14 Nisan 2012 Cumartesi

Paşaların Manda ve Bolşevizm Hatıraları.


Milli Mücadele yada Kurtuluş Savaşı denildiği vakit , resmi bütün eserler bir tek ismin etrafında pervane olsa bile resmi tarihi düstur edinmemiş benim gibi bir çok insanda bilir ki bir tek isim yoktur bu mücadelede.
Lise veya evrenkent(üniversite) talebelerinin birini çevirseniz Milli Mücadele Komutanlarından bir kaçının ismini rica etseniz kaç kişiyi sayar merak ediyorum ! Ülkemizin şu anki durumunu ele almak için bir ip ucudur tarihi öğrenmek… İşte bu ip ucunu çeke çeke 1918-1950 yılları arasında olan olayların hiç birisi olduğu gibi günümüze aktartılmadığını görürüz..
Bu gizlenen ,örtülen olaylardan biri de 1919 yılının 6. aylarında başlayan Sivas Kongresi’nde tartışılan ve kararlarından da 7.sini taşıyan “Manda Meselesidir” . Tabii sadece Sivas Kongresi’nde mevzu bahsi geçmedi . 1919 öncelerine de dayanan bir altyapısı var. İstanbul’daki öne çıkan zengin-sanatçı-yönetici gayri müslim ve gayri türk unsurların, zamanın Osmanlı ordusuna ve Müslüman halka güvenemediği için , İngiltere’den kurtulma düşüncesini iki ülkeye bağlanmakta buluyordu biri ABD Mandasıdır diğeri de Rus Bolşevizmidir…
Manda ; o günkü şartlar içinde , kendi gücümüzle derlenip toparlanamayacağımızın mülâhazasıyla , İngiltere ve Amerika gibi bir büyük devletten gecici bir zaman için himaye şeklinde yardımını isteyip kabul etmek.
Mustafa Kemal Paşa’nın diğer Milli Mücadele Önderleri ile yaptığı telgraf haberleşmesinde de manda meselesini ciddi ciddi düşünüyor bir yandan da , İstanbul’daki manda ve bolşevizm taraftarları ile rabıta halinde. ABD Manda’sı ve Rus Bolşevizm harcinde düşman işgâlinden kurtuluşu ; Kazım Karabekir Paşa akıl etmiş sadece. Mili Mücadelenin liderliğine de Trablusgarb ve Çanakkale mücadeleleri ile itibarlı olan genç yaşlardaki Mustafa Kemal’i liderliğe de getirmeyi düşünerek..!
Milli Mücadeleyi Anadoludan başlatma fikri ilk olarak Kâzım Karabekir’den ifade olunur. Sultan Vahdettin’le anlaşır kendisini Erzurum’daki 15.Kolordu Komutanı olarak tayin ettirir, M.Kemal Paşa’yı da İstanbul Şişli’deki evinde İstiklal Harbi luzumunu görülerek Anadoluya çağırır… Mustafa Kemal Paşa’yı ilk olarak Ankara’daki Kolordu Kumandanı Ali Fuat Cebesoy çağırır Anadoluya bir Milli Mücadele yapmak için…Mustafa Kemal Paşa’da Ahmet Rıza Bey riyasetinde bir kabineye girme ve Harbiye Nazırı olma mesaisindedir… Enver Paşa gibi bir Osmanlı Saltanatından bir bayanla evlenerek daha da yükselmeyi düşünmüştür….
Manzarayı Damat Ferid ihtimal ki anlamıştır , Samsun-Trabzon hattında da Müslüman halkın, Rum ve Ermenilere eziyet ettiği haberleri de , boğaza demir atan İngilizleri rahatsız edince, o bölgeye bu sıkıntıları bitirmek ve Erzurum’daki Milli Mücadeleyi başlatılacağı haberleri de İngilizlere ulaşınca 15. Kolordunun tehrisi için bir askerin gönderilmesi için saraya baskı yapılır.
Kazım Karabekir’in , Sultan Vahdettin’le milli mücadele için görüşüp genc subayları Anadoluya istemesi, Damat Ferid’in , Mustafa Kemal rahatsızlığı , Samsun’a gönderilecek kişi ve kişiler hakkında fikirler ortaklaşır bu kişi Mustafa Kemal Paşa’dır. Daha önce Milli Mücadele için Konya Ordu Müfettişliği görevini red etmiştir ama Samsun’a gönderilmesi mevzusunda da gönlü olmasa da razı olmuş , bir cuma selâmlığı sonrasında Sultan Vahdettin ile görüşmüş “Muvaffak ol” dileğini işitmiş, “Muvaffak olacağım” diyerek , Samsun için Bandırma Vapuruna binmiştir. Mustafa Kemal Paşa’ın Muvaffak olmak için hangi yollara başvuracağını irdeleyeceğiz.
Mustafa Kemal Paşa ile Kâzım Karabekir Paşa’nın mutabık kaldığı Milli ve Askeri alandaki fikirleri ilk olarak Samsun-Havza’dan Kâzım.Karabekir’e gönderdiği telgraflarla ihtilafa uğradı. M.Kemal Paşa , yurdun bir çok yönden işgâle uğramasından dolayı , “Milli Mücadelenin düzenli ordu ile değil , kontgerilla usûlü bir mücadele yapılmasını” tavsiye eder.
AMASYA KONGRESİNDE MANDA ve BOLŞEVİZM MÜTAREKELERİ
Mustafa Kemal Paşa’ya İngilizlerle Samsun’da görüşmüş ; “kurtuluşun Rus Bolşevizm’i ile mümkün olmayacağını” kendisine belirtmişlerdir. Havza’da , Amerikalı Solier ile yaptığı mülâkat ertesi gün gazetelere düşünce , İngilizlerin amaçlaştırdığı , Rus Bolşevizmi yerine ABD Mandacılığına dönülmesi neticesinde de , Mustafa Kemal Paşa’yı , İstanbula geri istemişlerdir…

Amasya Kongresinden (21-22 haziran 1919) bir gün evvel de , Konya’da ki Cemal Paşa ile muharebesini bildirerek , iki şifreli telgraf ile bir hareket yapacağını anlatıyor. Kâzım Karabekir bu durumu : ” Bu iki şifreden çıkardığım mana, Mustafa Kemal Paşa’nın ‘Bolşeviklik ilânının bizi kurtaracak biricik çare olduğu’ propagandasına kapıldığı” kanaatine vararak değerlendiriyor. Kâzım Karabekir buna karşı çıkıyor itirazlarını bildiriyor. Lakin M. Kemal Paşa 20 Haziran’da Amasya’da Bolşeviklik İlânını ve olmazsa Amerikan Mandasını kabulunü tasarlıyor ve sonra da Sivas Kongresini yapmaya karar veriyor.

Kazım Karabekir’e göre de , M.Kemal’in bu tehlikeli yolları düşünmesi ; Erzurum’dan başlayacak olan silahlı Milli Mücadelenin memlekete hem İtilaf Devletlerinin hem de ABD’nin hucumunu başlatacak ve Milli Mevcudiyetin ortadan kalkacağı hakkındaki mutalaları kabul edişidir.

Bu tehlikeli yolun nedenlerini de Kazım Karabekir’e yine telgraf aracılığı ile maddeler halinde göndermişlerdir(23 Haziran 1919) ” Bolşevizmin , Dinle , diyanetle , alakardar olmayacağı için, memleket için bir mahsuru bulunmadığını böylelikle de Bolşevizm İstilası teklikesinden de mahrum olacaklarını” iddia etmişlerdir.

7 Haziran 1919′da Havza’da, İstihbarat Şubesi müdürü Erkânı Harp Binbaşısı Hüsrev Bey tarafından yazılan ve 27 Haziran 1919′da Karabekir’in eline geçen mektupta da :
“Kendi kıvvetlerimizle işe kalkışmak bir kahramanlıktır diyeceksiniz ; fakat millî mevcudiyetimizi dahi tehlikeye koyar. Bunun için Bolşevikliği kabul ve ilân etmek… Amerikan Mandası da en son bir çarei hâl olabilir.”

Kâzım Karabekir bu tekliflere hatıralarında yazdığı gibi hep karşı çıkar.
ERZURUM KONGRESİNDE MANDA MÜTAREKELERİ
Mustafa Kemal Paşa , bu arada İstanbul’dan ingilizlerin isteği ile geri istenir yukarıda bahsetmiştim) , aykırı fikirleri ve halkın kendisini siyânet edemeyeceğini anladığından dolayı , K.Karabekir Paşa’dan ne yapcağını sorar, K. Karabekir’de Erzurum’a yanına çağırır ve ikna edeceğini ve koruyacağı kanaati taşır. M.Kemal Paşa 3 Temmuz’da Erzurum’a varır yine “manda” meselesi eksik olmaz.
Mustafa Kemal Paşa, Erzıurum’da 8 Temmuz 1919′da telgraf başında İstanbul hükümeti ile görüşerek istifa etti. O sıra da telgraf işlerinde katiplik görevini yapan Milli Mücadele için namusu ve şerefi üzerine yemin eden
Refet Paşa (Bele) : Paşam siz askerlikten istifa etiniz,…… Müsadenizle Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’dan askeri bir vazife isteyeceğim …..”
diyerek oradan ayrılır.

Mustafa Kemal bu olay karşısında adete yığılır kalır uzun bir yakınmadan sonra Rauf Orbay araya girer : Kolordu Kumandanı Kâzım Karabekir bana bir kaç gün evvel sizin Askeri galibiyetlerle memleketi kurtaracağınıza inandığını söylediğini ifade eder. Bunları işiten Mustafa Kemal : İnşaallah öyledir, Allah belâsını versin şu Amerikalılar manda mıdır ? Nedir ? Bir ân evvel kabul etseler de memleket de , millet de bu herc ü mercden kurtulsa , sözlerini fart-ı yeis ve heyacanla kendi kendine konuşur gibi tekrar eder.

Bu olayı Rauf Orbay 4 Temmuz 1941 yılında Kazım Karabekir’e yazdığı tarihi mektupta anlatır. Kâzım Karabekir bu mektubu “Paşaların Hesaplaşması” isimli hatıratının son sayfasında yer verir.
Erzurum’da Kongre mesailerinde Mustafa Kemal Paşa 15. Kolordunun Kumandanı olduktan sonra, Kazım Karabekir ile her gece yaptığı mütarekelerde hâlâ kendi kuvvetlerimizle İstiklal Harbine atılmanın daha büyük belalar getireceği kanaatinde idi ve yine ABD’den medet umduğunu belirtir.
Yine , Erzurum Kongresi’nde Manda ve nazikane tabiriyle muzaheretten bahsetmemelerini rica ediyor ediyor Karabekir.

Buna rağmen Kongre Kararlarından 7. maddesinde bir ülkenin muzaharetninden bahsettikleri zaman sert bir tepki görüyorlar azalardan.

Bu durumu Mustafa Kemal Paşa , Ankara’da ki Ali Fuat Cebesoy’a gönderdiği telgrafta yine manda taraftarlığı havası içinde :

“Erzurum Kongresi’nin Amerikan mandaterliği hakkında yazılabilecek şey ancak kongre beyannamesinin 7inci maddesinin ihtiva eylediği ima ve sarahattan ibarettir. Daha fazlası kabil olmadı……. Ahiren buraya gelen ve pek memnunuyetle Trabzon’a geçen Amerikan heyeti her suretle izahat verilmiştir , Amerikaya şimdiden bu maksatla bir heyetin gönderilmesine bu kongre taraftar olmadı ”

Ortalıkta bir Amerikan heyeti geziyor , manda teklifi bekleyen bir heyet. M.Kemal Paşa , Bolşevizmden vazgeçmiştir. Erzurum Kongresin’den sonra 28-29 Temmuz 1919′da Mustafa Kemal Paşa , Ali Fuat Cebesoy’a çektiği telgrafta , 2. madde de şunları yazar :

“Bolşeviklik meselesine gelince memleketimiz henüz bununla temasta değildir. Milletimiz bunu manen ve mahiyetini idrak etmemiş , bu rivayetler ancak hikaye mahiyetindedir. Hakikat budur…….Üç gün sonra Beyazıt tarikiyle Erzurum’a bir Amerikan heyeti gelecektir burada kendileri bilvücuh ve tenvir olacaklardır.”

Mustafa Kemal Paşa, Erzurum’da iken , Ali Fuat Cebesoy’la birbirlerine terlgraf göndermeye devam ediyorlardı. Bu haberleşme içinde Afyon Karahisar’dan 12.Ordu Kumandanı Selahaddin Bey’de , İstanbul’dan ileri uçtaki manda taraftarı Vasıf Bey , Bekir Sami Bey, Hamit Bey’de Manda mevzusu hakkında görüşlerini bildiriyor idi.
SİVAS KONGRESİNDE MANDA MÜTAREKELERİ ve ABD’ye GÖNDERİLEN MANDA TEKLİF MEKTUBU
Erzurum Kongresi tamamlanır, maddeler belirlenir , lâkin Sivas Kongresi’ne , Sivas Askeri , mülki makamları ve Erzurum Azaları hoş bakmazlar. Karar K.Karabekir’e kalmıştır, daha önce karar verdiklerinden ve Mustafa Kemal Paşa’nın da “Erzurum Kongresi Kararlarına” tabii kalacağını sözünü de verince Sivas Kongresi muhafazası da düşünülerek, K.Karabekir’in oluru ile hazılıklar başlamıştır.

Sivas Kongresi’nin başladığı 4 Eylül 1919 tarihinde, Binbaşı Saffer Bey (Arıkan) Erzurum’a varır. Kazım Karabekir’e İsmet Bey’in de (İnönü) onayladığı Müşir İzzet Paşa’nın :
“Amerikan Mandasını kabul etmekliğimizin bâisi selamet” olacağı hakkında bir kurtuluş tasarısı verir. M.Kemal Paşa’ya da yazılmalarını rica eder, fakat K.Karabekir , Sivas Kongresi kararlarına tesir yapar diye göndermez.

Rauf Orbay, hatıralarında ise Manda Meselesini savunan kişilere şöyle diyor :
Yürekleri İstiklâl ateşiyle yandığından ve vatanseverliklerinden zerrece şüphe etmediğimiz bu arkadaşların , bu düşüncelerinde samimi oldukları şüphesizdi.

Rauf Orbay , Erzurum Kongresi’nde , manda meselelerinden de habersizdi, ABD Mandasını sadece Sivas Kongresi’nde mütareke edilceğini zannetti.

Sivas Kongresi öncesi Halide Edip Adıvar ; Rauf Orbay ve Mustafa Kemal Paşa’yı etkilemek için bir mektup gönderir.

Mektup da :

Fransa, İtalya, İngiltere, Türkiye’nin mandaterlik meselesini Amerikan Senatosu’na resmen teklif etmiş olmakla birlikte, Senato’nun bu teklifi kabul etmemesi için bütün güçlerini kullanıyorlar. Taksimden pay kaçırmak elbette işlerine gelmiyor……………………….Sivas Kongresi toplanıncaya kadar, Amerikan komisyonunu alıkoymaya çalışıyoruz. Hattâ, kongreye Amerikalı bir gazeteci göndermeyi de belki başarabileceğiz ” diyor ve sebeblerini uzun uzun anlatıp , İngiltere’yi sert bil dille eleştiriyor , ABD’nin en uygun devlet olduğunu bir çok sebebi de maddeleştirerek izah ediyor.

İngiltere, İtalya ve Fransa bizim manda meselesini ABD’ye resmi teklifle bildirmişler ve kabul etmemeleri için de sarfediyorlar. Neden acaba !..

Mustafa Kemal Paşa, 23 Ağustos 1919 , 1819 şifreli telgrafta :” Amerikan Muzaharatı hakkında Sivas’ta icabına tevessül olunacaktır.” diye , Ali Fuat Cebesoy’a telgraf gönderir, yani Amerikan Mandasının icabı Sivas’ta ABD heyeti ile halledilecektir. İlginç ki , Mustafa Kemal Paşa, söz vermişti Erzurum Kongresi kararlarına uyacağına…

Sivas Kongresi başlar ( 4 Eylül 1919), Kara Vasıf (Çınar) kongreye katılanlardan, manda taraftarlığızı izah eder. Ehveni şer olarak , ABD Mandasına girmek isterler. Eğer ki Milli Mücadeleye başlamak , vatanı mahvedeceği kanaatin olduğunu , ABD ile manda ilişkisi kurarak daha da güçleneceğimizi de ima ettiler. Hatta ileri de fırsat bulunca hemen mandadan dönerek fayda sağlayacağımız dahi söyleniverdi…

ABD Mandasına taraftarlar olduğu gibi muhalifler de vardı. Kongre başkanı Mustafa Kemal hiç bir tarafta görükmüyordu. Bu tartışmalar sırasında Rauf Orbay , kürsüye çıkar ve bir “Manda teklifi gönderilmesi” söyler ve kabul olur. Rauf Orbay’ı böyle bir konuşmaya sevk eden olay sanırım ABD’ye de yapılan Manda teklifine imza atan Memleket Gazetesi sahibi İsmail Hâmi Bey (Danişmend) tarafından Rauf Bey’e gelmiş olan 13 ağustos 1919 tarihli telgraftır :
“Dün İzzet Paşa çağrıldığı Amerikan Heyetini kendisini ziyaret edip Anadoludaki Kuvâ-yı Milliye Amerikan Mandasını talep ederse kabul edeceğini söylemiş”

Sivas Kongresi Başkanı sıfatıyla Mustafa Kemal Paşa, vekili Rauf Orbay , İsmail Fazıl Paşa, İsmail Hâmi Bey , M. Şükrü isimli azalarında imzaları ile Manda Teklifi, Amerikan Kongresine gönderilir(9 Eylül 1919). Bu esnada , Halide Edip’in de yukarudaki mektup da yazdığı gibi Amerikanlı bir gazeteciyi Sivas Kongresi’ne gönderme icraatı yerini bulmuş gazeteci kılığındaki İstihbaratçı Louis Edgar Brownie , bu mektup da kuryelik yapmıştır.

Rauf Orbay’ın “Cehennem Değirmeni” isimli hatıratındaki ABD’ye Manda teklifinin diplomatik diliyle tercümesi :

İşte o Mektup :

Rumeli ve Anadolunun bütün Müslüman halkını temsil eden , Osmanlı İmparatorluğunun Anadolu ve Rumeli’deki bütün vikayetlerinin temsilcilerinden mürekkep olan Sivas Milli Kongresi 4 Eylül 1919 günü bir araya gelmiştir. Gayeleri şunlardır. Memleket halkının çoğunluğunun isteklerini yerine getirmek, bütün azınlıkları himaye altında bulundurmak ve bütün vatandaşların can, mal ve adalet yolundaki haklarını teminata bağlamak.

Sivas Kongresi, Osmanlı İmparatorlupu halkı içindeki çoğunluğun , isteklerini ifade eden karar suretini 9 Eylül 1919′da oybirliği ile kabul etmiştir. Bu kararı ihtiva eden prensipler Sivas Kongresinin , dağılmazdan evvel azası arasından seçeceği Merkez Komitesi ve İmparatorluk hudutları içindeki diğer bütn tali taşkilatın gelecekteki hareketlerine rehber olacaktır.

Takip edilecek siyasetle ilgili olan bu karar gereğince Sivas Milli Kongresi , Birleşik Amerikan Devletleri Aya Meclisine şu ricada bulumayı bu gün oy birliği ile kararlaştırmıştır. Azalarınızdan mürekkep bir komiteyi, Osmanlı İmparatorluğunun her köşesine göndermenizi diliyoruz. Bu komite , husui menfaat ve alakaları olmayanlar ve millete has olan berrak görüşle , Osmanlı İmparatorluğunda fiilî surette hüküm süren hal ve şartlar tetkikten geçirmelidirler. Böyle bir tetkik , Osmanlı İmparatorluğuna ait nüfusun ve arzinin mukadderatı hakkında , bir sulh maddesi gereğince, keyfi kararlar verilmesine maydan bırakılmazdan evvel yapılmalıdır.

İmza
Mustafa Kemal Paşa
Rauf Orbay
İsmail Fazıl Paşa
İsmail Hâmi Bey
M.Şükrü Bey
M.Kemal Paşa , ilginçtir ki , 1927 yılında basılan Osmanlı harfleri ile yazılan Nutuk’unda ;
Efendiler, pek uzun münaşakalı devam eden bu manda müzakeresi, taraftarlarınını isât edecek(susturacak) mutavasıt(orta yolcu) bir çare ile hitam buldu(sona erdi) ; hem de bu çareyi teklif eden Rauf Bey oldu. Bu teklif ittifâk-ı ârâ (oybirliği) ile kabul olundu. Kongre divan riyasetinin imzalarıyla bu yolda bir mektup tesvid olunduğunu(müsveddesinin hazırlandığını) hatırlıyorsam da bu mektubun, gönderilip , gönderilmediğini pey iyi hatırlamıyorum. Esasen bu mektuba suret-i mahsusada (özel olarak) ehemniyet atf etmiş değildim (s.68)
Kazım Karabekir’in “Paşaların Hesaplaşması” isimli hatıratında da bahsettiği olayı Tarihçi yazar Mustafa Armağan , Küller Altında Yakın Tarih 2″

kitabında bu olaya değinmiş. Nutuk’tan o alıntıyı yaptıktan sonra ;

Kongre başkanı ve başkan vekillerinin imzaladıkları ve bir yabancı devletin senatosuna çekilen telgrafın gönderip-gönderilmediğini pey iyi hatırlamayan Gazi’nin , aynı Nutuk’un 92-94. sayfalarına aldığı Kâzım Karabekir’e yazdığı bir cevapta bu mektubun yazıldığını ve kendisinin imzaladığını gayet güzel hatırladığını görmekteyiz. Karabekir Paşa’ya gönderdiği mektupta geçen ifadeleri şöyledir Mustafa Kemal’in :

“Yalnız Amerikan senatosuna yazılan ve malumunuz olan bir mektubun kongre kararıyla 5 kişi imza vaz’ı etmiştir ki bu meyanda bendenizinde imzam vardır” (s.92)

Devam edelim. ABD’ye Manda Teklifi mektubundan sonra General Harburd önderliğinde Sivas’a ve Erzurum’a bir heyet gelir. Mustafa Kemal Paşa mektuptan 10 gün sonra gelen bu heyetle Rauf Orbay’ın tercümanlığı vasıtasıyla görüşürler. Mustafa Armağan’ın da gözünden kaçmayan bir gariplik daha var.

Zamanın Matbuar Cemiyeti Başkanı Velid Ebüzziya , Mustafe Kemal’le bir söyleşi yapmak için 21 tane soru sorar. Mustafa Kemal 12. soru hariç diğer bütün sorulara cevap verir. Bu söyleşi 1927 yılında basılan Nutuk’un II.c. 145. ve 146. sayfalarında vardır. Mustafa Kemal’in cevaplamadığı 12. soru mu ne ?

“General Harburd ile ne mülâkat ettiniz ?”

General Harburd yanında 2 general daha, ve emrindeki subaylarla Sivas’ta bir gün kaldıktan sonra Erzurum’a varıldığı vasıl olundu. ( İrade-i Millî , 28 Eylül 1919 s.2) Amerikalı heyet , Erzurum’a 25 Eylül 1919 varmıştır. Kâzım Karabekir’de bu heyeti davul zurnayla karşılamıştır , bazı askerlerin elinde de fransızca bir şekilde : “Yaşasın Wilson İlkelerinin 12. Maddesi” .K.Karabekir’in derdi de , Wilson ilkelerinin 12. maddesi olan “Türklerin yaşadığı yerler Türklere bırakılacaktır” ifadeleridir. Uluslararsı nizamda bu maddeye dayanarak sınırları belirlemekti. Erzurum’a giden bu heyet General Harburd ,Vali Reşit ve Kazım Dirik muvacedesinde( yüz yüze) K.Karabekir’e :

Amerikalıların bize sermayesiyle yardım edeceğini, ve bu sermayeyi himaye için de bir miktar asker getireceğini yâni bizi mandalarına alacakalarını ve ricalimizin ve liderimizi M.Kemal’in bunu kabul ettiğini söyledi.

Manda meselesine hep karşı olan K. Karabekir’de : Kat’i olarak red ettim. Ve Türk milletinin bu fikirde olmadığını izah ettim..

Kâzım Karebekir , General Harburt’un Sivas’ta Mustafa Kemal Paşa ile görüşmelerinden sonra ABD’ye bir rapor göndermiş ,bunu hatıralarında belirtmiş tercümesi :

“Milliyetperverlerin yahut mensuplarının tarzı ifadesi mucibince , Milli Müdafa fırkasının maksadı , Reisleri M.Kemal Paşa’nın beyanatına nazaran , menfaattar olmayan bir tek devletin , tercihen ABD Mandası altına İmparatorluğunun tamamiyeti mülkiyesini muhafaza etmektir. Sivas da Amerikan heyetine az askerle bezı işgallere de rıza gösterildiği ve mandanın Amerikan tarafından teklifi halinde , bunun halkımıza kabul ettirileceği , fakat tarafımızdan istenilmesinin sui tesir edeceği de söylenmiş ve yazılmıştır. Ayan vesikalarında vardır”…

Sonra bir İngiliz Mandası daha gündeme gelir. 13 Aralık 1920′da Damat Ferit’in yedi maddelik bir İngiliz Mandasını kabul eden sulh şartları teklif ettiğini Heyeti Temsiliye’ye bildirmiş. Kazım Karabekir’de ; lazımı gereği kesin bir şekilde red ettik diyor.

Kazım Karabekir’in girişimleri ile Heyet-i Temsiliyye de Manda meselesinden vazgeçer, Sivas Kongresi , Erzurum Kongresi kararlarına müşterek olur.

Ve Ocak 1924 vaktinde Amerika Mümessli Mister Bornes , ülkesine Manda teklifinde bulunulan Yeni Türkiye Cumhuriyetinin ne yapacağı konusunda ziyaret eder. M.Kemal Paşa’nın kimlerle çalışacağını neler yapacağını merak ediyordu. Kazım Karabekir’e de sorar bunu, Karabekir : Neler yapacağını bende bilmiyorum der , ama kimlerle ne kadar çalışacağını tahmin ediyordu. Kazım Karabekir’le neden görüştü peki ? 9 Eylül 1919 yılında yapılan Manda teklifi üzerine gelen ABD’li heyetin manda sulhunu red ettiği için bu şahsı görmek ve tanışmak istemiş.

Kâzım Karabekir , Manda teklifi sözü açılınca : Bir yanlış anlaşılma var, çünkü kendi kuvvetimizle istiklalimizi kurtarmış olduğumuzu belirtir. M. Borner ise , “Hayır bir yanlış anlaşılma yok , Harburd’un raporunda apaçık beyan olmuştur. Erzurum’a geldikleri vakit sizin bunu şiddetle red etmeniz ve halkında sizin ile birlikte olması üzerine işi durdurmuştur.” der…
Kaynaklar :
Paşaların Hesaplaşması, Kazım Karabekir , Emre Yayınları 3.Baskı 1995, İstanbul , Yayına Hazırlayan Prof. Dr. Faruk Özerengin
Paşaların Kavgası , Kazım Karabekir, Emre Yayınları 4. Baskı 1995, İstanbul , Yayına Hazırlayan Prof. Dr. Faruk Özerengin
Cehennem Değirmeni ,Siyasi Hatıralarım c.1, Rauf Orbay, Emre Yayınları , 1993 ,İstanbul
Bilinmeyen Hatıralar, Ali Fuat Cebesoy , Temel Yayınları , 2005 İstanbul, Yayına Hazırlayan Osman Selim Kocahanoğlu
Yakın Tarihin Kara Delikleri , Küller Altında Yakın Tarih 2 , Mustafa Armağan , Timaş Yayınevi, 2007
Zirvedeki Mankurtlar, Taha İslam, GB yayınevi, 2005
Cumhuriyet’e Giden Yol , Abdurrahman Dilipak , Beyan Yayınları , 3.baskı , 1989

Hiç yorum yok: