyyid İdris savaş sırasında Osmanlı Devleti'ne
karşı açıkca bir tecavüzde bulunmamış sa da gizliden gizliye
İhtilaf devletleri ile olan münasebetlerini sürdürmüştü7

Orta Arabistan'da uzun bir zamandır hüküm süren ve Vehhabi
mezhebine mensup olan Necid Emiri İbn Suud ise çok eskiden beri
İngiltere ile gayet uyumlu bir siyaset izleyerek İngilizlerden gerek
maddi ve gerekse cephane ve subay gibi askeri yardım görmüş ve
Osmanlı Devleti için sürekli problem olmuştu8• 1899'dan beri İngiltere
ile anlaşma ilişkisi içerisinde olan Kuveyt lideri Şeyh Mübarek
İbn Sabah ise bu devlet ile sıcak ilişkiler kurmuştu9•

Asir'in güney sınırından Şeyh Said'e kadar veya Aden-İngiliz
bölgesi hududuna kadar uzanan ve peygamber soyundan gelen
-seyid ailesinden- imamlar tarafından idare olunan Yemen, Osmanlı
Devleti tarafından bir çok kez feth olunmuş, fakat coğrafi olarak
dağlık olan iç kesimlerde otorite sağlamada güçlüklerle karşılaşılmasından
dolayı her defasında mevzii ayaklanmalar neticesi geri
çekilmek zorunda kalınmıştır. 1904-1905 yıllarında vuku bulan

zorlu çarpışmalar neticesinde bu bölgede otoriteyi temin etmenin
zorluğunun ortaya çıkması üzerine II. Abdülhamid bu bölgeyi
İmam Yahya'nın fiili denetimine bırakmayı düşünmeye başlamıştı.
Yemen en son Mareşal Ahmet İzzet Paşa tarafından 1912 yılında
zapto lunmuş ve İmam Yahya ile bir anlaşma yapılmıştır. İmam
Yahya Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı devletine bağlılığını
devam ettirmiş, fakat İngilizlerin Kızıl Deniz'de mutlak bir
surette hakimiyet kurmalarından sonra Türklerle olan irtibatını
kesmişti.10• Fakat 1908'den sonra idareyi ele alan İttihat ve Terakki
Partisi II. Abdülhamid'in bu düşüncesini milli itibara aykırı bularak
bu bölgede yeniden mücadele ve mukavemete girişmiş, ancak 1911
Ekim'inde anlaşmaya varmak için kararlaştırılan barış şartlarında
daha evvel Sultan II. Abdülhamid tarafından ortaya konmuş olan
aynı çözüme razı omuştu11.

İngiltere'nin nüfusunun hemen hemen tümünün Müslüman olduğu
Arab yarımadasındaki bu başarısı, onun yıllardır İran Körfezi
etrafındaki Arap kabile liderleriyle iyi ilişkiler içerisinde olmasına
dayanmaktaydı12. Hindistan yolunu emniyet altında tutmak endişesi
ile Aden'i kendi muhafazaları altına alan İngilizler Aden cihetindeki
Lihac Sultanı, Hadramut dolaylarındaki küçük kabile şeyhleri,
Umman Sultanı Muskat, Piran sahilinde bulunan kabile reisIeri,
Bahreyn Adaları Sultanı, Kuveyt Sultanı ve saire olmak üzere Babu'l-
Mündeb ve Hürmüz Boğazı arasındaki tüm küçük Arab kabile
reisIerini himayelerinde toplamışlardı. Bu kabile liderlerine iaşe ve
silah yardımında bulunmuşlar, fakat bu yardımlarına mukabil onlardan
da topraklarına hiç bir yabancı devleti sokmama taahhüdünü
almışlardı13.

Böylece Arab yarımadasında önde gelen beş liderlerden İbn
Reşid ve İmam Yahya faal bir şekilde Osmanlı-Alman devletlerinin
yanında yer alırken İngilizlerin va'dlerine kanan Şerif Hüseyin, ıbn
Suud ve Idrisı ise İtilaf devletleri. saffına kaymışlardı14.

Hicaz'ı egemenliği altında bulundurduğu sırada Osmanlı Devleti'nin
burada takip etmiş olduğu politika, bir taraftan askeri kuvvete
başvurmak iken diğer taraftan da ekonomik yardımda bulunmak olmuştur. 
Çapulcu kabilelerin muhtemel hareketlerine meydan
vermemek için Hicaz'da önemli bir garnizon bulundurmuş ve bunu
çeşitli mali yardımlarla desteklemiştir. Hicaz'da garnizon bulundurmanın
imkansızlığı inancında olan İngiltere ise Kral Hüseyin'in bedevilere
karşı koyabilmesi ve Hac yolunu açık tutabilmesi için Hicaz
Hükümetine aylık ödemelerde bulunmuştur.15

Osmanlı Devleti'nin İtilaf devletlerine karşı savaş açmasından
sonra İngiltere mevcut anlaşmazlıklardan istifade ederek Mekke
Şerifi Hüseyin'e İbn Suud ve İdrisi'ye kendilerini Osmanlı Devletine
sadakatte bulunmaktan vaz geçirip İtilaf devletleri ile kader birliğinde
bulunmaya ikna edecek vaadlerde bulunmuştu.l6• Aynı zamanda
Bahreyn, Kuveyt, Muskat ve diğer şefliklerle anlaşmalar
yapmış ve bu anlaşmaları bol miktarlarda dağıttığı altınlarla da sağlamlaştırmıştı.17.

İngiliz yanlısı bu liderler arasında en tesirli ve. kuvvetli olanı
şüphesiz ki Mekke şerifi Hüseyin bin Ali idi. İttihat ve Terakki yöneticilerinin
ataması ile göreve gelmiş olmasına rağmen Şerif Hüseyin'in
Peygamber soyundan gelmesi kendisine Arap dünyasında
mühim bir mevkii kazandırmaktaydı18• Bu siyasi avantajının farkında
olan Şerif Hüseyin, Osmanlı Devleti'nden ayrılarak Hicaz'da bağımsız
bir Arap krallığı kurma emeline kapılmış, fakat para, silah
ve benzeri madde ve malzemelere olan ihtiyacından dolayı belirli
bir süre sessiz kalmayı tercih etmek zorunda kalmıştı. bu arzu ve
emellerinden dolayıdır ki, kendileri tarafından göreve getirilmiş olmasına
rağmen, siyasi görüş ve fikirleriyle Ittihad ve Terakki yönetimine
ters düşmüş, dolayısıyla da Ittihadcı liderler tarafından
Araplar için öngörülen plan ve programın uygulanmaya konmasında
fazla bir başarı elde edilememişti 19.

Şerif Hüseyin bağlı bulunduğu Osmanlı idaresine karşı bu doğrultuda
bir tutum sergilemesine mukabil Avrupa devletleri ve bunlar
içerisinde özellikle İngiltere'ye karşı gayet iyimser ve tatminkar
bir politika izlemişti.İstanbul'da bulunduğu sıralarda adı geçen

devlet temsilcileri ile temaslar kurmuş olan Şerif Hüseyin, Mekke
şerifi olduktan sonra bu münasebetlerini Hicaz'da yaşayan Türkler
tarafından şikayet konusu olacak derecede de ilerletmişti20•
İngiltere'nin Şerif Hüseyin ile olan müzakerelerine geçmeden
evvel Şerifin şahsiyeti ve siyasi görüşü hakkında kısaca bilgi verrnek sanırız 
faydalı olacaktır.

B. MEKKE ŞERiFİ HÜSEYİN BİN ALİ, ŞAHSİYETİ VE SiYASi FIKRIYATI

İmara ailesine mensub olan Şerif Hüseyin bin Ali Mekke'de
doğdu. 1893'den sonra 30 sene gibi uzun bir süre Sultan II. Abdülhamid'in 
bir nevi mecburi misafiri olarak İstanbul'da yaşadı21. Esasen
II. Abdülhamid, hakkında devlete karşı menfi bir girişimde bulunabileceği 
kanaatine sahip olduğu Şerif (o vakitler emir olan)
Hüseyin'i bu suretle İstanbul'da murakabe altında tutmuş oluyor,.
du22•

İstanbul'da ikamet ettiği yıllar zarfında bir Türk hanımı ile evlenen
Şerif Hüseyin'in bu evlilikten dört oğlu olmuş ve orada büyümüşlerdi23• 
ılımlı bir karektere sahip olan Şerif Hüseyin iyi bir eğitim 
görmüştür. Dini konularda ve İslam edebiyatında oldukca
kabiliyetli biridir. Uzun bir süre İstanbul'da kalışı kendisine siyaset
bilgisi kazandırmış, büyük siyaset adamları ve düşünürler ile irtibat
kurmasını sağlamıştır. Cömert, iyi kalpli ve liberal biri olan Şerifin
mütekebbirliği yoktur. Araplar arasında seleflerine nisbetle daha
büyük bir itibara sahiptir.

Uyanık olmakla birlikte Şerifi Türkler genelde serseri olarak
telakki etmiş ve fazla hürmet göstermemişlerdir24• II. Meşrutiyet'in
ilanından sonra İttihat ve Terakki yöneticileri tarafından Şerif olarak
 tayin edilen Emir Hüseyin 1908 yılı nihayetinde Mekke'ye dönmüştür


Şerif Hüseyin, Cihad-ı Ekber'in dolayısıyla Birinci Dünya
Savaşı'nın başarıya ulaşması noktasında mutlak değilse de gayet
mühim bir role ve konuma sahipti. Bu ehemmiyetinden dolayı
da gerek İtilaf devletleri ve gerekse Merkezı devletler tarafından
kazanılmak istenmişti. İtilaf devletleri açısından Şerif Hüseyin, diğer
Arap liderlerine nisbetle iki noktadan önem arz etmekteydi: İlki,
yarımadada bulunan Osmanlı kuvvetlerinin merkezinde stratejik
avantajlara sahip bir konumda bulunması idi. Bu durumu itibariyle
Arap kabilelerden oluşturacağı bir kuvvetle Osmanlı kuvvetlerini
merkezden vurabilir ve kuzeyle irtibat kurarak Asir ve Yemen'de
bulunan Osmanlı garnizonlarını saf dışı bırakabilirdi; ikincisi ise
Peygamber soyundan gelmekte Araplar nezdinde sahip olduğu hürmet
ve prestijdi26•

Diğer taraftan Osmanlı Devleti'nin hilafet makamını elinde bulundurması,
özellikle İngiltere ve Rusya gibi sömürgelerinde yoğun
Müslüman nüfusu barındıran Batılı devletleri öteden beri rahatsız
etmişti. Bu durum ise tabii olarak kendilerini, Osmanlı halifesinin
siyası gücüne karşı bir güç oluşturacak olan Arabistan'da yeni bir
halife çıkarmak ve yeni bir hilafet merkezi oluşturmak fikrine götürmüştü27•
Sistematik bir denge siyaseti takip eden28 İngiliz devlet
ricali, oluşturulacak bir Arap Hilafeti ile idareleri altındaki Müslümanların
Osmanlı halifesine. karşı olan sadakatlerinde bir sarsıntı
ve kopma meydana getirilebileceğini düşünmekteydiler29• Bu sebepledir
ki İngiltere Arap Halife fikrini kendi siyası gayelerine
ulaşma yolunda kullanmaya çalışmış ve Mekke şerifliğinin ve Kureyş
soyundan gelen Hüseyin bin Ali ailesi yönetiminin uzun bir
geçmişe dayanması dolayısiyle Mekke şerifi Hüseyin'i kendi menfeatleri için 
Osmanlı hilafetine karşı en uygun rakip olarak görmüştü30•

İngiltere, kendi askeri ve sivil kontrolü altında tutup müttefiği
olacak Mekke'de yeni bir hilafet merkezini oluşturmakla Afrika ve
Asya'da idaresi altında bulunan Müslüman teb'anın kendisi için tehlike
arzetmesini ortadan kaldıracak, aynı zamanda Arabistan'da nihai hakimiyetini 
tesis de etmiş olacaktı, Böylece yeni bir hilafet merkezinin tesisi ile 
İslami saygınlığını yitiren Osmanlı Devleti ise zararsız hale getirilmiş olacaktı31,

Bu gayenin tahakkuku için bölgedeki İngiliz nüfusu planlı bir
şekilde kullanılmaya çalışılmış ve Arab kabile reislerini halifenin
Cihad-ı Ekber davetine katılmamaya ikna edebilmek için İngiliz
hazinesinden gelen çil çil sarı altın liralar dağıtmıştır32, Siyası alanda
ise Osmanlı padişahlarının halifeliğinin Araplar tarafından hiç
bir zaman için itirazsız kabul edilmediği belirtilmiş ve bu iddiaya
karşı zaman zaman Arabistan dahilindeki Araplar tarafından gerektiğinde
silahla karşı koymak da dahil Osmanlı padişahlarının halifeliğinin
tamamiyle fetihlere dayandığı, kılıç zoru ile elde edildiği ve
1517 tarihine kadar bu müessesenin Abbasilerde bulunduğu, Yavuz
Sultan Selim'in Memluklülerden Mısır, Suriye, Mekke ve Medine'yi
aldığı ve son Abbası idarecisini halife ünvanını kendisine vermek
zorunda bıraktığı ve dolayısıyla Osmanlı hilafetinin mazisinin
çok yeni olduğu ifade edilmekte33, Irak ve Hicaz'daki Arap kabileleri
arasında bağımsızlıklarını elde etmek suretiyle aralarındaki seçkin
ailelerden birini başlarına kralolarak seçebilecekleri propagandası
yapılmaktaydı34,

Şerif Hüseyin'in Arap Kralı olma emeli peşinde olduğunun farkında
olan İngiliz dışişlerindeki bazı görevliler onun tarafından Osmanlı
Devletine karşı ortaya konacak bir isyan hareketinin Ingiltere
ve müttefıklerine zafer yolunu açacağını35, sosyal ve psikolojik açılardan
kendilerini çok iyi bir şekilde tanıdıkları Arap halkının ise
böyle bir harekete müsbet bir cevap vereceklerini rapor etmişlerdi36,
Gerek dışişlerinden gelen bu yöndeki raporlar ve düşünceler ve gerekse
Arapların İttihat ve Terakki Partisi idaresinin bazı uygulamalarından rahatsız 
olması ve bu uygulamalara zaman zaman karşı
koyması İngilizleri Şerif Hüseyin'i kullanmak suretiyle Osmanlı
kuvvetlerine dahilden saldırıda bulunma fıkrine götürmüştür3?, Vuku
bulacak böyle bir hareket neticesinde m1;lkaddes yerlerin elde
edilmesi ile Kızıl Deniz sahili Türk-Alman Ittihad-ı Islam propagandasının 
hareket merkezi olmaktan çıkacak, Osmanlı hilafesine
manen bağlı olan Mısır ve Hint ordusundaki Müslüman unsurlardan
gelebilecek tehlike giderilecek ve muhtemelen Osmanlı Padişahı
Hadimu'l-Haremeyn ünvanı ile hilafet nüfôzunun bir kısmını
kaybedecekti38.

Başlangıç olarak Şerif Hüseyin tarafından önerilen Osmanlı
kuvvetlerine karşı cephe oluşturma fikrinin39tahakkuku için Şerifin
oğlu Abdullah, savaşın henüz arefesinde bulundukları bir sırada bir
İngiliz-Şerif Hüseyin ittifakı oluşturulması için Şubat 1914'de Kahire'deki
İngiliz otoriteleriyle konunun müzakeresi için ilk temasları
başlatmıştı. Fakat bir anlaşmaya varmak ümidi ile asıl görüşmeler
savaşın başlamasından on ay sonra tahakkuk ettirilebilmişti.
Kahire'deki İngiliz otoriteleri Halife'nin ilan ettiği Cihad-ı Ekber
davetine icabetten vazgeçirmek ve mümkünse muhalefette bulunmasını
sağlamak üzere Şerif Hüseyin ile müzakerelere koyulmuştu40.

Bu müzakerelerde Şerif Hüseyin İngiltere'nin, kuzeyde Mersin-
Adana hattından başlayarak doğuda Iran Körfezi'ne, güneyde
Hindistan Okyanusu'na ve batıda Kızıl Deniz'e ulaşan ve Akdeniz
sahilinden tekrar Mersin'e yayılan bir alanı kapsayan bağımsız bir
Arap Hilafeti (Krallığı)'nın garanti edilmesi halinde anlaşmaya
 vanlabilineceğini belirtmiş41, İngilizler'den gerekli garanti ve yardımı
elde etmeden herhangi bir isyan hareketinde bulunmaktan şiddetle
sakınmış42, fakat bir taraftan da oğlu Faysal'ı Suriye, Irak ve Istanbul'a
göndererek genel kanaati tesbite ve taraftar toplamaya çalışmıştı43.

Kitchner-Şerif Abdullah. görüşmeleri ve Şerif Hüseyin-Sir
Henry McMahon arasında cereyan eden mektup teatileri neticesinde44Şerif
Hüseyin ve taraftarlarının Türk-Alman ittifakına karşı İngiltere safında yer 
alması halinde Şeriflik ünvanı ve ona tealluk eden
hakların İngiltere tarafından garanti edileceği ve. ülkesinin herhangi
bir dış tecavüze uğraması durumunda müdafa olunacağı belirtilmiştir'
5. Hicaz'da bağımsız bir Arap Krallığı kurma ve Arap Hilafeti
oluşturma arzusunda olan Mekke şerifi Hüseyin bin Ali46 için İngilizlerin
siyasi vaadleri kendisine, idari ve siyasi açıdan zaman zaman
anlaşmazlığa düştüğü Osmanlı devletinin İttihad-ı İslam davetinden
çok daha cazip gelmişti47•

Netice olarak kendilerinin yalnızca Allah, Peygamber ve Halife'ye
bağlı olduklarını beyan eden Şerif Hüseyin, Ittihad ve Terakki
yönetimini halifeyi görevinden almak, dinsiz olmak ve İslam'a ters
olan hareketlerde bulunmakla suçlamış ve isyan hareketini başlatmıştı48•

Babıali bu iddiaların mesnetsiz olduğuna dair derhal karşı
fetvalar çıkarmışsa da fazla bir başarı elde edememişti49• Mali ve
askeri yardımlarının yanında ihtilal ve isyan çıkarmakta gayet yetenekli
İngiliz ve Fransız ajanların50 çalışmaları ile Şerif Hüseyin liderliğindeki
Hicaz isyanı 5 Haziran 1916'da Mekke'de patlak vermiş,
iki gün sonra ise Hicaz'ın bağımsızlığı, kendisinin ise Hicaz
Kralı olduğu ilan edilerek Arap yarımadası da askeri operasyonlara
dahil edilmişti51.

5 Haziran 1916 tarihinde Osmanlı devletine karşı isyan eden
Şerif Hüseyin, dini ve siyasi bir mahiyet taşıyan bu isyanına halkın
desteğini elde etmek üzere yayınlamış olduğu iki beyannamesinde,
sebep olarak İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin devlet işlerindeki kötü
idaresini; Osmanlı saltanatı ile bütün Müslümanların arasında yegane
bağı oluşturan Allah'ın Kitabı ve Rasulullah'ın Sünnetini ihlale
cüret etmelerini; Rasulullah'ın hayatını fetihad Gazetesi'nde ağza
alınmayacak tabirlerle tahkirde bulunmalarını ve mirasta eşitliği
terviç etmek gibi Kur'an ayetlerini ilgadan çekinmemelerini; bunlara
ilave olarak Ramazan'da askerlerin oruç tutmalarını yasaklayarak
 İslamiyet'in beş esasından birini yıkmaya kalkışmalarını; halifenin
bütün haklarını gasb etmelerini; ArabIardan ileri gelen kimseleri asmalarını
ve mukaddes yerlere hürmet ve saygı yerine alayla mukabelede
bulunmalarını göstermiş ve Arab halkından kendisine destek
vermelerini istemiştir52.

C. ŞERİF HÜSEYİN'E YAPILAN MADDİ VE ASKERİ YARDIMLAR

Şerif Hüseyin Hicaz'da gerçekleştirmeği planladığı isyan hareketi
ile iki amaca varmayı hedeflemekteydi. Buna göre evvela
Mekke, Medine ve çevresinde bulunan Türk askerlerini buradan
atacak ve daha sonra da diğer Arap kabile liderlerinin de yardımı
ile Türkleri tümü ile Arab yarımadasından çıkaracaktı. İkinci olarak
da Arab milliyetçiliğinin merkezini oluşturmak üzere Hicaz'da bağımsız
bir Arab Devleti kurmayı düşünmekteydi. Ona göre kurulacak
bu devlet zamanla Müslümanlar tarafından tanınacaktı. Zaten
İngiltere hükumeti de gayet ısrarlı ve aleni bir şekilde (yazılı olarak)
Arap Hilafetini yeniden tesis etme arzusunda olduğunu ifade
etmiş ve neticede Şerif Hüseyin ile isyan etmesi konusunda müzakerelerde
bulunmuş ve anlaşmaya varmıştı53.

İngiltere Hicaz isyanını başlatmakla esasen ağır bir mali-harcama
altına girmişti. Acil ve gerekli bir takım siyasi ve askeri sebeplerden
dolayı Şerif Hüseyin'e yapılan normal ödemelere ilaveten ek
ödemelerde bulunmuştu. Fakat isyan yolu ile elde ettiği siyasi ve
askeri kazanç kendisine hem oldukca ucuza gelmiş ve hem de isyan
için yapılan yatırımın fevkinde olmuştu54.

Şerif Hüseyin'e maddi yardımda bulunulması konusu evvela,
Kahire'de bulunduğu bir sırada Şeyh Fuad el-Hatib'in aracılığı ve
daha sonra da Şerif Hüseyin'in İngiltere'nin Cidde'deki temsilciliği
ile olan muhabereleri neticesinde kararlaştırılmıştı55.

Şerif Hüseyin ve diğer Arab kabile liderlerine yapılan tüm
ödemeler ve askeri malzeme tutarları yeni kurulan Arab Krallığı
bütcesinden geri alınmak üzere, devlet yardımı, kabile vergisi ve
sair adlar altında verilmiş56, aylık ödemelerin ve askeri techizat ve 

donanımın miktarı İngiliz dışişleri uzmanlarının tavsiyeleri doğrultusunda
yapılmıştır57

Tayin edilen aylık tahsisatlar ve sonradan uygulamaya konan
ilave ödemeler Hindistan Rupisi, Mısır banknotları ve altın cinsinden
olmuşturs58

İngiliz Hükümetinin Şerif Hüseyin'e yapmış olduğu ödemeler,
tesbit edebildiğimiz kadarı ile tarih itibariyle, şöyledir:

Mart-Temmuz 1916 ayları arasında İngiliz hükümetince Şerif Hüseyin'e yapılan devlet yardımı:

1. 15 Mart 1916 53.000 Sterlin               Bu ödemenin 50.000 Sterlini Şerifin askerleri için yapılmış ve askeri harcamalar olarak kabul edilmiştir.
3.000 Sterlin ise kabileleIerin isyanını sağlaması yolunda Şerif Abdullah'a özel bağış olarak verilmiştir.

2. 28 Mayıs 1916 10.000 Sterlin 10 Haziran 1916 50.000 Sterlin 10.000 Sterlin Şerif Abdullah'a yapılmış, 50.000 Sterlin ise isyanı başlatması için Şerif Hüseyin'e gönderilmiştir.

3. 20 Haziran 1916 20.000 Sterlin Medine'deki askeri operasyonların sürdürülmesi için Şerifin
oğluna ödenmiştir.

4. 11 Temmuz 1916 , 50.000 Sterlin Gıda masrafı, Şerif ve oğlunun emri altındaki askerler ve bunları
destekleyen kabileler için verilmiştir.

5. 16 Temmuz 1916 75.000 Sterlin Gıda masrafı, Şerif ve oğlunun emri altındaki askerler ve bunları
destekleyen kabileler için verilmiştir.
----------


Toplam: 258.000 Sterlins 59.


1918-1919 yıllarına ait ödeme çizelgesi ise şöyledir:

Mısır'dan Akabe'ye                                                            Cidde'de               Akabe'deki
Nech, Yenbu ve                                                                 Tahvillerin              tüccarlardan.
Cidde.                                                                                satımından.

Sterlin                                                                                Sterlin                        Sterlin

Nisan        1918                   201.400                                21.000                        2.600
Mayıs        1918                  128.400                                 95.000                        1.600
Haziran      1918                  153.810                                66.000                        2.190
Temmuz     1918                  182.000                               10.000                        8.000
Ağustos      1918                 122.600                                47.000                      13.000
Eylül           1918                 154.500                                  24.500                      13.000
Ekim          1918                  102.730                                 32.501                      31.000
Kasım        1918                    49.780                                 79.000
Aralık        1918                   130.000                                     -                                 -
Ocak         1919                    74.072                                  49.208                           -
Şubat         1919                    60.000                                  65.000                           -
Mart          1919                    89.500                                  28.500                           -

Toplam                            1.448.992                                517.709                     71.390 Sterlin

1919 yılının Ekim, Kasım ve Aralık aylarında yapılan ödeme miktarları ise şöyledir:

Ekim           1919 75.000  Sterlin.
Kasım         1919 50.000  Sterlin.
Aralık         1919 25.000  Sterlin.
      
         Toplam:    175.000  Sterlin60•


Mısırdan                                            Akabe ve                      Kral ve Emir
Yenbu'ya.                                             Şam'a                      Adına Kahire'de                Toplam
                                                      Gönderilen Miktar         Yapılan Ödemeler.

Sterlin                                                    Sterlin                           Sterlin                           Sterlin
   -                                                              -                                -                                 225.000
   -                                                              -                                -                                 225.000
   -                                                              -                             3.000                            225.000
   -                                                              -                                -                                 200.000
12.000                                                        -                             5.200                          200.000
   -                                                               -                             8.000                           200.000
   -                                                         15.469                        18.300                         200.000
   -                                                         71.220                             -                                200.000
   -                                                         70.000                             -                                200.000
   -                                                         73.720                          3.000                           200.000
   -                                                         73.000                          2.000                           200.000
   -                                                         70.000                        11.923                           200.000

12.000                                                 373.485                        51.423                       2.475.000 Sterlin




Yukarıda görüldüğü üzere Şerif Hüseyin'e yapılan ödemelerin
toplamı, aylık tahsisat ve ilavelerle birlikte 2.475.000 Sterlindir.
Bu miktara Kuzey Operasyon Bütcesinden Akabe'ye gönderilen
255.000 Sterlin altın dahil değildir61• .

Gerek Kral Hüseyin'e ve gerekse diğer Arap kabile liderlerine
aylık olarak tayin edilen miktarların ve ilave tahsisatların ödenmesi
neticesi İngiliz altın stokları erimiş ve para sıkıntısı başgöstermiştir.
Yukarıdaki çizelgede görüldüğü üzere, bu sıkınhyı giderebilmek
için İngiliz Hükümeti Hicaz'ın ihtiyaçlarının karşılanması için Mısır
Hükümeti'nden kendi altın ve gümüş kaynaklarını kullanması ricasında
bulunmuştur62• Oysaki 19 Haziran 1917'de Mısır'daki bankalardaki
toplam İngiliz altın miktarı 1.6oo.000'i bulmaktaydı. 6Ekim 1917 tarihine 
kadar askeri ödenekten yapılan harcamaların toplamı ise yaklaşık 2.000.000
 Sterlini bulmakta idi. Bu miktarın yaklaşık 100.000 Sterlini İngiliz altını ve 
1oo.ooo'i ise Türk altınından oluşmaktaydı63• Fakat yapılan harcamalar neticesinde 
31 Mart 1919 tarihine kadar Şerif Hüseyin'e ödenen para miktarı toplam
olarak 42.475.000'i bulmuştur 63.1919 Ekim, Kasım ve Aralık 
aylarında yapılan ödemelerle birlikte bu miktar 45.205.000'e ulaşmıştır.

D. İLA VE PARA TALEBİ

Şerif Hüseyin, İngiliz Hükümetinin kendisine yapmakta olduğu
aylık ödemelerden 15.000 Sterlin kadannı Mekke'deki gıda ve
sair ihtiyaçları için ayırdıktan sonra geri kalan kısmını, hediyelerle
birlikte harp sahalarındaki oğulları vasıtasıyla tümü ile diğer Arap
kabile liderlerine göndermekteydi.

Şerif Hüseyin hareket sahasının genişlemiş olduğundan bahisle
Kuzey Arabistan'daki kabile liderlerini kendi saffına çekebilmek ve
kendi saffında bulunanlara ise yardım edilebilmek; hacca gelen
Müslümanların sağlık ve diğer hizmetlerini normalolarak karşılayabilmek,
Türkler tarafından Medine'de tahrib edilen cami, mescid
ve halka açık yerleri tamir edilebilmek için paraya ihtiyacı olduğunu
ifade edip yükünün ağır olduğundan bahsetmekte ve dolayısıyla
mevcut şartlar altında kendisine aylık ödemelere ilaveten, ekstra

ödemelerin yapılması talebinde bulunmaktaydı. Şerif ayrıca bu talepleri
arasında Türklerin propaganda maksadıyla Medine'ye külliyetli
miktarlarda altın aktardıklannı da ifade etmeyi unutmamıştı65.
Gerek aylık ödemelerin yetersizliği ve gerekse ilave ödemelerde
bulunulmasının ileri sürülmesi sebebiyle zaman zaman Şerif Hüseyin
ile İngiliz Hükümeti arasında ciddi boyutlara ulaşmamalda
birlikte bazı anlaşmazlıklar başgöstermişti66.

Savaşın getirdiğiartan ihtiyaç ve ödemeler karşısında maddi sıkıntı
içerisine düşen İngiliz Hükümeti Şerif ve diğer Arab kabile liderlerine
tayin edilen tahsisatları temin etmek için Mısır banknotları
ve Hindistan Rupisi ile ödeme yoluna gitmiştir. Fakat Sterlin'in
Rupi karşısındaki sürekli yükselişi ve Rupi'nin değer kaybına uğraması
anlaşmazlığa sebebiyet veren konulardan birini oluşturmuş ve
Şerif Hüseyin'in şiddetli protestolarına neden olmuştur67•

İngilizler Şerifin talebi üzerine muayyen yerlere harcanmak
kaydıyla kendisine ilave ödemelerde bulunmuşlardır. Bu ödemelerden
en önemlisi 6 Şubat 1917 yılında Hicaz kabilelerinin' sadakatinin
devamı için harcanmak üzere verilen 100.000 Sterlin tutarındaki
ödemedir 68. 1916 yılında Mısır'daki hesaptan yapılan ilave
ödeme miktarlan bazı aylara göre şöyledir.

Eylül               1916                          125.000                          Sterlin
Kasım             1916                          375.000                         Sterlin
Aralık             1916                          125.000                          Sterlin
Ocak              1917                          125.000                          Sterlin  69. 

İngilizlerin değişik isimler altında da olsa Şerif Hüseyin ve san-
Arab kabile liderlerine yapmış olduklan maddi ve askeri yardımlar
Hicaz İsyanı'nın başanlı olmasında şu veya bu şekilde yardımcı olmuştur70•

Dikkatlerden kaçmaması gereken önemli bir nokta da, İngilizlerin
isyan sırasında Mekke hac yolunun açık bulunmasına ve hac
ibadetinin rahatlıkla yapılmasına itina göstermeleridir. Zira bu ibadetin
yerine getirilmesinde veya Mekke'ye ulaşılmasında karşılaşı-lacak güçlükler, 
başta Hindistan olmak üzere gerek kendi ve gerekse diğer müttefiklerinin 
sömürgelerindeki Müslümanları  heyecan ve galeyana getirebilir,
istenmeyen tatsız hadiselerin doğmasına neden
olabilirdi 71.

E. DİGER KABİLE LİDERLERİNE YAPILAN ÖDEMELER

İngilizler Kral Hüseyin'e ilaveten İbn Saud, İdrisi, İmam Yahya,
Şam'da bulunan Şerif Zeyd'e ve Muskat, Bahreyn, Bunder Şawaih,
Kuveyt ve sair liderlere ödemelerde bulunmuşlardırn. Bu liderlere
yapılan ödemeler: 

1) Mekke'deki Vahhabi tehlikesine mani
olmak üzere sınır boylarındaki kabilelere yardımda bulunulması, 
2)Hac ibadetinin rahat bir şekilde yapılabilmesi için hac yollannın
açık tutulması, 
3) Arab yanmadası dahilindeki kabilelerin yardımının
sağlanabilmesi için yapılmıştır73•

Fakat Arap yanmadasındaki bu Arap kabile liderlerinin maddi
yardımdan payalması konusunda gerek Ingiliz Hükumeti'nin ve gerekse
Şerif Hüseyin'in izlediği politika farklı olmuştur.

Şerif Hüseyin Arabistan yanmadasındaki kabile liderlerini etrafında
toplamak ve kendine bağlamak suretiyle, başta Hindistan ve
Mısır Müslümanlan olmak üzere islam alemine karşı kendisinin diğer
liderler tarafından itibar ve destek gördüğü imajını vermek,
Arab Hilafet veya Arab Krallığı iddiasında onların da desteğini veya
en azından hoş görülerini kazanmaya çalışmaktaydı. Hatta bir
Arab birliği oluşturmak gayesiyle İngilizlerden kendisine yapılan
maddi yardımın artırılmasını (50.000 Sterlin) ve acilen 20.000 silah
gönderilmesini talep etmişti 74

Bunun içindir ki kendisine yapılan maddi ve askeri yardımların
arta kalanmı oğullan ve taraftarları vasıtası ile diğer kabile liderlerine
göndermekte, hatta ihtiyaçlannın fazlalığından, Arap yanmadasındaki
kabilelerin kendileri tarafına meyillerinin sağlanabilmesi
için bunlara el uzatılması gerektiğinden bahisle, İngiliz Hükümeti'nden
ekstra ödemelerin yapılması talebinde bulunmaktaydı. Fakat
bu durumun farkında olan ve Şerifin bağımsız bir güç haline gelmesine
imkan tanımak istemeyen Ingiltere ise bu duruma mani olmaya çalışmış,
 kendisine tahsis olunan paraların yerel ihtiyaçlar için kullanımını istemiştir75•
 Zira muhtelif Arab kabile  liderlerinin Şerif Hüseyin Hükümetine bağlılık göstermeleri, 
Şerifin Osmanlı halifesine karşı takındığı tavrı İslam dünyasında haklı gösterecek
ve Arab yarımadasındaki milli dayanışma görünümünü kuvvetlendirecekti 76•

Şerife çekilen telgraflarda İngiliz hükumeti ile yapmış
olduğu anlaşmaya göre kendisine verilmesi kararlaştınlmış olan
tahsisatın sadece Hicaz yönetimi ve Hicaz Krallığının gelişmesi
için olduğunun unutulmaması belirtilmiş, kendisine yapılan aylık
ödemelerin Suriye'ye daha fazla aktarılmaması ikazında bulunulmuş
ve bu istediğinin anlayışla karşılanması istenmiş, yapılan yardımlann
yanlış şekilde kullanımının İngiliz hükümetince tasdik
görmeyeceği ifade olunarak, Suriye'deki ihtiyaçlannın karşılanması
için Emir Faysal'a ve emir Zeyd'e direkt yardımlarda bulunulmuştur77•

Yukarıdaki ifadelerde açıkca görüldüğü gibi, Hicaz isyanının
patlak vermesinde İngilizler büyük bir rol oynamışlardır. Şerif Hüseyin'in
Arap Hilafeti veya Arap Krallığı emelini Ortadoğu'daki
kendi çık.arlan için kaçınırnaması gereken bir fırsat olarak değerlendiren
Ingiltere, Şerif Hüseyin'e bir takım asılsız vaadlerde bulunmuş,
onu ve diğer kabile liderlerini devlet yardımı, borç ve sair
adlar altında maddi ve askeri açıdan destekleyerek Osmanlı Devleti
aleyhine isyan etmelerini sağlamıştır. Bu yolla mevcut savaşın cerayanını
kendi lehine çevirdiği gibi Arap yanmadasındaki konumunu
da sağlamlaştırmıştır. İsyan neticesinde Osmanlı Devleti bu yanmadadaki
hakimiyetini kaybederken Şerif Hüseyin'in kazancı ise
senelerdir aynı din ve düşünce birliği içerisinde bulunduğu bir devlete
olan bağlılığından ayrılarak sömürgeci İngiltere'nin boyunduruğu
altına girmek olmuştur.

Dipnotlar


* Yrd. Doç. Dr. M. Metin HüLAGÜ, Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Tarih Bölümü, KAYSERİ.
1. Zeine N. Zeine, Arab-Turkish Relations and the Emergence of Arab Nationalism,
Beimt 1958, s. 98.
2. Kürkçüoğlu, Ömer: Osmanlı Devletine Karşı Arap Bağımsızlık Hareketi 1908-
1918, Ankara 1982, s. 92.
3. Steiner, MJ.: Inside Pan-Arabia, Chicago 1947, s. 53.
4. Glubb, Sir John Bagot: Britain and the Arabs. A Study of Fifty Years 1908 to
1958, London 1959, s. 60.
5. Public Record Office. Londra. Foreign Office Archives: ı41/828/43-43. 181777,
July 13, 1920. Bundan sonra F.O. diye gösterilecektir. Koloğlu, Orhan: Mustafa Kemal'in
Yanında iki Libyalı Lider: Ahmet Şerif-Süleyman Baruni, Ankara 1981, s. ıs vd.
6. Koloğlu, Orhan: a.g.e., s. 151.
7. F.O.: 141/828/4343. 1816777, July 13, 1920; Antonius, George: The Arab Awakening.
London 1955, s. 146; Larşer, M.: Büyük Harbde Türk Harbi (Ter. Mehmed Nihad).
C. 3, İstanbul 1927, s. 29; Kürkçüoğlu, Osmanlı Devletine Karşı ...• s.70-72.
8. D.G. Hogarth, Arabia. Oxford 1922, s. 130; Pomiankowiski, Joseph: Osmanlı imparatorluğu'nun
Çöküşü. 1914-1918 1. dünya Savaşı (ter. Dr. Kemal Turan), İstanbul
1990. s. 153; Antonius, a.g.e .. s. 146.
9. Antonius, a.g.e .• s. 146.
10. Antonius, Arap Awakening., s. 152; Kürkçüoğlu, Osmanlı Devletine Karşı ...• s.
70-72.
11. Kürkçüğlu,. aynı eser. s. 70-72.
12. Steiner, M.I., Inside Pan-Arabia, s. 53-54.
13. Larşer, Büyük Harbde ...• C. 3, s. 28; Steiner, aynı eser, s. 53-54.
14. Antonius, a.g.e., s. 146.
15  F.O.: 1411828/4343. 181777, July 13, 1920.
16.Aynı vesika.
17. Kürkçüoğlu, Osmanlı Devletine Karşı ...• s. 77.
18. Buııard, Sir Reader, Britain and the Middle East. From the Earliest Times to
1950. London 1951, s. 74; Marlowe, John, Arab Nationalism and British Emperialism.
London 1961, s. 20.
19. India Office Library and Records, Londra: UP&S/181)8200-220. Bundan sonra
kısaca IOR diye gösterilecektir.
20 lOR: LIP&S/18/8200-220.
21. Aynı vesika; Glubb, Britain and the Arabs ...• s. 57; John Marlowe, Arab Nationalism and British Emperialism. s. 20; Kürkçüoğlu, Osmanlı Devletine Karşı ...• s. 68.
22. Kürkçüoğlu, aynı eser. s. 68.
23. Larşer, Büyük Harbde ...• C. 3, s. 29; J. Marlowe, a.g.e., s. 20.
24. Larşer, a.g.e .• C. 3, s. 29.
25. Glubb, Britain and the arabs, s. 57; Alien, nehard: lmperialism and Nationalism
in the Fertile Crescent. Sources and Prospects o/the Arab-lsrail Conflict, Oxford 1974, s.
156; Kürkçüoğlu, Osmanlı Devletine Karşı ..., s. 70.
26. Antonius, The Arab Awakening. s. 139- 140; Glubb, Britain and the Arabs, s. 59;
Steiner, Inside Pan-Arabia. s. 55-56.
27. Prasad, Yuvaraj Deva: The ındian Muslims and World War I. A Frase of Disillusionment
with British Rule 1914-1918. New Delhi 1985, s. 101.
28. Larşer, Büyük Harbde ...• C. I, s. 13.
29. Elie Kedourie, England and the Middle East. The Destruction of the Ottornan
Empire 1914-1921. s. 52, Hassocks, Sussex 1978; Farah, Caesar: "The ıslamic Caliphate
and the Great Powers: 1904-1914". in: Studies on Turkish-Arab Relations, Annual 1987-
2, İstanbul 1987, s. 42.
30. Larşer, Büyük Harbde ...• C. 1, s. 140-141; Prasad, The Indian Muslims ....• s. 101;
Faralı, a.g.e .. s. 42.
31. Prasad, a.g.e., s. 100; Farah, "The Islamic Caliphate ... ", s. 38,46.
32. Steiner, Inside Pan-Arabia, s. 53.
33. Prasad, a.g.e., s. 100-ıo1. .
34. Samih Nafiz Tansu, Iki Devrin Perde Arkası, Istanbul1969, s. 186.
35. T.E. Lawrence, Seven Pillars of Wisdom aTriumph, London 1949, s. 26; Sharabi,
H.B.: Govemments and the Politics of the Middle Eastem in Twentieth Century, Westport,
Connecticut 1987, s. 112.
36. Lawrence, aynı eser, s. 26.
37. Zeine, Arab-Turkish Relations ...• s. 98.
38. Sharabi, H.B., a.g.e .• s. 112; Larşer, Büyük Harbde ..., C. 3, s. 35; Kürkçüoğlu,
Osmanlı Devletine Karşı ..., s. 77.
39. Bullard, Britain and the Middle East. s. 74.
40. John Marlowe, Arab Nationalism and British Emperialism, s. 20; Sharabi,
a.g.e., s. 110- 111.
41. Djemal Pasha, Memories of a Turkish Statesman-I913-I9I9, New York 1973, s.
211; Cari Brocke1mann, History of the Islamic Peoples, London 1982, s. 472; Steiner, Inside
Pan-Arabia, s. 56-57; Glubb, Britain and the Arabs, s. 59-60; Mar1owe, John, a.g.e.,
s. 21; Feridun Kandemir, Peygamberimizin Gölgesinde Son Türkler. Medine Müdafaası,
İstanbul 1974, s. 39.
42. Marlowe, Arab Nationalism and British Emperialism, s. 20; H.B. Sharabi, Govemments
and the Politics ..., s. 110-111.
43. Gaury, Gerald de, Rulers of Mecca, London 1953, s. 268; Elie Kedourie, England
and the Middle East, s. 36; D.G. Hogarth, Arabia, Oxford 1922, s. 132.
44. Zeine, Arab-Turkish Relations ...• s. 104.
45. Hogarth, a.g.e .• s. 133.
46. Steiner, Inside Pan-Arabia. s. 59; Prasad, The Indian Muslims ...• s. 99.
47. Morge Berger, The Arab Worl Today. London 1962, s. 342; Constantine K. Zurayk,
"The National and International Relations of the Arab States". in: Near Eastem Culture
and Society, ed by T. Cuyler Young, Princeton, New Jersy 1951, s. 208.
48. F.O: 881/9858, May 1911; Hans Kohn, History of Nationalism in the East. London
1929, s. 283; Prasad, a.g.e .• s. 102; Koloğlu, Mustafa Kemal'in yanında .... s. 5. İsyan
Beyannamesi için Ek I'e bakınız.
49. Koloğlu, Mustafa Kemal'in yanında ...• s. 5.
50. Zeine, Arab-Turkish Relations .... s. 104, 115.
51. Zeine, a.g.e .• s. 104, 115; Prasad, The Indian Muşlims ...• s. 100, 105 vd.; Larşer,
Büyük Harbde ...• C. I, s. 141; Steiner, Inside Pan-Arabia. s. 59; Hans Kohn, History of
Nationalism in the East. s. 283; D.G. Hogarth, Arabia. s. 130.
52. Larşer, a.g.e .• C. 3, s. 45 vd.; Kürkçüoğlu, Osmanlı Devletine Karşı ...• s. ı ı6.
53. F.O: 371/3048. xc 18ı904. 26 April ı917.
54. Aynı vesika.
55. Aynı vesika.
56. F.O: 371/3048. xc 181904.26 April 1917.
57. F.O: 141/828/43.43. 181777. 19 January 1920.
58. Aynı vesilca.
59. F.O: 371/3048. XC 181904. LOJuly 1917.
60. F.O: 141/828/4343. 181777.6 February 1920.
61. Aynı vesilca.
62. F.O: 371/3048. XC 181904. 12 July 1917.
63. F.O: 371/3048. XC 181904. 17 June 1917.
64. F.O: 141/828/4343. 181777. 3 February1920.
65. F.O: 371/3048. xc 181904. II Apri11917.
66. F.O: 141/828/4343. 181777.19 November 1919.
67. Aynı vesilca.
68. F.O: 371/3048. XC 181904.23 April 1917.
69. Aynı vesilca.
70. Aynı vesilca.
71. F.o: 141/828/4343. 181777. 17 April1917.
72. Aynı vesilca. 17 April 1917 ve 6 February 1920.
73. Aynı vesilca. 5 May 1920.
74. F.o: 371/3048. XC 181904.29 January 1917.
75. FO: 14l/828/4343. 181777.29 November 1919.
76. FO: 37l/3048. xc 181904.26 April 1917.
77. FO: 14l/828/4343. 181777.29 November 1919.






















Hiç yorum yok: