14 Ağustos 2012 Salı

İstihbarat savaşları - Abdulkadir Selvi


Çankaya'daki evinden çıktı, yürüyerek Güvenlik Caddesi'ne girdi. Ürkek adımlarla yürüyor, arkasına dönüp dönüp bakıyordu.
İzlenmediğinden emin olduktan sonra, bahçe içindeki iki katlı eve girdi.
Girerken yanındaki şişkin çantadan hafiflemişti.
Yine akşam saatiydi.
Makam aracını göndermişti.
Yine Çankaya'daki evinden çıktı.
Gaziosmanpaşa'ya saptı, Nene Hatun Caddesi'ndeki apartmanın önünde durdu.
İstihbaratçı refleksiyle arkasını kontrol ettikten sonra, giriş katındaki bir daireye girdi.
Adı Sabahattin Savaşman'dı.
MİT'in belkemiği olan İstihbarat Başkan Yardımcısı'ydı.
Güvenlik Caddesi'nde gittiği ev BM'de görevli İngiliz uyruklu A. Denton Thompson'a aitti.
Savaşman burada İngiliz Gizli Servisi'nden (SIS) Robin Seeley'le buluşuyordu.
Nene Hatun'daki evde ise ABD uyruklu astsubay Inarac OnsagerTuslog ve eşi Lyle oturuyordu.
Eve yapılan baskında Savaşman'ın CIA'ya sattığı belgeler, kesilen para makbuzları ve bir de belgeleri cebine sokarken yakalan CIA mensubu William Philips yakalandı.
Savaşman ifadesinde iki servisle de birbirinden habersiz çalıştığını itiraf etti.
Turan Çağlar, NATO'da çalışmış, 27 Mayıs darbesinde görev almış, 9 Martçılarla birlikte MİT'ten tasfiye edilmiş ama orduda güçlü ilişkiler ağı olan bir isimdi.
NATO'da görevli iken doğan kızına, 'Lale NATO' ismini verebilecek kadar sıradışı bir adamdı. O kız daha sonra büyüdü Barış Manço'yla evlenip, 'Lale Manço' oldu.
Sıradaşı ilişkileri nedeniyle MİT, Kontr-Espiyonaj Dairesi'nden bir ekip oluşturulup izlenmeye başlandı. İngiliz Haber Alma Servisi SIS'den John, CIA'dan Nick, Billy, John ve bir de 'sarhoş'la ilişki içindeydi.
Evine baskın yapıldı. Birçok gizli belge ile birlikte yakalandı. Cezaevinde öldü.
Sabahattin Savaşman ve Turan Çağlar'ın ortak bir özelliği vardı.
İngiliz ve Amerikan istihbaratına belge satarken yakalanmışlardı.
Bir başka ortak özellikleri daha vardı. İkisine de Doğu Perinçek ve Aydınlıkçılar sahip çıktı.
Sabahattin Savaşman, '3. Adam Anlatıyor MİT CIA İlişkisi' diye bir kitap yazdı. Kim bastı? Aydınlıkçıların Kaynak Yayınları.
Peki Turan Çağlar onlar için ne ifade ediyordu? Ölene kadar Perinçek'in yanından ayrılmayan Hasan Yalçın anlatıyor:
'1978'deki Kontrgerilla'yı teşhir kampanyası sırasında Aydınlık'a bilgi verenlerden biri de eski MİT yöneticisi Turan Çağlar'dı. Turan Çağlar, 12 Mart darbesi öncesinde bir 'Sol darbe' yapmaya çalışan ve '9 Martçılar' diye bilinen ekip içinde yer almış; bu nedenle MİT'ten tasfiye edilmişti. MİT içinde rakipleriyle hesaplaşmak için sahip olduğu bilgileri Aydınlık'a aktarmıştı.'
Amerikan karşıtı, Maocu Perinçek ve adamlarının İngiliz ve Amerikan istihbaratlarıyla bu tür içli dışlı ilişkilerinden sıkılmadıysanız son örnek.
12 Mart rüzgarının ortalığı kasıp kavurduğu günlerde, 16 Mayıs 1972 tarihinde İstanbul'da, 'Şafak Operasyonu' yapıldı.
Operasyonda yakalananlar arasında İşçi Partisi yöneticisi Ferit İlsever de vardı. Hani sağlık sorunları nedeniyle Ergenekon'dan tahliye edilen İlsever canım.
Aydınlıkçıların önde gelen isimlerinden Aydoğan Büyüközden'in yakalandığı sırada, 'sağır-dilsiz' numarasına yatmasından başta buraya kadar anormal bir şey yok. İlginç olan yakalandıkları yerdi? Aydınlıkçılar, Profesör Hilaryy Sumner-Boyd'un Robert Koleji Kampüsü'ndeki evinde yakalanmıştı.
Öğretmen öğrenci ilişkisi canım... Gülmeyin Aydınlıkçı Hasan Yalçın da 'ev sahibi-kiracı' ilişkisi diye yutturmaya çalışmıştı bu ilişkiyi.
Ama Robert Kolejli Engin Ardıç hocalarını iyi tanıyordu.
'Bizim A sınıfına Charles Gilchrist gelirdi. Ölmüştür herhalde, toprağı bol olsun, savaş yıllarında SOE, yani İngiliz Özel Harekat Dairesi'nin ajanı olarak komandoluk yapmıştı. C sınıfına da Mary Elizabeth Nadi giderdi. Bayan Nadi de savaş yıllarında OSS ajanıymış. Gene çok sevgili hocalarımızdan biri olan Hilary Summer-Boyd'un M15 ajanı olduğunu Mehmet Eymür'den öğrendiğim zaman çok şaşırmıştım. Son Robert Kolej Başkanı John Scott Everton'un CIA ajanı olduğunu biliyorduk ama..'
Bildiklerimiz sadece bunlar değil elbette ki.
Perinçek'in bir görev adamı olduğunu da iyi biliyoruz.
O yüzden kah Öcalan'la kolkola PKK'yı teftişte, kah generallerle omuz omuza Ergenekon mücadelesinde.
Aydınlık grubu yeni bir görev üstlenmiş.
Cemaat'le AK Parti'nin arasını açmak.
Başbakan'ın cemaat hakkında MİT'e rapor hazırlattığı yönünde yayın yaptılar.
Bir ara ünlü MİT raporunun 22 ayrı versiyonunu ürettikleri gelmişti kulağıma.
Bu kez de 28 Şubat'ta hazırlayıp, Çevik Bir'e sundukları raporun üretimi ile karşı karşıya olmayalım?
Adı üstünde, 'Fabrikatör'
Bunun adı istihbarat savaşları.
Kavganın bir nedeni Suriye.
Ben asıl siparişi kimin verdiğini merak ediyorum.
Esed mi yoksa eski ağa babaları mı?

Hiç yorum yok: